19. Hukuk Dairesi 2016/12767 E. , 2017/7351 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davalılar ile müvekkili şirket arasında 09/06/2008 tarihinde akdedilen satım sözleşmesinde yer alan...ya düzenlenecek ilk geziye ... ve eşi dahil edilmiştir." hükmü uyarınca ...12. İcra Müdürlüğü"nün 2013/10408 E. sayılı dosyasıyla takip başlatıldığı, usulsüz tebligat yapılmış olmasına rağmen, takibin kesinleştirildiğini, 13/12/2013 tarihinde...4. İcra Müdürlüğü"nün 2013/233 Tal. sayılı dosyasıyla müvekkili şirkete hacze gelindiğini, müvekkili şirket yetkilisinin haciz tutanağına ihtirazı kayıt koyarak dosya borcu olan 12.925.-TL" yi cebri icra tehdidi altında talimat dosyasına yatırdığını, haksız ve hukuka aykırı olarak yapılan tahsilat nedeniyle esas icra dosyasında, yetkiye ve borca itiraz edildiğini, aynı zamanda da ... 3. İcra Hukuk Mahkemesi"nin 2013/886 E sayılı dosyasıyla usulsüz tebligat sebebiyle yapılan şikayet neticesinde Mahkeme’nin 2014/159 K. sayılı kararı uyarınca "Davalı borçlunun şikayetinin kabulü ile 14/11/2013 olan ödeme emri tebliği tarihinin 13/12/2013 olarak düzeltilmesine"" karar verildiğini, dolayısıyla dosyaya cebri icra yoluyla, tahsilat yapıldığı tarihin tebligat tarihi sayılmasına karar verildiğini, 18/12/2013 tarihinde ise esas icra dosyasına itiraz edildiğinden takibin durduğunu, takibe konu zamanaşımına uğramış ve gerçekleştirilmesi mümkün olmamış, dahası sözleşme tarihinden itibaren ...ya herhangi bir gezi yapılmamış olmasından dolayı mümkün olamayacak olan alacak sebebiyle, usulsüz tahsil edilen 12.925.-TL"nin tahsilat tarihi olan 13/12/2013 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte müştereken ve mütelsilen davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili; icra dosyasına davacının 13/12/2013 tarihinde ödeme yaptığını, davanın 01/04/2015 tarihinde açıldığını, istirdat davası açmak için gerekli olan 1 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğini, davacı tarafın 09/06/2008 tarihli satım sözleşmesinin 16. maddesinde yer alan Japonya gezisi taahhüdünü davacının yerine getirmeyerek, yapmaktan kurtulduğu gezi bedelinin müvekkilleri tarafından davacı şirkete keşide edilen...19. Noterliği’nin 04/10/2013 tarih ve 15373 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile ödenmesini talep ettiklerini, ödenmemesi üzerine...12. İcra Müdürlüğü"nün 2013/10408 E. sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, yapılan icra takibi neticesinde müvekkilleri tarafından talep edilen alacak miktarının, borçlu davacı şirket tarafından icra dosyasına 17/12/2013 tarihinde ödendiğini ve bu bedelin icra müdürlüğünden tahsil edildiğinden bahisle davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
Mahkemece yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davacının sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayalı olarak açtığı iş bu davayı, zamanaşımı süresi içerisinde açtığı, davacı şirket ile davalılardan ...Ltd şti arasında addedilen 23.07.2008 tarihli sözleşmenin 16. maddesine el yazısı ile ekli olarak; ...ya düzenlenecek ilk geziye ... ve eşi dahil edilmiştir."" hükmü konulduğu, sözleşmedeki bu hükmün BK 111. maddesi (TBK 129.) kapsamında 3. kişi yararına kayıt niteliğinde olduğunun anlaşıldığı, ve bu kaydın kesin taahhüt içermediği, davalıların hiçbir şekilde davacı tarafından ...ya gezi düzenlendiğini ve kendilerinin bu geziye dahil edilmediklerini iddia etmedikleri, dolayısıyla bu madde hükmünün ancak ve sadece gezi yapılması halinde devreye girebileceği, kaldı ki sözleşme ile taahhüt edilmesi sebebiyle henüz 10 yıllık zamanaşımı süresinin dahi dolmadığı, sözleşmenin 16. maddesi uyarınca 3. kişiler yararına olan kaydın mutlak surette davacı... Ltd. Şti"ni borçlu kıldığının kabul edilemeyeceği, dolayısıyla, davacının TBK 77. madde kapsamında haklı bir sebep olmaksızın, davalılara ödediği parayı geri isteme hakkı olduğu, davalı şirket ile 3. kişiler olarak ... ve ...’ın birlikte takibe giriştiği ve davacı tarafından ödemenin bu üç alacaklıya yapıldığı anlaşılmış olmakla, ödenen miktarın her üç davalıdan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
İ.İ.K.’nun 361. maddesi uyarınca yanlışlıkla bir tarafa para tevdi olunduğu anlaşıldığında, para başkaca hükme hacet kalmaksızın o kimseden geri alınabileceğinden, davacı tarafından icra dairesi aracılığıyla ödenen paranın tahsili istemi yoluna gidilmesi gerekmekte olup, davacının dava açmakta hukuki yararı olmadığından davanın reddi gerekirken yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 26/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.