10. Hukuk Dairesi 2018/3714 E. , 2020/545 K.
"İçtihat Metni"Bölge Adliye
Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı davacı Kurum ve davalı vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM
Dava, 19.11.2007 tarihinde meydana gelen iş kazası nedeniyle uğranılan Kurum zararının tazmini talebine ilişkindir.
II- CEVAP:
Davalı vekili; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III- MAHKEME KARARI:
A- İLK DERECE MAHKEME KARARI
"Davanın kısmen kabulü ile, 1) 202.949,94 TL rücuya tabii peşin değer miktarının, gelir bağlama onay tarihi olan 27.03.2014 "den itibaren işleyecek yasal faizi ile, 3.623,32 TL hastane ve tıbbi malzeme giderinin 01.12.2016 tarihli hesap bilirkişisi raporunda belirtilen sarf ve tediye tarihlerden itibaren işleyecek yasal faizleriyle birlikte davalıdan alınarak davacı kuruma verilmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine, 01.12.2016 tarihli bilirkişi raporunun kararın eki sayılmasına," karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı Kurum vekili, bilirkişi ek raporunda bir kısım alacak kalemlerinin mükerrer olduğundan bahisle reddedildiğini, oysa bu alacaklara ilişkin belgeleri sunduklarını, mahkeme kararının kaldırılarak tam kusur oranı üzerinden davanın kabulüne karar verilmesini gerektiğini,
Davalı ... San. ve Tic. A.Ş. vekili ise sigortalının bağışlanmaz kusurlu olduğunu, davacının mükerrer talepte bulunduğunu, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek istinaf talebinde bulunmuştur.
B- BAM KARARI
Davacı Kurum ve davalı vekilinin istinaf isteminin 6100 sayılı HMK"nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davalı ... San. ve Tic. A.Ş. vekili istinaf nedenlerini tekrarla Bölge Adliye Mahkemesinin kararının bozulmasını talep etmiştir.
IV- İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
Dava, rücuan tazminat talebine ilişkin ise de öncelikle ilk derece mahkemesi tarafından kurulan hükmün usule uygun olup olmadığı, hukuken geçerli bir hükmün var olup olmadığı sorununun irdelenmesi gerekmektedir.
Mahkeme kararı kanunda açıkça belirtilmiş unsurları ihtiva etmeli ve belli bir şekle uygun olarak yazılmalıdır. Kararda bulunması gereken hususlar 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “Hükmün Kapsamı” başlıklı 297. maddesinde ayrıntılı olarak tek tek sayılarak gösterilmiştir. Bunun sebebi, kararın açık ve gerekçeli olması, infazı kabil olması ve hukuki dinlenilme hakkının yerine getirilmesidir. 298. maddeye göre de gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamayacaktır.
Kararda yazılması gereken en önemli unsurlardan birisi de hüküm sonucudur. Zira hüküm sonucu, davacının somut talepleri hakkında infaz edilebilecek ve kesin hükme konu olabilecek şekilde kaleme alınmalıdır. Anılan Kanunun 297. maddesi 2. fıkrasında; “Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir” düzenlemesi yer almaktadır.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen kararda; "Hastane ve tıbbi malzeme giderinin 01.12.2016 tarihli bilirkişi raporunda belirtilen sarf ve ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faizleriyle birlikte davalıdan alınarak davacı Kuruma verilmesine" ve "01.12.2016 tarihli bilirkişi raporunun kararın eki sayılmasına" denilerek yukarıda açıklanan usul ve esaslar çerçevesinde bir karar tesis edilmemiştir. Bilirkişi raporları mahkeme kararının eki sayılamaz. Sadece rapora atıfla yetinilerek karar verilmesi, infazda şüphe ve tereddüt yaratacak nitelikte olduğu gibi HMK 297.maddeye aykırılık teşkil ettiğinden usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Ne var ki; bu aykırılığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, karar bozulmamalı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun Geçici 3. maddesi atfıyla, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ : Hüküm fıkrasının,
"Davanın kısmen kabulü ile," ibaresinden sonra gelen birinci bendinin tamamen silinerek yerine;
"1) 202.949,94 TL. rücuya tabii peşin değer miktarının gelir bağlama onay tarihi olan 27.03.2014 "den itibaren işleyecek yasal faizi ile, 3.623,32 TL Hastane ve tıbbi malzeme giderinin sarf ve tediye tarihlerden itibaren işleyecek yasal faizleriyle birlikte davalıdan alınarak davacı Kuruma verilmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine," ibaresinin yazılmasına,
Hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya idesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 23.01.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.