
Esas No: 2020/4474
Karar No: 2022/2037
Karar Tarihi: 13.04.2022
Danıştay 10. Daire 2020/4474 Esas 2022/2037 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 10. Daire Başkanlığı 2020/4474 E. , 2022/2037 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2020/4474
Karar No : 2022/2037
KARARIN DÜZELTİLMESİNİ
İSTEYEN (DAVALI) : ... Genel Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVACILAR) : 1- ...
2- ...
3- ...
VEKİLLERİ : Av. ...
İSTEMİN_KONUSU : ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı davanın kısmen kabulü, kısmen reddi yolundaki kararının, kabule ilişkin kısmının onanmasına dair Danıştay Onuncu Dairesince verilen 11/09/2019 tarih ve E:2014/6377 K:2019/5532 sayılı kararın; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen 3622 sayılı Kanun ile değişik 54. maddesi uyarınca düzeltilmesi istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacılar tarafından, kiracısı oldukları pancar ekili tarlalara su verilmemesi nedeniyle ürünlerinin zarara uğradığı iddiasıyla ... Sulama Birliği'ne karşı açılan davada, ... İdare Mahkemesince davanın kabulü ile 40.000,00 TL tazminatın, 06/11/2008 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine hükmedildiği, ancak mahkeme kararının uygulanması aşamasında ... Sulama Birliği'nin tasfiye edildiği, ... İcra Müdürlüğünün E:... sayılı dosyası ile yapılan icra takibinde de Birlik hakkında borç ödemeden aciz belgesi düzenlendiği, Birliğin tasfiyesi sonrası yeni bir birliğin de kurulmadığı, bu durumda mahkeme kararıyla hükmedilen ve kesinleşen alacaklarının Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü'nce karşılanması gerektiği ileri sürülerek borç ödemeden aciz vesikasında belirtilen 64.243,53 TL'nin 04/07/2012 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararıyla; davacıların arazilerine su verilmemesi nedeniyle uğradıkları zararın tazminine yönelik verilmiş bir mahkeme kararı bulunduğu, bu kararın kesinleştiği, ancak yargı kararının uygulanması aşamasında aleyhine tazminata hükmedilen idarenin tüzelkişiliğinin sona erdiği, alacağın tahsili amacıyla yapılan takiplerden de bir sonuç alınamadığı, Anayasa hükümleri uyarınca, idarenin bütünlüğü ilkesi ve yargı kararlarının gecikmeksizin yerine getirilmesi zorunluluğundan hareketle, sulama tesislerini kuran ve işletme hakkını devreden, duruma göre işletmeler üzerinde denetim hakkı da bulunan davalı idareyi sorumluluktan tamamen vareste tutmanın, hukuk devleti ve hukuki güvenlik ilkeleriyle bağdaşmayacağı, davacıların yargı kararıyla hak kazandıkları tazminatın, zarara sebebiyet veren tesisin kurucusu konumundaki idarece davacılara ödenmesi gerektiği gerekçesiyle; ... Idare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararıyla 40.000,00 TL tazminatın 06/11/2008 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine hükmedildiği dikkate alınarak davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine, 64.243,53 TL'lik istemin 40.000,00 TL'sinin ilk davada da karara bağlandığı gibi 06/11/2008 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davalı idarece davacılara ödenmesine karar verilmiştir.
Daire kararının özeti: Davalı idarenin temyiz başvurusu üzerine Danıştay Onuncu Dairesince, kararın temyize konu kabule ilişkin kısmı hukuk ve usule uygun bulunarak onanmıştır.
KARAR_DÜZELTME
TALEP_EDENİN_İDDİALARI : Davalı idare tarafından, dayanak mahkeme kararında idarelerinin taraf sıfatının bulunmadığı, ayrıca idarelerinin sulama birliğinin borçlarından sorumlu olacağına ilişkin herhangi bir yasal düzenleme olmadığı, idarenin bütünlüğü ilkesi gereği zararın karşılanması halinde özel bütçeli idarelerinden değil, genel bütçeden karşılanması gerektiği ileri sürülerek Danıştay Onuncu Dairesince verilen kararın düzeltilmesi istenilmektedir.
KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Davacılar tarafından savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : ...
DÜŞÜNCESİ : Karar düzeltme isteminin kabulü ile İdare Mahkemesi kararının, 40.000,00 TL maddi tazminat ödenmesine ilişkin kısmının onanması, tazminata işletilecek faiz tarihine ilişkin kısmının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
Kararın düzeltilmesi dilekçesinde ileri sürülen nedenler, 2577 sayılı Kanun'un Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen 3622 sayılı Kanun ile değişik 54. maddesi hükmüne uygun bulunduğundan, davalı idarenin karar düzeltme isteminin kabulü ile Danıştay Onuncu Dairesinin 11/09/2019 tarih ve E:2014/6377, K:2019/5532 sayılı kararı kaldırılarak davalı idarenin temyiz istemi yeniden incelendi:
İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY:
Davacılar tarafından, Ağrı ili, Patnos ilçesi, ... köyü, ... Mevkiinde bulunan ve kiracısı oldukları pancar ekili tarlalara su verilmemesi nedeniyle ürünlerinin zarara uğradığı iddiasıyla ... Sulama Birliği'ne karşı açılan davada, ... İdare Mahkemesinin ... tarihli ve E:..., K:... sayılı kararıyla davanın kabulü ile 40.000,00 TL tazminatın, 06/11/2008 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine hükmedildiği, ancak mahkeme kararının uygulanması aşamasında ... Sulama Birliği'nin tasfiye edildiği,... İcra Müdürlüğünün E:... sayılı dosyası ile yapılan icra takibi sonucunda Birlik hakkında borç ödemeden aciz belgesi düzenlendiği, Birliğin tasfiyesi sonrası yeni bir birliğin de kurulmadığı, mahkeme kararıyla hükmedilen ve kesinleşen alacaklarının Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü'nce karşılanması gerektiği ileri sürülerek 04/07/2012 tarihinde düzenlenen Borç Ödemeden Aciz Vesikasında belirtilen faiz ve giderler ile birlikte toplam 64.243,53 TL'nin, 04/07/2012 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle bakılmakta olan dava açılmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
A-) Mahkeme Kararının, Temyiz İstemine Konu Davacıların Tazminat İsteminin Kısmen Kabulü ile 40.000,00 TL'nin Davalı İdare Tarafından Davacılara Ödenmesine İlişkin Kısmının İncelenmesi:
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen kararın, davacıların tazminat isteminin kısmen kabulü ile 40.000,00 TL'nin davalı idare tarafından davacılara ödenmesine ilişkin kısmı usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bu kısmının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
B-) Mahkeme Kararının, Temyiz İstemine Konu Hükmedilen Tazminata İşletilecek Yasal Faizin Başlangıç Tarihine İlişkin Kısmının İncelenmesi:
Usûl hukukunun temel ilkelerinden olan ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun "Taleple bağlılık ilkesi" başlıklı 26. maddesinin 1. fıkrasında yer alan "Hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir." hükmü ile açıklanan taleple bağlılık ilkesine göre, Mahkemelerce davacının istem sonucu hakkında karar verilmesi gerekmekte, davacıların talepleri aşılarak karar verilmesi mümkün olmamakta, davacıların istemleri ile bağlı olunup, istemleri genişletecek şekilde karar verilmesine olanak bulunmamaktadır. Ayrıca söz konusu Kanun hükmü, emredici hüküm olduğundan Mahkemece kendiliğinden dikkate alınması gerekmektedir.
Her ne kadar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usul Kanunu'nda "taleple bağlılık" ilkesine açıkça veya 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na atıfta bulunulmak suretiyle yer verilmemiş ise de; Danıştay dairelerinin ittifakla kabul ettiği yerleşik içtihatlarla, taleple bağlılık ilkesi idari yargılama hukukunda da uygulanmaktadır. Bu bağlamda, idari yargı mercilerinde açılan davalarda, idare mahkemelerinin davacının istemi ile bağlı olduğu, bu istemi genişletecek biçimde bir karar veremeyeceği açıktır.
Bakılan uyuşmazlıkta; davacıların, dava dilekçesinde talep ettikleri maddi tazminat miktarına 04/07/2012 tarihinden itibaren faiz yürütülmesi isteminde bulunduğu anlaşılmakta olup, Mahkemece kabul edilen maddi tazminat miktarına davacıların talebini aşacak şekilde 06/11/2008 tarihinden tarihinden itibaren faiz yürütülmesi, taleple bağlılık ilkesine, dolayısıyla usul kurallarına aykırılık oluşturmaktadır.
Bu itibarla, davacıların maddi tazminat istemlerinin kısmen kabulüne ilişkin temyize konu ... İdare Mahkemesi kararının yasal faizin başlangıç tarihine ilişkin kısmında hukuki isabet bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,
2. Davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine ilişkin ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının temyize konu kabule ilişkin kısmının ONANMASINA,
3. Hükmedilen tazminata işletilecek yasal faizin başlangıç tarihine ilişkin kısmının ise BOZULMASINA,
4. Bozulan kısım hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine, 13/04/2022 tarihinde oy çokluğuyla kesin olarak karar verildi.
(X)-KARŞI OY:
Davacılar tarafından, pancar ekili tarlalarına su verilmemesi nedeniyle ürünlerinin zarara uğradığı iddiasıyla ... Sulama Birliği'ne karşı açtıkları davada, ... İdare Mahkemesince davanın kabulüne karar verilerek 40.000,00 TL tazminatın 06/11/2008 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine hükmedildiği, ancak mahkeme kararının uygulanması aşamasında ... Sulama Birliği'nin tasfiye edildiği, birlik aleyhine yapılan icra takibi sonucu borç ödemeden aciz belgesi düzenlendiği, birliğin tasfiyesi sonrası yeni bir birliğin de kurulmadığı, mahkeme kararıyla hükmedilen ve kesinleşen alacaklarının Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü'nce karşılanması gerektiği ileri sürülerek 64.243,53 TL'nin 04/07/2012 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle bakılmakta olan dava açılmıştır.
Uyuşmazlığa konu kesinleşmiş Mahkeme kararında, davalı DSİ Genel Müdürlüğünün taraf sıfatının bulunmamasının yanı sıra kesinleşmiş Mahkeme kararlarındaki ilam alacakları nedeniyle DSİ Genel Müdürlüğünün, Sulama Birliklerinin borçlarından sorumlu olacağına ilişkin açık bir yasal düzenleme de bulunmadığından, Mahkemece kesinleşen karar bakımından taraf sıfatı ve hukuki sorumluluğu bulunmadığı halde davalı DSİ Genel Müdürlüğü aleyhine hüküm kurularak verilen kararın kabule ilişkin kısmının bozulması gerektiği oyuyla Daire kararına katılmıyoruz.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.