4. Hukuk Dairesi 2016/10275 E. , 2018/7111 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve diğerleri aleyhine 27/02/2014 gününde verilen dilekçe ile yargı kararının uygulanmamasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davalı ... hakkındaki maddi tazminat davasının kısmen kabulüne, diğer davalılar yönünden açılan davanın husumet nedeniyle reddine, manevi tazminat isteminin reddine dair verilen 15/03/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, idari yargı kararının uygulanmamasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davalı meslek odası yönünden davanın kısmen kabulüne, diğer davalılar yönünden davanın husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine, manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ile davalılardan ... Ziraat Odası vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili; başkanlık görevini yürüten müvekkilinin davalı Oda’nın 19/04/2012 tarih ve 5 sayılı kararı ile odadan 6 ay süreyle uzaklaştırma cezası ile cezalandırılmasına karar verildiğini, ... 1. İdare Mahkemesinde açılan davada işlemin iptaline karar verildiğini, kesinleşen mahkeme kararının uygulanarak oda meclis delegeliği, yönetim kurulu üyeliği ve başkanlık görevlerinin iadesi ve özlük haklarının ödenmesi için başvurulmasına rağmen yerine getirilmediğini, hukuka aykırı işlemle alındığı görevine iade edilmemesi nedeniyle itibar kaybına uğradığını, Oda dışındaki diğer meclis üyesi ve yönetim kurulu üyesi olan davalıların da idari yargı kararını uygulamamaları nedeniyle sorumlulukları bulunduğunu belirterek, ikamet gündeliği ve huzur haklarına ilişkin maddi kayıplarının ve manevi zararının tazminini istemiştir.
Davalılardan Ziraat Odası ve ... vekili; davacının Oda Başkanlığına dönmesinin yasal olarak mümkün olmadığını, 07/02/2013 tarihinde yeniden yapılan seçimle oda başkanının görevine başladığını, iade edilebilecek bir görev makamı kalmadığını, taleplerin kabul edilebilir olmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalılardan ..., ..., ..., ..., ... ve ... duruşmadaki ifadelerinde, davayı kabul ettiklerini beyan etmişlerdir.
Mahkemece; manevi tazminat isteminin yasal şartları bulunmadığı ve ispat edilemediği gerekçesiyle reddine, 15/02/2015 tarihli bilirkişi raporu hükme esas alınarak idari yargı kararının uygulanmaması nedeniyle davacının mahrum kaldığı haklarının bulunduğu gerekçesiyle davalı Oda yönünden maddi tazminat isteminin kısmen kabulüne, diğer davalılar yönünden açılan davanın husumet yönünden reddine karar verilmiştir.
1) Davacının davalı Oda dışındaki diğer davalılara yönelik temyiz itirazının incelenmesinde;
2577 sayılı İYUK’nun 28. maddesinin 1. fıkrası gereğince; “Danıştay, bölge idare mahkemeleri, idare ve vergi mahkemelerinin esasa ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararlarının icaplarına göre idare, gecikmeksizin işlem tesis etmeye veya eylemde bulunmaya mecburdur. Bu süre hiçbir şekilde kararın idareye tebliğinden başlayarak otuz günü geçemez.”
Dava tarihinde yürürlükte bulunan aynı Kanun’un 28. maddesinin 4. fıkrası gereğince; “Mahkeme karararının otuz gün içinde kamu görevlilerince kasten yerine getirilmemesi halinde ilgili, idare aleyhine dava açabileceği gibi, kararı yerine getirmeyen kamu görevlisi aleyhine de tazminat davası açabilir.”
Dava tarihi gözetildiğinde yukarıdaki yasal düzenleme gereğince; mahkemece husumet nedeniyle haklarındaki dava reddedilen davalılara husumet düşer. Bu davalıların meslek odası içindeki görev ve sorumlulukları, idari yargı kararının uygulanmaması işlemine katılımları ve sorumluluk durumları araştırılmak suretiyle işin esası incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken; haklarındaki davanın husumet nedeniyle reddedilmiş olması bozmayı gerektirmiştir.
2) Davalı ... vekilinin temyiz itirazına gelince;
Anayasa’nın 135. maddesine göre, meslek kuruluşları kamu kurumu niteliğindedir. Aynı düzenleme 6964 sayılı Ziraat Odaları ve Ziraat Odaları Birliği Kanunu’nun 1. maddesinde de yer almıştır. Uyuşmazlık Mahkemesi’nin 24/12/1980 gün ve 1980/7-7 sayılı kararında, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının yönetsel yapı içinde bulunan ve kamu hizmeti gören idari birimler olduğu belirtilmiştir.
2577 sayılı İYUK’nun 28. maddesinin 3. fıkrası gereğince; “Danıştay, bölge idare mahkemeleri, idare ve vergi mahkemeleri kararlarına göre işlem tesis edilmeyen veya eylemde bulunulmayan hallerde idare aleyhine Danıştay ve ilgili idari mahkemede maddi ve manevi tazminat davası açılabilir.”
Somut olayda, kamu kurumu niteliğindeki ... Ziraat Odasına husumet yöneltilerek idari yargı kararının uygulanmaması nedeniyle talepte bulunulduğuna göre, uyuşmazlığın idari yargı yerinde görülmesi gerekir. Görev hususu kamu düzenine ilişkin olup, açıkça veya hiç ileri sürülmese bile re’sen nazara alınır. Mahkemece davalılardan ... Ziraat Odası yönünden yargı yolu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasının incelenmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenle davacı yararına, (2) nolu bentte gösterilen nedenle davalılardan Menderes Ziraat Odası yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacının davalı Oda’ya yönelik temyiz itirazlarının ve davalı Oda’nın diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına ve davacı ile temyiz eden davalıdan peşin alınan harçların istekleri halinde geri verilmesine 19/11/2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.