5. Ceza Dairesi 2020/244 E. , 2021/1230 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : İhaleye fesat karıştırma, özel belgede sahtecilik
HÜKÜM : Beraat
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1-Sanıklardan ..., ..., ..., ... ve ... haklarında verilen beraat hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Delilleri takdir ve gerekçesi gösterilmek suretiyle verilen beraat hükümleri usul ve kanuna uygun olduğundan yerinde görülmeyen katılanlar vekillerinin temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
2-Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında verilen beraat hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde ise;
Dairemizin 26/04/2018 tarihli ilamı ile sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında ihaleye fesat karıştırma suçundan verilen mahkumiyet hükümleri yönünden suçun sübutu kabul edilerek sair temyiz itirazlarının reddine karar verildikten sonra "2011/318 Esas sayılı dosyaya ilişkin soruşturma sırasında alınan 07/10/2011, aynı dosyanın kovuşturma aşamasında alınan 15/05/2012 ve birleşen 2012/242 Esas sayılı dosyanın kovuşturma evresinde alınan 14/05/2013 tarihli bilirkişi raporları arasında çelişki bulunduğu, mevcut raporların hüküm kurmaya yeterli ve elverişli bulunmadığı da nazara alınarak, çelişkilerin giderilmesi amacıyla önceki raporları da irdeler şekilde yeni bir bilirkişi raporu aldırılarak yüklenen suçun işlenmesiyle kamunun zarara uğrayıp uğramadığı hususunun açıklığa kavuşturulması..."
Sanık ... bakımından "Sanığın görevi kötüye kullanma olarak kabul edilen eylemi neticesinde cezalandırılabilmesi için objektif cezalandırma şartları olan "kamu zararı", "kişi mağduriyeti" veya "kişilere haksız menfaat sağlama" koşullarından birinin oluşması gerektiği nazara alınarak, ihaleye fesat karıştırma suçları yönünden aldırılacak olan rapor sonrasında yaklaşık maliyetin yüksek olarak belirlenip belirlenmediği hususunun açıklığa kavuşturulması ve objektif cezalandırma koşullarının ne şekilde gerçekleştiğinin karar yerinde tartışılıp değerlendirilmesi..."
Sanıklar ... ve ..."a isnat olunan özel belgede sahtecilik suçu açısından ise "Olaya ilişkin bilgi ve görgü sahibi oldukları anlaşılan ..., ... ve ..."in beyanlarının tespitiyle sahtecilik suçuna konu evrakın ilgili idareye kim veya kimler tarafından sunulduğunun belirlenmesi, belgede sahtecilik suçlarında aldatma yeteneğinin bulunup bulunmadığının takdirinin hakime ait olduğu da gözetilerek, suça konu belge asılları celp edilip incelenmek suretiyle özelliklerinin duruşma tutanağına yazılması, denetime olanak verecek şekilde asıllarının dosya içine konulması ve iğfal kabiliyetinin ne şekilde oluştuğunun karar yerinde tartışılıp değerlendirilmesi, birleşen 2012/242 Esas sayılı dosya kapsamında alınan 14/05/2013 tarihli bilirkişi raporundaki sahteciliğe konu Demir Tic. Zirai İlaç Gübre Bayiine ait teşekkür mektubunun ihalenin sonucunu etkilemediği şeklindeki değerlendirme nazara alınarak sahteciliğe konu evrakın ihale dosyasına etkisi ve sanıkların eylemlerinin faydasız sahtecilik niteliğinde olup olmadığı hususu üzerinde durulması..." gerektiği yönünde karar verilmesi sonrasında, 06/11/2018 tarihli celsede bozma ilamımıza uyulması yönünde karar verildiği, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 14/10/2014 tarihli ve 675-427 ile 27/05/2014 tarihli ve 54-280 sayılı Kararları başta olmak üzere birçok kararına ve yerleşik uygulamasına göre, uyma kararı, ara kararı niteliğinde olmayıp, davanın esasını çözümleyen kararlardan olduğu cihetle, bozmaya uymakla yerel mahkemenin bozma kararında gösterilen esaslara göre işlem yapıp karar verme görevi doğduğu nazara alındığında;
Dairemizce sübutu kabul edilen ihaleye fesat karıştırma eylemleri yönünden sadece sanıkların eylemlerinin TCK"nın 235/3-b madde ve fıkrası kapsamında kalıp kalmadığının belirlenmesi açısından, ihaleye fesat karıştırma suçunun işlenmesi sonucunda ilgili kamu kurumu veya kuruluşu açısından bir zarar meydana gelip gelmediği yönünden inceleme yapılması gerektiği ifade edildiği halde bozma sonrası alınan bila tarihli bilirkişi raporunda sübuta ilişkin değerlendirmelere yer verildiği, kamu zararı yönünden detaylıca inceleme yapılmadığı, görevi kötüye kullanma suçu bakımından ise yaklaşık maliyetin yüksek olarak belirlenmesi suretiyle kurum zararına yol açılıp açılmadığının belirlenmesi talep olunmasına rağmen alımı yapılan ilaçların fiyatlarına ilişkin detaylıca inceleme yapılmaksızın soyut değerlendirmelerle yaklaşık maliyetin mevzuata uygun şekilde hesaplandığının ifade edildiği, bu itibarla bozma ilamımızın gerekleri doğrultusunda hazırlanmayan bilirkişi raporunun hüküm kurmaya yeterli ve elverişli olmadığı,
Özel belgede sahtecilik suçu açısından ise 06/11/2018 tarihli celsede "Tarsus Adli Emanetinin 2011/823 sırasında kayıtlı ... ve ... şirketinden elde edilen içerisinde değişik belgeler olan 4 adet klasörün özel belgede sahtecilik suçu açısından mahkememizce incelenmek üzere gönderilmesinin istenilmesine" şeklinde ara karar kurulduğu halde sonraki celselerde suça konu belge asılları celp edilip incelenmek suretiyle özelliklerinin duruşma tutanağına yazılmadığı, sanıkların eylemlerinin faydasız sahtecilik niteliğinde olup olmadığının karar yerinde tartışılıp değerlendirilmediği anlaşılmakla, dönülemez nitelikteki uyma kararının gereklerinin tam olarak yerine getirilmesinden ve anılan eksikliklerin giderilmesinden sonra hasıl olacak sonuca göre sanıkların hukuki durumlarının ayrı ayrı takdir ve tayini gerekirken eksik inceleme ve yetersiz gerekçeyle yazılı şekilde hükümler kurulması,
Kanuna aykırı, katılanlar vekillerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA 18/03/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.