Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/607
Karar No: 2015/4918
Karar Tarihi: 25.02.2015

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2015/607 Esas 2015/4918 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2015/607 E.  ,  2015/4918 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil

    ... ve müşterekleri ile Hazine ve ... Tüzel Kişiliği aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair . Asliye Hukuk Mahkemesi"nden verilen 29.04.2013 gün ve 19/117 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacılar vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:


    KARAR

    Davacılar vekili, 18 parsel sayılı tarla niteliğindeki taşınmazın, mirasbırakan ... tarafından 14.08.2008 tarihine kadar, bu tarihten sonra da mirasçıları tarafından 40 yılı aşkın süredir nizasız fasılasız kullanıldığını, ancak kadastro çalışmaları sırasında taşınmaza hiçbir zaman zilyet olmayan, ilgisi bulunmayan, tespitten çok önce ölmüş ... adına tescil edildiğini, tapu sicilinde intikal yaptırılmadığından tapunun hukuki değerini yitirdiğini açıklayarak, taşınmazın tapusunun iptali ile vekil edenleri adına tescilini istemiştir.
    Davalı Hazine vekili, öncelikle ... mevcut ve sağ ise kendisinin, ölü mirasçılarının belirlenerek davaya dahil edilmesi gerektiğini, mirasçı bırakmadan vefat etmiş ise son mirasçının Hazine olacağının gözetilmesi, tapulama tutanağının edinme sütununda ".. .. "ın 20 yılı aşkın süredir zilyetliğinde bulunduğu" belirtilerek tespitinin yapıldığını, ölü olduğuna dair bir ibarenin olmadığını açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Mahkemece, TMKnun 713/2. maddesindeki düzenlemeye göre, maliki tapu kütüğünden anlaşılamayan tümcesinden tapu kaydının hukuki durumunun açık olmaması, kayıt malikinin belirlenememesinin amaçlandığını, davaya konu taşınmazın tapulama çalışmalarında Arif kızı Saliha Balkan zilyetliğinde olduğunun belirtildiği, TMK 713/2 maddesi kapsamında maliki tapu kütüğünden anlaşılamayan bir durum olmadığı, tapu kayıt maliki ..."nın mirasçılık belgesi isteğine ilişkin davanın, sağ veya ölü olduğu tespit edilemediğinden reddedildiği ve Anayasa Mahkemesi"nin 17/03/2011 tarih, 2009/58 Esas, 2011/52 Karar sayılı ilamı ile " 20 yıl önce ölen " cümlesindeki "ölen" kısmını mülkiyet hakkına aykırı olduğu gerekçesi ile iptal edildiği, davacı tarafından ..."ın öldüğü veya yaşadığının delillerle ispat edilemediği, TMK 712/2 maddesi gereğince davanın reddi gerektiği, kadastro öncesi sebebin ise 3402 sayılı Yasa"nın 12/3 maddesine göre geçmiş olduğu gerekçelerle ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm, süresi içerisinde davacılar vekili tarafından dilekçesinde yazılı sebeplerle temyiz edilmiştir.


    Mahkemece 10.12.2012 tarihli oturumda davacı vekiline dilekçesinde davasını hangi sebebe dayalı olarak açtığı hususunda açıklık getirmek üzere süre tanınmış, davacı vekilince sunulan 11.02.2013 tarihli dilekçesinin 5. numaralı bendinde "dava konusu taşınmaz tapuda kayıtlı olmakla beraber, kayıtlardan malik belirlenemediğinden kim olduğu, yaşayıp yaşamadığı çıkaralamadığından malikinin kim olduğunun anlaşılamaması durumunun söz konusu" olduğu, yine dilekçesinin 7. bendinde "tapu kütüğünde ismi yazılı olan kişinin bilinmeyen kişi olması, tapu kütüğünden anlaşılamayan kişi olmakla birlikte, kadastro tespitinden 20 seneden fazla bir süre önce ölmüş ve mirasçıları tapuda intikal yaptırmamış ise bu mal da kazanılmaya elverişli olup, vekil edenlerinin talebinin kabulünün gerektiği" ne değinilerek açıklama getirilmiştir.
    Bilindiği üzere, anılan maddede Kanunun yayımı tarihinden itibaren Anayasa Mahkemesi"nin “ölmüş” sözcüğü iptal edilinceye kadar üç ayrı hukuki sebep bulunmaktadır. Bunlardan birincisi, tapu kütüğünden malikin kim olduğunun bilinememesi, ikincisi yasanın değinilen bölümü iptal edilinceye kadar tapu kayıt malikinin ölmüş olması ve ölüm tarihi ile birlikte en az yirmi yıllık zilyetlik süresinin aralıksız çekişmesiz davacıda bulunması, üçüncüsü ise tapu kayıt malikinin gaipliğine karar verilmiş olması ve bundan sonra ilgili koşulun gerçekleşmesi gerekir.
    Somut olayda, davacı vekili dava dilekçesinde hangi nedene dayandığını açıklamamış, 11.02.2013 havale tarihli dilekçesinde ise hem "tapu kayıt malikinin 20 yıl önce ölmüş "olması, hem de "tapu kütüğünden kim olduğu anlaşılamaması" hukuki sebeplerine dayanıldığı anlaşılmıştır.
    Dairenin yerleşmiş içtihatlarına göre, TMK"nun 713/2. maddesindeki her bir sebep ayrı birer hukuki neden sayılmaktadır. Davada bu durumlardan hangisi söz konusu, ise, Mahkemece, ona göre değerlendirme yapılması gereklidir. Bir başka anlatımla 713/2. maddesindeki sebeplerin tamamı gösterilerek terditli olarak davanın açılması mümkün değildir. Böyle bir talep olduğu taktirde Mahkemece davacı vekiline hangi hukuki sebebe dayandığının önel verilerek açıklattırılması ve ona göre taraf delillerinin toplanarak hasıl olacak sonuç çerçevesinde karar verilmesi zorunludur. Dairemizin ve HGK"nun içtihatları bu yöndedir.
    Mahalli Mahkeme Hakimi hak düşürücü süreden bahsetmiş, malikin tapu kütüğünden belli olduğuna hükmetmiş ve ölüm sebebini de muğlak gerekçeyle reddetmiştir. Şu halde davacı tarafın dayandığı hukuki sebebin kendilerine açıklattırılması, (HMK. md 31) iddia ve savunma doğrultusunda delillerin toplanması, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekmektedir. Öte yandan, Dairemizin istikrar kazanmış uygulamalarına göre de, TMKnun 713/2 maddesindeki dava sebepleri birbirinden ayrı ispat koşullarına tabi olduğundan birlikte görülmesi ve her dava sebebini ayrı ayrı gerekçelerle reddi doğru olmamıştır.
    Davacı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerindedir. Kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK"nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK"nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 24,30 TL peşin harcın istek halinde davacılara iadesine 25.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi