
Esas No: 2021/2502
Karar No: 2022/1708
Karar Tarihi: 12.04.2022
Danıştay 2. Daire 2021/2502 Esas 2022/1708 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 2. Daire Başkanlığı 2021/2502 E. , 2022/1708 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/2502
Karar No : 2022/1708
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ...
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVALI) : ...Genel Müdürlüğü
VEKİLİ : Hukuk Müşaviri ...
İSTEMİN KONUSU : .... İdare Mahkemesince verilen ...günlü, E:..., K:...sayılı kararın, dilekçede yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava Konusu İstem : Dava; Bakırköy İlçe Emniyet Müdürlüğünde polis memuru olarak görev yapmakta iken 09/11/2009 tarihinde emekliye ayrılan davacı tarafından, yetkisini veya nüfuzunu kendisine veya başkalarına çıkar sağlamak amacıyla veya kin veya dostluk nedeniyle kötüye kullandığından bahisle Emniyet Örgütü Disiplin Tüzüğü'nün 8/7. maddesi uyarınca meslekten çıkarma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin ...günlü, ...sayılı Emniyet Genel Müdürlüğü Yüksek Disiplin Kurulu Kararının iptali istemiyle açılmıştır.
Uyuşmazlık Hakkında Verilen Yargı Kararlarının Özeti :
.... İdare Mahkemesinin ...günlü, E:..., K:...sayılı kararıyla dava reddedilmiştir.
Anılan kararın davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Danıştay Onikinci Dairesinin 17/10/2014 günlü, E:2013/9347, K:2014/6595 sayılı kararıyla; davacının temyiz isteminin reddi ile Mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Davacının Danıştay Onikinci Dairesinin anılan kararına karşı karar düzeltme talebinde bulunması üzerine, Danıştay Beşinci Dairesinin 24/05/2017 günlü, E:2016/19799, K:2017/14220 sayılı kararıyla; uyuşmazlığın davacının "meslekten çıkarma" cezası ile cezalandırılmasına ilişkin işlemden kaynaklanması nedeniyle davacının son görev yaptığı yer olan İstanbul İdare Mahkemesinin davada yetkili bulunduğu, 2577 sayılı Kanun'un 15. maddesinin 1/a bendi uyarınca, .... İdare Mahkemesince davanın yetki yönünden reddedilerek, dosyanın yetkili İstanbul İdare Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekirken, uyuşmazlığın esastan incelenerek karara bağlanmasında yetki yönünden hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle karar düzeltme talebinin kabulü ile Danıştay Onikinci Dairesinin 17/10/2014 günlü, E:2013/9347, K:2014/6595 kararının kaldırılmasına, davacının temyiz isteminin kabulüne ve ...İdare Mahkemesinin ...günlü, E:..., K:...sayılı kararının bozulmasına karar verilmiştir.
...İdare Mahkemesinin ...günlü, E:..., K:...sayılı kararıyla bozma kararına uyularak; davanın yetki yönünden reddine, dava dosyasının uyuşmazlığın görüm ve çözümünde yetkili olan İstanbul İdare Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti : ...İdare Mahkemesinin temyize konu kararıyla; .... Ağır Ceza Mahkemesinin ...günlü, E:..., K:...sayılı kararıyla davacının A.A., M.Ç., M.D ve M.Ş.S. isimli şahısların silah ruhsat başvurularında gerçekleştirdiği veya ihmal ettiği işlemler nedeniyle görevini kötüye kullanmak suçundan dolayı 6 ay 7 gün hapis cezasıyla cezalandırıldığı, bu karar dikkate alındığında davacının anılan dört şahısla ilgili yaptığı işlemlerde yetkisini ve nüfuzunu çıkar sağlamak amacıyla kötüye kullandığı hususunun sübuta erdiği, davalı idarece davacının meslekten çıkarılmasına ilişkin tesis olunan dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından; ceza mahkemesinin hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verdiği, söz konusu dört şahsın dosyalarında görevinin gereklerine uygun hareket ettiği, ilgili büroda çalıştığı süre boyunca 1125 müracaatçının iptal işlemini yaptığı, herhangi bir mağduriyet veya kamu zararına sebebiyet vermediği, eksik ve yetersiz soruşturmalara maruz kaldığı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN CEVABI : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : ...
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İkinci Dairesince, Danıştay Beşinci Dairesi tarafından, Danıştay Başkanlık Kurulunun 18/12/2020 günlü, K:2020/62 sayılı kararının "Ortak Hükümler" kısmının 6. fıkrası uyarınca, ayrıca bir gönderme kararı verilmeksizin Dairemize iletilen dosyada, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
Davacı, emekli olmadan önce Bakırköy İlçe Emniyet Müdürlüğü Ruhsat Büro Amirliğinde polis memuru olarak görev yaptığı dönemdeki filleri nedeniyle hakkında yürütülen disiplin soruşturması neticesinde, yetkisini veya nüfuzunu kendisine veya başkalarına çıkar sağlamak amacıyla veya kin veya dostluk nedeniyle kötüye kullandığından bahisle Emniyet Örgütü Disiplin Tüzüğü'nün 8/7. maddesi uyarınca meslekten çıkarma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin ...günlü, ...sayılı Emniyet Genel Müdürlüğü Yüksek Disiplin Kurulu Kararının iptali istemiyle temyizen incelenmekte olan davayı açmıştır.
Diğer yandan; davacının, disiplin soruşturmasına konu filleri nedeniyle açılan ceza davasında, .... Ağır Ceza Mahkemesinin ...günlü, E:..., K:...sayılı kararıyla; görevi kötüye kullanma suçunu işlediği hususunun sabit olduğundan bahisle 6 ay 7 gün hapis cezası ile cezalandırıldığı, anılan ceza ile ilgili CMK.'nun 231/5 maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği görülmüştür.
İLGİLİ MEVZUAT :
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 131. maddesinin 1. ve 2. fıkralarında ; "Aynı olaydan dolayı memur hakkında ceza mahkemesinde kovuşturmaya başlanmış olması, disiplin kovuşturmasını geciktiremez. Memurun ceza kanununa göre mahkum olması veya olmaması halleri, ayrıca disiplin cezasının uygulanmasına engel olamaz." hükümleri yer almaktadır.
Dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte bulunan, Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü'nün 8/7. maddesinde, "yetkisini veya nüfuzunu kendisine veya başkalarına çıkar sağlamak amacıyla veya kin veya dostluk nedeniyle kötüye kullanmak" fiili meslekten çıkarma cezasını gerektiren fiiller arasında sayılmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Disiplin cezaları, kamu hizmetinin gereği gibi yürütülebilmesi bakımından kişilerin mevzuat uyarınca yerine getirmek zorunda oldukları ödev ve sorumlulukları ifa etmemeleri veya mevzuatta yasaklanan fiillerde bulunmaları durumunda uygulanan yaptırımlar olup, subjektif ve bireysel etkileri bulunduğu gibi kamu hizmetinin gereği gibi sürdürülmesi ve kamu düzeninin sağlanması bakımından objektif ve kamusal öneme sahiptirler.
Bu bakımdan disiplin soruşturmalarının yapılmasında izlenecek yöntem, ceza verilecek fiiller ve ceza vermeye yetkili makam ve kurullar mevzuatla belirlenmekte; disiplin cezası verilebilmesi için kusurlu halin tespitinden sonra belli süreler içinde ilgili hakkında tarafsız bir soruşturmacı görevlendirilerek disiplin soruşturması açılması, söz konusu soruşturmada ilgilinin lehine ve aleyhine olan tüm delillerin toplanarak soruşturma raporunun oluşturulması ve bu şekilde hangi fiili, nerede, ne zaman, nasıl, ne şekilde işlediğinin somut, hukuken kabul edilebilir ve delillerle şüpheye yer vermeyecek açıklıkta ortaya konularak yetkili disiplin amiri veya disiplin kurulu tarafından bir disiplin cezası verilmesi gerekmektedir.
Ceza hukuku ile disiplin hukuku arasında amaç, kapsam, usul ve sonuçları bakımından farklılıklar vardır. Ceza yargılamasında suçun niteliği ve delillerin takdirinde uygulanan ilke ve kurallar ile disiplin hukuku açısından uygulanan ilke ve kurallar birbirinden farklı olduğundan, idarenin ilgili hakkında disiplin cezası vermemesi, ceza mahkemelerince ceza verilmesine hukuki engel oluşturmayacağı gibi, aynı şekilde ceza yargılaması sonucu verilen karar, disiplin cezası verilmesine engel teşkil etmeyecektir. Aksi uygulama, disiplin hukukunun amacı ve kendine özgü kurallarıyla bağdaşmamaktadır.
Öte yandan; idari yargı mercilerince, ceza mahkemesi kararından bağımsız olarak dava dosyasındaki disiplin soruşturmasına ilişkin bilgi, belgeler ve tanık ifadeleri çerçevesinde davacının isnat edilen eylemleri işleyip işlemediği ve bu eylemlerin disiplin suçu oluşturup oluşturmadığı hakkında inceleme yapılarak karar verilmesi esas olup, maddi olayın açıklığa kavuşturulması için resen araştırma yetkisi kapsamında ceza yargılaması sırasında alınan sanık ve tanık ifadeleri, bilirkişi raporları gibi maddi delillerin ve yargılama sonucunda verilen ceza mahkemesi kararının ve bu karardaki tespitlerin kullanılabileceği de tabiidir.
Uyuşmazlıkta, davacının emekli olmadan önce Bakırköy İlçe Emniyet Müdürlüğü Ruhsat Büro Amirliğinde polis memuru olarak görev yaptığı dönemde A.A., M.Ç., M.D ve M.Ş.S. isimli şahısların silah ruhsat başvurularında gerçekleştirdiği veya ihmal ettiği işlemler nedeniyle hakkında açılan disiplin soruşturması sonucu dava konusu işlemle meslekten çıkarma cezasıyla cezalandırılmasına karar verildiği, söz konusu fiilleri nedeniyle yapılan ceza soruşturması ve kovuşturması sonucunda ise hapis cezasıyla cezalandırıldığı, meslekten çıkarma cezasının iptali istemiyle açılan dava sonucu verilen temyize konu kararla ise ceza mahkemesi kararında yer alan tespitlere dayanılarak hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır.
Bu durumda; ceza hukuku kapsamında suç vasfını haiz olan davacının eylem ve işlemlerinin, disiplin cezasına konu edilmesi süreci yönünden hukuka uygunluğunun denetimi yapılırken söz konusu fiillerin işlendiğinin soruşturma raporuyla hiçbir şüpheye yer bırakmayacak şekilde somut olarak ortaya konulup konulmadığı araştırılarak ve soruşturmanın usulüne uygun olarak yapılıp yapılmadığı irdelenerek bir karar verilmesi gerekirken, sadece ceza mahkemesi kararındaki tespitler esas alınarak eksik incelemeyle verilen temyize konu İdare Mahkemesi kararında hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVACININ TEMYİZ İSTEMİNİN KABULÜNE,
2. ... İdare Mahkemesince verilen ...günlü, E:..., K:...sayılı kararın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun temyize konu kararın verildiği tarih itibarıyla yürürlükte olan haliyle 49. maddesinin 1/b fıkrası uyarınca BOZULMASINA,
3. Aynı maddenin 3622 sayılı Yasa ile değişik 3. fıkrası uyarınca, yukarıda belirtilen hususlar da gözetilirek yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen İdare Mahkemesine gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Yasa'nın (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş (15) gün içinde Danıştayda karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12/04/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.