
Esas No: 2020/1831
Karar No: 2020/6411
Karar Tarihi: 16.12.2020
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2020/1831 Esas 2020/6411 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi
İlk Derece Mahkemesi : Kocaeli 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 13.02.2019 tarih ve 2018/136 - 2019/67 sayılı kararı
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
Hüküm : TCK" nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK"nın 62, 53, 58/9, 63 maddeleri gereğince mahkumiyetine dair istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Suç tarihinin ilk yakalama tarihi olan "11.11.2016" yerine İlk Derece Mahkemesinin ve Bölge Adliye Mahkemesinin karar başlıklarında “15.03.2018” olarak yazılması mahallinde düzeltilmesi mümkün maddi hata olarak kabul edilmiştir.
Bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık ve müdafinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü sair nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddine, ancak;
Dairemizin 24.10.2018 tarih ve 2018/1426 Esas 2018/3635 Karar sayılı bozma kararı öncesi verilen İlk Derece Mahkemesinin 03.10.2017 tarih ve 2017/450 Esas 2017/344 Karar sayılı kararında sanık hakkında netice cezanın 6 yıl 3 ay hapis cezası olarak belirlendiği ve söz konusu karara ilişkin sadece sanık müdafii tarafından istinaf ve temyiz yollarına başvurulduğu nazara alındığında 03.10.2017 tarihli ilk hükümle verilen ceza miktarının CMK’nın 307/5. maddesi uyarınca kazanılmış hak teşkil ettiği gözetilmeksizin yazılı şekilde fazla ceza tayin edilmesi,
Kanuna aykırı olduğundan hükmün bu nedenle BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmeden CMK"nın 303/1. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükme son fıkra olarak "CMK"nın 307/5. maddesi uyarınca sanığın kazanılmış hakkı gözetilerek cezasının 6 yıl 3 ay hapis cezası olarak infazına"" ibaresinin eklenmesi suretiyle diğer yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Kocaeli 2. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 27. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 16.12.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.