Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/3185
Karar No: 2019/2738
Karar Tarihi: 11.03.2019

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/3185 Esas 2019/2738 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2016/3185 E.  ,  2019/2738 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı ... vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 05.03.2019 Salı günü davacı vekili Av. ... ile davalı ... vekili Av. ... geldi. Diğer davalı tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraf vekilleri dinlendikten sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacı vekili; davalı ..."ün 22.144,00 TL tutarında borcu bulunduğunu, davalı aleyhine Adana 9.İcra Müdürlüğünün 2009/1346 sayılı icra takip dosyası kapsamında başlatılmış olan icra takibi yapıldığını, davalının borçlarını ödememek için tekrar borçlanmadan önceki bir zamanda malvarlığıyla ilgili çeşitli tasarruflarda bulunduğunu, Adana 6.Noterliğinin 06.02.2008 tarih 02868 yevmiye numaralı kooperatif üyelik ve durak hattı devir sözleşmesi ile Adana Büyükşehir Belediyesi Otobüs İşletme Müdürlüğünde kayıtlı bulunan S.S 178 nolu Adana ili Seyhan Motorlu Taşıyıcılar Kooperatifindeki üyelik ve durak hakkını kardeşi ..."e devir ettiğini, söz konusu devirin muvazaalı bir devir olduğunu belirterek davanın kabulü ile bu işlemin iptal edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş yargılama sırasında davaya konu üyelik ve durak hakkı dava dışı ... adlı 3.şahsa devredildiğinden davacı vekili 25.11.2015 havale tarihli ıslah dilekçesi ile davasını tazminata dönüştürdüğünü bildirmiştir.
    Davalı ... vekili; usuli açıdan borçlular hakkında aciz belgesi alınmadığını, tasarrufun iptali davalarının 5 yıllık hak düşürücü süreye tabi olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Diğer davalı ...; davaya cevap vermemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere göre; davalı ... hakkındaki davanın reddine, davalı ... hakkındaki davanın kabulü ile davacının Adana 9. İcra Müdürlüğünün 2009/1346 sayılı dosyasındaki asıl alacak ve ferileri ile sınırlı olmak koşulu ile davalı ..."ün tazminata mahkum edilmesine, karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava BK"nun 19.maddesine dayalı olarak açılan muvazaalı işlemin iptaline ilişkindir.
    Yüzeysel bakıldığında iptal davaları ile muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte ise de bu benzerlik her iki davanın güttüğü amaçtan öte gitmemektedir. İİK"nun 277. maddesinde sözü edilen iptal davaları borçlu tarafından geçerli olarak yapılmış bazı tasarrufların hükümsüz kılınması için açılır. Oysa muvazaa davası borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tesbit ettirmeyi amaçlar. Kural olarak muvazaa nedeniyle hakları ihlal olunan ve zarar gören 3.kişiler tek taraflı veya çok taraflı hukuki işlemlerin geçersizliğini ileri sürebilirler.
    3.kişinin danışıklı işlem ile hakkının zarar gördüğünün benimsenebilmesi için onun danışıklı işlemde bulunandan bir alacağının var olması ve bu alacağın ödenmesinin önlemek amacıyla danışıklı bir işlem yapılması gerekir. Davacının bu davadaki amacı alacağını tahsil edebilmek için muvazaa nedeniyle temelde geçersiz olan işlemin hükümsüzlüğünü sağlamaktır. Muvazaaya dayalı davalarda davacının icra takibine geçmesi ve aciz belgesi almasına gerek yoktur. Çünkü yukarıda açıklandığı gibi İİK 277 ve izleyen maddelerinde iptal davasına konu tasarruflar özünde geçerli olmasına rağmen kanunun icra hukuku yönünden iptaline imkan verdiği tasarruflardır. Muvazaaya dayalı iptal davasında ise davacı muvazaalı işlemle kendisinin zararlandırıldığını ileri sürmektedir. İİK 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen iptal davası açma hakkı davacının genel hükümlere,muvazaaya dayanarak dava açmasına engel değildir. Davacının iddiasını kanıtlaması halinde iddianın taşınmazın aynına ilişkin olmadığı,alacağın tahsiline yönelik bulunduğu da gözetilerek İİK"nun 283/1,2 maddesi kıyasen uygulanarak iptal ve tescile gerek olmaksızın tasarruf konusu üzerinde haciz ve satış isteyebilmesi yönünden hüküm kurulması gerekecektir.
    Somut olayda, dava BK"nun 19.maddesine dayalı olarak açılmıştır. Davacı vekili tarafından S.S.178 nolu Adana ili, Seyhan Motorlu Taşıyıcılar Kooperatifindeki B-42 nolu üyelik ve durak hakkı devrinin iptali talep edilmiş, mahkemece davalılar kardeş olup birbirlerinin borç ve alacaklarından haberdar oldukları buna göre yapılan tasarrufun iptali gerektiği tespit ve kanaatine varılarak davanın kabulüne karar verilmiş ise de varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir.
    Adana Büyükşehir Belediyesi Otobüs Şube Müdürlüğü’nün 06/02/2008 tarih ve 394 sayılı kararından da anlaşıldığı üzere S.S.178 Nolu Seyhan Motorlu Taşıyıcılar Kooperatifi Üyesi ...’ün özel halk otobüsü çalıştırma işine ait hak ve yükümlülüklerini ...’e devretmesine muvafakatı ile davalı ...’e devredildiği açıktır.
    BK 19 muvazaa hukuksal nedenine dayalı tasarrufun iptali davalarında davacının iddiasını kanıtlaması halinde iddianın tasarrufun aynına ilişkin olmadığı,alacağın tahsiline yönelik bulunduğu da gözetilerek İİK"nun 283/1,2 maddesi kıyasen uygulanarak iptal ve tescile gerek olmaksızın tasarruf konusu üzerinde haciz ve satış isteyebilmesi yönünden hüküm kurulması gerekecektir.
    Dava konusu özel halk otobüsü işletme ruhsatının minibüs ve taksi uygulamasındaki gibi plakaya özgülenmiş bir hak olup olmadığı, özel halk otobüslerinin geçici çalışma ruhsatlarının, gerçek veya tüzel kişilere toplu taşımacılık yapma izni (ruhsatı) vermekten ibaret olup olmadığı dolayısıyla özel halk otobüsü işletme hakkının Adana Büyükşehir Belediyesi’ne ait olup olmadığı karar yerinde tartışılmamıştır.
    Davaya konu kooperatif üyelik ve durak hakkı şayet davalı ...’ün mülkiyetinde değil ise kendisine ait olmayan hattı diğer davalı ...’e mülkiyet olarak devir etmesi (tasarrufta bulunması) da mümkün değildir. O ihtimalde tabiidir ki sözü edilen hat üzerine haciz konulması ve hattın açık artırma ile satılması da mümkün olmayacaktır. Zira böyle bir hat, İcra ve İflas Kanunu’nda haczedilebilir bir mal, hak ya da alacak olarak öngörülmemiştir. (Yüksek Yargıtay 12.Hukuk Dairesinin 27.4.2004 tarih 2004/6198 Esas, 10380 Karar, 3.12.2004 tarih 2004/20157-25034 sayılı kararları da bu yöndedir). Kaldı ki muvazaa davası sonunda verilen bir kabul kararı üzerine cebri icra yetkisi verilecek bir hak da söz konusu olmayacak başka bir söyleyişle icra dairesince satışa çıkarılacak bir mal veya hak da bulunmayacak sonuçta davaya konu edilen "kooperatif üyelik ve durak hakkı ile ilgili borçlunun yaptığı iptale tabi bir tasarruftan söz edilemeyecektir. Bundan dolayı davalıların, davaya konu edilen özel halk otobüsü durak hakkına ilişkin olarak yaptıkları tasarruf işlemi yönünden yapılan araştırma yeterli değildir. İzah edilen nedenlerden ötürü mahkemenin özel halk otobüsü kooperatif üyeliği ve durak hakkı satışına yönelik kabul kararının bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 2.037,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davalı ..."e verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ..."e geri verilmesine 11/03/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi