Abaküs Yazılım
8. Daire
Esas No: 2019/2963
Karar No: 2022/2602
Karar Tarihi: 12.04.2022

Danıştay 8. Daire 2019/2963 Esas 2022/2602 Karar Sayılı İlamı

Danıştay 8. Daire Başkanlığı         2019/2963 E.  ,  2022/2602 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    SEKİZİNCİ DAİRE
    Esas No : 2019/2963
    Karar No : 2022/2602

    TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Müdürlüğü
    VEKİLİ : Av. …
    KARŞI TARAF (DAVACILAR) : Kendilerine asaleten … 'a velayeten
    1- … VEKİLİ : Av. …
    İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: Samsun ili, Ladik ilçesi, … Köyü, … mevkiinde karayolu yapımı amacıyla ariyet (dolgu) malzemesi alınan yerde meydana gelen çukurun yağmur sularıyla dolması sonucu oluşan gölete yüzmek amacıyla giren davacıların çocuğu/kardeşi olan … 'ın boğularak ölmesinde idarenin hizmet kusuru bulunduğundan bahisle 112.617,00-TL maddi ve 180.000.00-TL manevi olmak üzere toplam 292.617,00-TL'nin yasal faiziyle birlikte tazmini istenilmiştir.
    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:… , K:… sayılı kararda; Maden İşleri Genel Müdürlüğü'nün … tarih ve … sayılı izin belgesiyle ariyet ocağının davalı idare adına ruhsatlı olması, ariyet ocağından bol miktarda malzeme alınması durumunda davalı idarenin bilgisinin olmasının gerekmesi, 22.03.2013 tarihinde olay yerinde yeniden yapılan incelemede; su birikintisinin halen mevcut olduğu, çalışma sahasında hiçbir güvenlik önlemi, işaret ve levhanın olmadığının düzenlenen olay yeri görgü ve tespit tutanağıyla tespit edilmiş olması, Samsun İl Özel İdaresi'nin … tarih ve … sayılı yazısıyla ocağın bulunduğu alanda derin çukurlar oluştuğu, can ve mal güvenliği açısından tehlike oluşturduğunun davalı idareye bildirilmiş olması, … Asliye Ceza Mahkemesince alınan 28.11.2016 tarihli bilirkişi raporunda; davalı idarece ihale alıcısı şirketlerden malzeme alınan çukurların doldurulması ve tel örgü ile çevrilerek düzenli hale getirilmesinin istendiği, ancak ihale alıcısı şirketler tarafından yapılan çalışmalar sırasında açılan çukurun kapatılmadığı, uyarıcı levha konulmadığı, çukur etrafının tel örgüyle çevrilmediği tespitlerinin yapılması nedenleriyle davalı idarenin hizmet kusurunun olduğu; ancak, zararın meydana gelmesinde davacıların müterafik kusurunun da bulunduğu, davacıların müterafik kusuru nedeniyle maddi ve manevi tazminat hesabı yapılırken 1/3 müterafik kusur indirimi yapılarak davalı idarenin 2/3 oranında sorumlu tutulması gerektiği gerekçesiyle müterafik kusur indirimi sonucu anne … için 46.153,33-TL (69.930x2/3=46.153,33) ve baba … için 28.458,00-TL (42.687x2/3=28.458) olmak üzere toplam 74.611,33-TL maddi tazminata hükmedilmesine, manevi tazminat istemi yönünden ise; idarenin kusuru, olayın oluş şekli, zararın niteliği, olay nedeniyle duyulan elem ve ıstırabı kısmen de olsa hafifletme amacı birlikte dikkate alındığında, 1/3 müterafik kusur indirimi göz önünde bulundurularak, anne … için 15.000-TL (22.500x2/3=15.000), baba … için 15.000,00-TL(22.500x2/3=15.000) ve kardeş … için 10.000-TL (15.000x2/3=10.000) olmak üzere toplam 40.000,00-TL manevi tazminat isteminin kabulüne, fazlaya ilişkin maddi ve manevi tazminat istemlerinin reddine, hükmedilen maddi ve manevi tazminatın davalı idareye başvuru tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davacılara ödenmesine karar verilmiştir.
    Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince; davanın reddedilen maddi tazminat istemleri yönünden yapılan incelemede, maddi tazminat hesabında hükme esas alınabilecek nitelikte görülen bilirkişi raporu uyarınca Mahkemece, anne … için hesaplanan 69.930,00-TL maddi tazminat üzerinden müterafik kusur indirimi yapılırken hesap hatası yapıldığı, 46.620,00- TL olması gereken maddi tazminat miktarının 46.153,33-TL olarak hesaplandığı, bu nedenle davacıların istinaf isteminin kısmen kabulü ile davacılardan … için hesaplanan 466,67-TL'nin davalı idareden alınarak adı geçen davacıya verilmesine; davanın reddedilen manevi tazminat istemleri yönünden yapılan incelemede, dava konusu olayın oluş şekli ve zararın niteliği dikkate alındığında, olayın meydana gelmesinde davalı idare ile birlikte anne ve babanın da müterafik kusurunun bulunduğu hususu göz önünde bulundurulduğunda dahi, Mahkemece takdir edilen manevi tazminat miktarının, olay nedeniyle duyulan elem ve ıstırabı kısmen de olsa giderecek düzeyde olmadığı, anne ve babanın kusur oranları da gözetilerek her birisi için bu miktarın ayrı ayrı 30.000,00-TL olması gerektiği, diğer yandan, kusuru bulunmamasına rağmen kardeş … için hesaplanan manevi tazminat miktarından 1/3 oranında kusur indirimi yapılarak 15.000,00-TL manevi tazminat miktarının 10.000,00-TL'ye düşürülmesinde de hukuki isabet bulunmadığı gerekçesiyle reddedilen manevi tazminat yönünden davacıların istinaf isteminin kısmen kabulü ile Mahkemece hükmedilen miktarlara ek olarak … için 15.000,00-TL, baba … için 15.000,00-TL, kardeş … için 5.000,00-TL manevi tazminat tutarlarının davalı idareden alınarak davacılara verilmesine, manevi tazminat istemlerinin reddedilen diğer kısımları açısından istinaf başvurusunun reddine; maddi ve manevi tazminat miktarları yönünden Dairece yeniden karar verildiğinden, taraflar lehine hükmedilecek yargılama giderleri ve vekalet ücretleri yeniden hesaplanmasına karar verilmiştir.

    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, usul yönünden, davanın süre aşımı yönünden reddine karar verilmesi ve husumetin yol yapım çalışmalarını yürüten şirkete yöneltilmesi gerektiği, esas yönünden, olayda hizmet kusurunun bulunmadığı, manevi tazminat miktarının istinaf incelemesi sırasında artırılmasının hukuka aykırı olduğu, ceza yargılamasındaki raporun hükme esas alınmaması gerektiği ileri sürülmektedir.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacılar tarafından, davalı idarenin olayda kusurlu bulunduğunun bilirkişi raporlarıyla ortaya konulduğu, yol yapım işinin ihaleyle üçüncü kişiye devredilmesinin idarenin sorumluluğunu kaldırmayacağı, hükmedilen manevi tazminat miktarının usul ve yasaya uygun olduğu, temyize konu kararın onanması gerektiği savunulmuştur.

    DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … 'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Hüküm veren Danıştay Sekizinci ve Onuncu Dairelerince 2575 sayılı Yasaya 3619 sayılı Yasayla eklenen Ek 1 maddesi hükmü uyarınca birlikte yapılan toplantıda, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
    Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
    Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

    KARAR SONUCU:
    Açıklanan nedenlerle,
    1. Temyiz isteminin reddine,
    2. … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının ONANMASINA,
    3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, posta gideri avansından artan tutarın Mahkeme tarafından iadesine,
    4. Kesin olarak, 12/04/2022 tarihinde hükmedilen maddi tazminatın miktar artırım dilekçesi ile artırılan kısmına yürütülecek faizin başlangıç tarihi yönünden oyçokluğu ile, diğer kısımları yönünden oybirliği ile karar verildi.


    KARŞI OY :
    (X)- Dava, Samsun ili, … ilçesi, … Köyü, … mevkiinde kara yolu yapımı amacıyla ariyet (dolgu) malzemesi alınan yerde meydana gelen çukurun yağmur sularıyla dolması sonucu oluşan gölete yüzmek amacıyla giren davacıların çocuğu/kardeşi olan … 'ın boğularak ölmesinde idarenin hizmet kusuru bulunduğundan bahisle … -TL (miktar artırım dilekçesi ile … -TL'ye artırılmıştır) maddi ve … -TL manevi olmak üzere toplam … -TL'nin yasal faiziyle birlikte tazmini istemiyle açılmıştır.
    Yapılan yargılama sonucunda, davacılar lehine toplam … TL maddi tazminatın davalı idareye başvuru tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı tarafından davacılara ödenmesine karar verilmiştir.
    2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesi, 1. fıkrası, (b) bendinde, kararda yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hatalar ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlıklar varsa kararın düzeltilerek onanacağı hükmüne yer verilmiştir.
    Tam yargı davalarında istemle bağlı olma kuralının sebep olduğu hak kayıplarının giderilmesi amacıyla 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 16. maddesi, 4. fıkrasına, 30/04/2013 tarihinde yürürlüğe giren 6459 sayılı Kanun'un 4. maddesi ile, "Ancak, tam yargı davalarında dava dilekçesinde belirtilen miktar, süre veya diğer usul kuralları gözetilmeksizin nihai karar verilinceye kadar, harcı ödenmek suretiyle bir defaya mahsus olmak üzere artırılabilir ve miktarın artırılmasına ilişkin dilekçe otuz gün içinde cevap verilmek üzere karşı tarafa tebliğ edilir." cümlesi; aynı Kanun'un 5. maddesi ile de, 2577 sayılı Kanuna Geçici 7. madde olarak, "Bu maddeyi ihdas eden Kanunla, bu Kanunun 16. maddesinin dördüncü fıkrasına eklenen hüküm, kanun yolu aşaması dâhil, yürürlük tarihinde derdest olan davalarda da uygulanır." cümlesi eklenmiştir.
    Faiz; en basit biçimiyle, idarenin tazmin borcu bağlamında; kişilerin, idarenin eylem ve/veya işlemlerinden dolayı uğradıkları zararların giderilmesi istemiyle başvurmalarına karşın, idarenin zararı kendiliğinden ödemeyip, yargı kararıyla tazminata mahkûm edilmesi sonucunda, idarenin temerrüde düştüğü tarihten tazminatın ödendiği tarihe kadar geçen süre için 3095 sayılı Kanun'a göre hesaplanacak tutarı ifade etmektedir.
    2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun eylem tarihinde yürürlükte olan haliyle 13. maddesinde, idari eylemlerden hakları ihlal edilmiş olanların dava açmadan önce, bu eylemleri yazılı bildirim üzerine veya başka suretle öğrendikleri tarihten itibaren (1) yıl ve her halde eylem tarihinden itibaren (5) yıl içinde idareye başvurarak haklarının yerine getirilmesini istemeleri gerektiği; bu isteklerinin kısmen veya tamamen reddi halinde, bu konudaki işlemin tebliğini izleyen günden itibaren veya istek hakkında altmış gün içinde cevap verilmediği takdirde bu sürenin bittiği tarihten itibaren dava süresi içinde dava açılabileceği kuralı yer almaktadır. Anılan maddede, idari eylemler nedeniyle uğranılan zararın tazmini için idareye başvuruda bulunulmasının, dava ön şartı olarak öngörülmesi ve zararın idare tarafından en erken bu tarihte sulhen ödenebilecek olması nedeniyle yargı yerince hükmedilecek tazminat miktarına, ön karar için idareye yapılan başvuru tarihi, adli yargıda dava açılması halinde adli yargıda dava açıldığı tarih itibarıyla yasal faiz uygulanması, Danıştay'ın yerleşik içtihatlarıyla kabul edilmiştir.

    2577 sayılı Kanunda, tam yargı davalarında, dava dilekçesindeki miktarın artırımına olanak tanıyan düzenleme uyarınca, davanın kabul edilmesi halinde artırılan tazminat miktarı yönünden faize, idarenin temerrüde düştüğü tarih olan miktar artırımına ilişkin dilekçenin idareye tebliğ edildiği tarihten itibaren hükmedilmelidir.
    Bakılan davada, davacılar tarafından, bilirkişi raporu uyarınca, 02.06.2016 tarihinde Mahkeme kaydına giren dilekçe ile dava dilekçesinde anne ve baba için toplamda … -TL olarak talep edilen destekten yoksun kalma tazminatı … -TL olarak artırılmış ve davacıların miktar artırımına ilişkin dilekçesi davalı idareye 09.06.2016 tarihinde tebliğ edilmiştir. Dolayısıyla artırılan ve yargılama sonucunda kabul edilen tazminat miktarı (… -TL) bakımından, 09.06.2016 tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerektiğinden, davacılar lehine hükmedilen maddi tazminatın … -TL'lik kısmına bu tarihten itibaren yasal faiz işletilecek şekilde temyize konu kararın düzeltilerek onanması gerektiği görüşüyle çoğunluk kararına bu kısım yönünden katılmıyoruz.12/04/2022



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi