Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/3134
Karar No: 2019/2741
Karar Tarihi: 11.03.2019

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/3134 Esas 2019/2741 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2016/3134 E.  ,  2019/2741 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün davalılar ... ve ... Gayrimenkul Yatırım İnş. A.Ş vekillerince temyiz edilmiş, davalı ... Yat. İnş. A.Ş vekilince ve davacı vekilince cevap dilekçesiyle duruşma talep edilmiş olmakla duruşma için tayin edilen 05.03.2019 Salı günü davacı vekili Av. ... ve davalı ... vekili Av. ... geldiler. Diğer davalılar tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraf vekilleri dinlendikten sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacı vekili; müvekkili bankanın davalı borçlulardan alacaklı olduğunu, alacağın tahsili için ihtarname keşide ederek icra takibi başlattıklarını, borçlular adına olan taşınmazların müvekkili bankanın icra takibine başlamadan hemen önce mal kaçırma amacıyla 3. Şahıslara devrettiklerini öğrendiklerini, satış bedellerinin orantısız olduğunu, bu devirlerin mal eksiltmek ve hacizlerden kurtulmak amaçlı yaptıklarını iddia ederek; taşınmazların devrine ilişkin tasarrufların iptaline, dava konusu taşınmazlar üzerine ... 1.İcra Müdürlüğü"nün 2013/2863 ve ... 2. İcra Müdürlüğü"nün 2013/6317 sayılı dosyalarından müvekkili bankaya cebri icra yapabilme yetkisinin verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı ...; satın aldığı taşınmazın piyasa değerinin, satın aldığı değerlerde olduğunu, diğer davalılarla herhangi bir bağının da bulunmadığını ve davalıları tanımadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
    Davalı ... vekili; davacının kötü niyetli hareket ettiğini, müvekkilinin davacı tarafın alacağından haberi bulunmadığı gibi böyle bir durumdan haberinin olmasının da mümkün olmadığını beyanla davanın reddini istemiştir.
    Davalı ... İnş. A.Ş. vekili; müvekkilinin taşınmazı 33.000,00 TL"ye değil 200.000,00 TL"ye, tapuya güven prensibine dayanarak satın aldığını, müvekkilinin iyi niyetli 3. kişi olduğunu beyan ederek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere göre; davanın kabulüne;... ili ... ilçesi ... mahallesi 124 ada 2 numaralı parsel 20-21 ve 22 numaralı bağımsız bölümlere ilişkin davalılar ..., ..., ... ve ... Gayrimenkul Yatırım A.Ş. Arasında gerçekleşmiş olan tasarrufların iptaline, ... ili ... mahallesi 421 ada 139 numaralı parsel 3 numaralı bağımsız bölüme ait davalı ... ile ... arasında gerçekleşmiş olan tasarrufun iptaline karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili ve davalı ...vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Davalı ...Ş. vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    Dava İİK’nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
    İİK"nun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz yada iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. Davacı, iptal davası sabit olduğu takdirde, tasarruf konusu mal üzerinde cebri icra yolu ile hakkını almak yetkisini elde eder ve tasarruf konusu taşınmaz mal ise, davalı üçüncü şahıs üzerindeki kaydın düzeltilmesine gerek olmadan o taşınmazın haciz ve satışını isteyebilir (İİK.md.283/1). Bu yasal nedenle iptal davası, alacaklıya alacağını tahsil olanağını sağlayan, nispi nitelikte, yasadan doğan bir dava olup; tasarrufa konu malların aynı ile ilgili değildir.
    İİK.nun 282. maddesi gereğince iptal davaları borçlu ve borçlu ile hukuki muamelede bulunan veya borçlu tarafından kendilerine ödeme yapılan kimseler ile bunların mirasçıları aleyhine açılır. Ayrıca, kötü niyetli üçüncü şahıslar hakkında da iptal davası açılabilir.
    İİK’nın 283/II maddesine göre de iptal davası, üçüncü şahsın elinden çıkarmış olduğu mallar yerine geçen değere taalluk ediyorsa, bu değerler nispetinde üçüncü şahıs nakden tazmine (davacının alacağından fazla olmamak üzere) mahkûm edilmesi gerekir. Bu ihtimalde 3. kişinin sorumlu olduğu miktar, elden çıkarılan malın o tarihteki gerçek değeridir. Bir başka anlatımla dava ve tasarrufa konu malı elinde bulunduran şahsın kötü niyetli olduğunun kanıtlanamaması halinde dava tümden reddedilmeyip borçlu ile tasarrufta bulunan şahıs tasarrufa konu malı elinden çıkardıkları tarihteki gerçek değeri oranında ve alacak miktarı ile sınırlı olarak tazminata mahkum edilmeleri gerekir. Bu halde dördüncü kişi yönünden bedel farkı yeterli olmayıp kötü niyetinin somut delillerle ispatlanması gerekir.
    Somut olayda, davalı borçlu ... ve ... tarafından borcun doğumundan sonra dava konusu taşınmazlar üzerindeki hisseleri 22/02/2013 tarihinde davalı ...’a onun tarafından da 21/06/2013 tarihinde davalı dördüncü kişi ...ye satılmıştır. Dördüncü kişi konumundaki davalı şirket yönünden ivazlar arasındaki fahiş fark yeterli olmayıp kötü niyetinin ispatlanmış olması gerekir. Davalı ...nin kötü niyeti ispatlanamadığından, davanın davalı ...yönünden reddi, İİK"nun 283.maddesi gereğince davalı ...Dündar’ın taşınmazı elinden çıkardığı 21/06/2013 tarihindeki değeri oranında tazminatla sorumlu tutulması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi isabetli değildir.
    Davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    2-Mahkemece dava konusu taşınmazlardan davalı 3.kişi Hami Yüksel’e devredilen taşınmaz yönünden; tapudaki satış bedeli ile bilirkişi tarafından belirlenen rayiç değer arasında misli fark bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de varılan sonuç dosya kapsamı ve mevcut delil durumuna uygun düşmemektedir. Tapudaki satış bedeli dışında yapılan ödemelerin davalı 3.kişi tarafından devir tarihi veya devir tarihine yakın tarihli banka hesap hareketleri, banka ödemesi, kredi kullanımı gibi delillerle ispatlanması mümkün olup bu belgelerdeki meblağların tapudaki bedele eklenerek bedel farkının varlığı değerlendirilmelidir. Somut olayda dava konusu ..., Mahallesi, 421 ada 139 parselde kayıtlı 3 nolu bağımsız bölüm davalı borçlu ... tarafından 07/09/2012 tarihinde 33.000,00 TL bedelle davalı ...’e tapuda satılmış; bilirkişi tarafından taşınmaz için 78.337,00 TL rayiç bedel belirlenmiştir. Davalı 3.kişi ... dava konusu taşınmaz için 70.000,00 TL ödediğini ve ödeme için tapudaki devir tarihi olan 07/09/2012 tarihinden bir gün önce kendi hesabından çektiği 70.000,00 TL ile yaptığını belirterek bu konuda dekont örneğini sunmuştur. Davalı 3.kişi ...’in sunduğu banka dekontundan tapudaki devir tarihi olan 07/09/2012 tarihinden bir gün önce hesabından 70.000,00 TL çektiği anılan paranın davalı 3.kişi tarafından başka bir amaçla çekildiği de iddia ve ispatlanamadığından çekilen paranın taşınmaz bedeli olarak çekilen ve borçluya ödenen para olduğu kabul edilerek bu durumda bilirkişi tarafından belirlenen rayiç değer olan 78.337,00 TL ile davalı 3.kişi tarafından ödendiği ispat edilen miktar arasında bedel farkı bulunmadığı, davalı 3.kişi ...’in kötüniyetli olduğu da ispatlanamadığından davanın davalı ... yönünden reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle hüküm tesisi isabetli görülmemiştir.
    3-Kabule göre de; davacının ... 1.İcra Müdürlüğü"nün 2013/2863 ve ... 2.İcra Müdürlüğü"nün 2013/6317 sayılı
    takip dosyasındaki alacak ve ferileriyle sınırlı olarak tasarrufun iptaline karar verilmesi gerekirken yalnızca tasarrufun iptaline karar verilmesi de doğru değildir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) ve (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ...vekilinin, (2) ve (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 2.037,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davalı ..."e verilmesine, duruşmada vekille temsil olunmayan davalı ...yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılar ... ve ...ne geri verilmesine 11/03/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi