4. Hukuk Dairesi 2016/2149 E. , 2018/7189 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar kendi adına asaleten ..."e velayeten ... ve diğerleri vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve diğerleri aleyhine 13/05/2010 gününde verilen dilekçe ile taksirle öldürme eylemi nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine yapılan yargılama sonunda; Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen 03/09/2015 günlü kararın Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davalılar ..., ... vekili ve ...Tarım Hayvancılık Turizm Gıda ve Mak. San. Tic. Ltd. Şti. vekili, duruşmasız olarak incelenmesi de davacılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle, daha önceden belirlenen 20/11/2018 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine duruşmalı temyiz eden davalılardan asıl ... ve vekilleri Avukat ... ile karşı taraftan davacılar vekili Avukat ... geldiler, diğer davalı şirket adına gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra taraflara duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hâkimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kâğıtlar incelenerek gereği düşünüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalıların tüm, davacıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Davacıların diğer temyiz itirazlarının incelenmesinde; Dava, taksirle ölüme sebebiyet verilmesi nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ve davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacılar vekili, davacıların murisi ... "in davalılardan ... ve ..."nın yetkilisi ve ortağı oldukları şirket tarafından işletilen tavuk çiftliğinde, dava dışı ..."ın kamyonla getirdiği mısırı boşalttığı sırada hazneye düşmesi ve üzerine mısır dökülmesi nedeniyle yaşamını yitirdiğini, murisin ölümü nedeniyle davacıların maddi ve manevi destekten yoksun kaldıklarını belirterek, uğranılan maddi ve manevi zararın giderilmesi isteminde bulunmuştur.
Davalılar ise, taraflarına atfedilebilecek bir kusur bulunmadığını belirterek davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, dava konusu olayın meydana gelmesinde davalı şirkete ve şirket çalışanlarına izafe edilen kusurdan davalı şirket ile birlikte şirket yetkilisi olan diğer davalıların da sorumluluğunun bulunduğu gerekçesiyle taraflarının kusur durumuna ilişkin alınan 02/04/2014 tarihli bilirkişi raporunda dava dışı ve davalı şirket çalışanı olmayan kamyon şoförü ..."a izafe edilen % 5 kusur oranı indirilmek suretiyle maddi ve manevi tazminat istemlerinin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dosya arasında yer alan 02/04/2014 tarihli bilirkişi raporunun incelenmesinde; davacıların desteği ..."in %20, davalılardan ..."nın %40, davalı ..."nın kusursuz, davalı şirketin sorumlu yöneticisi dava dışı ..."in %30, dava dışı şirket çalışanı ..."ın %5 ve davalı şirket çalışanı olmayan dava dışı ..."ın ise %5 oranında kusurlu olduğu yönünde görüş bildirilmiştir.
BK’nın 50 ve 51. maddelerinde, haksız eylemin ve bunun sonucunda doğan zararın birden fazla kişi tarafından meydana getirilmesi durumunda, zarar görenin dilediği takdirde eyleme katılanlardan birisinden, birkaçından veyahut tamamından zincirleme olarak sorumlu tutulmalarını isteme hakkına sahip bulunduğu düzenlenmiştir. Aynı hüküm 6098 sayılı TBK’nın 61. maddesinde de tekrar edilmiştir. Nitekim davacılarda davaya konu zararlarının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemişlerdir.
Yukarıdaki açıklamalar ışığında, davalı haksız eylem failleri, ortaya çıkan zarardan dava dışı diğer sorumlularla birlikte sorumludurlar. Şu halde, mahkemece dava dışı ... "a izafe edilen %5 kusur oranının, davalı şirket çalışanı olmadığı ve bu kusur oranının davalı şirket yetkilisi ve ortağı olan davalılar ... ile ..."na izafe edilmeyeceği gerekçesiyle indirilmek suretiyle maddi tazminat tutarının belirlenmesi doğru değildir. Açıklanan nedenle dosya kapsamına uygun düşmeyen gerekçe ile bu kısım yönünden istemin reddedilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar yararına BOZULMASINA, davalıların tüm, davacıların diğer temyiz itirazlarının (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle reddine ve davacılar yararına takdir olunan 1.630,00 TL duruşma avukatlık ücretinin davalılara yükletilmesine, davacılardan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 20/11/2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.