5. Ceza Dairesi 2020/4754 E. , 2021/1234 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Zimmet
HÜKÜM : Zincirleme basit zimmet suçundan mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi;
Suçtan zarar gören Çevre ve Şehircilik Bakanlığının vekili aracılığı ile verdiği 19/12/2019 havale tarihli dilekçesiyle temyizden vazgeçtiği gözetilerek, incelemenin sanıklar müdafilerin zimmet suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarıyla sınırlı olarak yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
TCK"nin 61. maddesi uyarınca temel ceza belirlenirken söz konusu maddenin 1. fıkrasında yedi bent halinde sayılan hususlarla aynı Kanun"un 3/1. maddesindeki "Suç işleyen kişi hakkında işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunur" şeklindeki yasal düzenlemeler ile dosyaya yansıyan bilgi ve kanıtlar birlikte ve isabetle değerlendirilip, denetime olanak verecek şekilde ve somut gerekçeler de gösterilmek suretiyle ilgili kanun maddesindeki cezanın alt ve üst sınırları arasında takdir hakkının kullanılması, temel cezanın hak ve nesafete uygun bir şekilde tayin edilmesi gerekirken, belirtilen ilkelere ve TCK"nin 3/1. maddesindeki orantılılık ilkesine aykırı olarak hangi somut verilere dayanıldığı da gösterilmeden, yasadaki ifadelerin aynen tekrarı sonucu temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak belirlenmesi suretiyle sanıklar hakkında fazla ceza tayini,
Kabule göre de;
Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı TCK"nin 53. maddesinde yer alan bazı ibarelerin iptaline ilişkin Kararının değerlendirilmesi lüzumu,
Suçun 5237 sayılı Yasa"nın 53/1-d maddesindeki hak ve yetkilerin kötüye kullanılması suretiyle işlenmesi nedeniyle sanıklar hakkında 53/5. maddesi gereğince, ayrıca, cezalarının infazından sonra işlemek üzere, hükmolunan cezanın yarısından bir katına kadar bu bentteki hak ve yetkileri kullanmaktan yasaklanmalarına karar verilmesi gerektiği ve bir katı ibaresinden anlaşılması gerekenin, cezanın kendisi olup, 8 yıl 10 ay 20 günü geçemeyeceği gözetilmeden, 9 yıl süre ile 53/1-a madde-fıkra-bendindeki hak ve yetkileri kullanmaktan yasaklılığa hükmolunması,
Kanuna aykırı, sanıklar müdafilerin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"un 321 ve 326/son maddeleri uyarınca hükümlerin BOZULMASINA 18/03/2021 tarihinde bozmada oy birliği gerekçede oy çokluğuyla karar verildi.
(Muhalif Üye)
KARŞI OY :
Sanık ..."in kooperatif yönetim kurulu başkanı, ..."in muhasip üye, ... ..."nin de yönetim kurulu üyesi olduğu, şikayetten sonra cevabi savunma beyanlarında genel olarak ... ve ..."in birlikte aynı dilekçede yer aldığı, sanık ..."nin 20/07/2006 tarihli dilekçesinde zimmete konu şirkete yapılan ödemelere ilişkin çeklerin başkan ve diğer sanık ... tarafından düzenlendiğini, bu düzenleme öncesinde yönetim kurulu olarak karar alındığını şifahi olarak kendisinin Ankara"da bulunması nedeniyle arandığını, deftere geçirilen bu kararları Didim"e gittiği tarihte imzaladığını, kooperatif başkanı ve yüklenici firma yetkilisinin gerekli ölçüm ve işlemleri yaptığını, kendisine telefonla başkana bildirdiğini, kooperatif başkanı ve avukatı ile firmaya ve belediyeye işlemlerin hangi aşamada olduğuna ilişkin görüşmelerin yapılmış olduğunu, firma yetkilisinin de işlerin yolunda gittiğini belirttiğini, belediyeye durumu sorduklarında da belediye görevlilerinin anlaşma yapılan firmaya bilgi verebileceklerini ifade etmesi üzerine Didim"den ayrıldığını, daha sonraki aşamalarda bu işlemleri birebir takip eden başkana Ankara"dan telefon ettiğinde başkanın kendisine yüklenici firma ile sürekli görüştüğünü, firmanın tapuları Nisan ayı içerisinde vereceğini, bir aksilik olmadığını ve her şeyin yolunda gittiğini savunduğu, sanık ..."nin tüm aşamalarda Ankara"da ikamet ettiğini, istemediği halde yönetim kurulu üyesi seçildiğini, kooperatifin bulunduğu yere birkaç kez gittiğini ifade ettiği, sanık ..."nin dilekçesinde adını zikrettiği kooperatif avukatı Ahmet Kemal Varlı"nın Ankara Ağır Ceza mahkemesince talimatla alınan 26/06/2009 tarihli
ifadesinin ekindeki aynı günlü havaleli dilekçesinde sanık ..."i doğruladığı, kooperatif başkanı ..."i telefonla aradıklarında başkanın kendisine bir aksilik olmadığını, her şeyin yolunda gittiğini, yüklenici firmanın projelerini onaylattığını ... söylediğini, Ankara"dan telefonla başkanı arayıp gelişmeleri birlikte sorup bilgi aldıklarını, sanık ..."nin siteye geldikçe karar defterinde kendisine açılan yere imza attığını, emekli memur olduğu için maddi imkansızlıklar nedeniyle kendisinin duruşması nedeniyle özel aracıyla o bölgelere gittiğinde ancak o zaman sitenin işleriyle ilgilendiğini, yüklenici firma hakkında yaptıkları dolandırıcılık suçundan şikayetin savcılık makamınca olayın hukuki mahiyette olduğundan bahisle takipsizlik kararı verildiğini belirttiği,
Sanık ..."nun 12/12/2014 havale tarihli savunma dilekçesinde de benzer şekilde ödenecek çeklere ilişkin karar defterine bir gün önceden başkan tarafından karar yazılıp önce başkanın imzaladığını sonra birlikte iken kendisinin imzaladığını, diğer başkan yardımcısının Ankara"dan üç dört ayda bir geldiğini, başkanın gösterdiği yerlere karar defterine imza kısmına imzasını atıp eksikliği giderdiğini, 76 yaşında olduğunu, zimmet kastıyla hareket etmediklerini, firmanın kendilerini dolandırdığını sonra anladıklarını, alacağın tahsili için açılan davanın yeni yönetimce kazanıldığını ancak icraya konulmadığını beyan ettiği,
Oluş ve dosya kapsamına göre; dosyadaki bilgilerden işlerin fiilen sanık başkan ... tarafından yürütüldüğünün anlaşıldığı, anılan kararların ve buna bağlı çeklerin öncelikle sanık ... tarafından imzalanıp daha sonra kararların diğer sanıklara imzalatıldığı anlaşılmış olduğundan sanıklar ... ve ... ..."nin müsnet suça iştirak ettiklerine dair savunmanın aksine yeterli delil bulunmadığı gözetilerek bu sanıkların beraatine, sanık ..."in ise sözleşme imzalanan firmanın batması nedeniyle işlerin yerine getirilemediğini, iddianameler üzerine yerine getirilmeye çalışıldığını beyan ettiği, firmaya yapılan ödemelere ilişkin açılan hukuk davasının kabulle sonuçlandığı, ödemelerin kayıtlardan açıkça anlaşıldığı, gizlenmeye çalışılmadığı gözetilerek zimmet kastıyla hareket edip etmediğinin değerlendirilmesi, eyleminin firma hakkında gerekli incelemeleri ve araştırmaları yapmadan işler tam yapılmadan ödeme yapılmasına sebebiyet vermek suretiyle görevi kötüye kullanma niteliğinde olup olmadığı tartışıldıktan sonra hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yasal ve yeterli gerekçe gösterilmeden yazılı şekilde hükümler kurulması isabetsiz olup hükümlerin bu nedenlerle de bozulması gerektiği kanaatinde olduğumdan çoğunluğun yüklenen suçların sübutuna dair kabulüne iştirak edilmemiştir.