4. Hukuk Dairesi 2016/10892 E. , 2018/7207 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı-karşı davalı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... ve davalı-karşı davacı ... aleyhine 24/07/2013 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem sebebiyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; asıl davanın kısmen kabulüne ve karşı davanın reddine dair verilen 29/03/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalı ... ve davalı-karşı davacı ... vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Asıl ve karşı dava, yaralama ve hakaret eylemleri sebebiyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davalı ... ve davalı-karşı davacı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı-karşı davalı vekili, davalıların müvekkiline hakaret ettiklerini ve yaraladıklarını iddia ederek, olay sebebiyle yaşanan üzüntü nedeniyle manevi tazminat isteminde bulunmuştur.
Davalı karşı davacı vekili; asıl davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, davalıların davacıya yönelik eylemlerinin ceza yargılamasında sübut bulduğu gerekçesiyle, asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmiştir.
1-Davalıların asıl davaya yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Dosya kapsamında; davalıların davacıya yönelik yaralama ve hakaret eylemleri sebebiyle ... 8. Sulh Ceza Mahkemesi’nin 2012/952 esas sayılı dosyası ile haklarında mahkûmiyet kararı verilerek, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.
Türk Borçlar Kanunu’nun 56. maddesi (818 sayılı BK 47. maddesi) hükmüne göre bedensel zarara uğrayan, Türk Borçlar Kanunu’nun 58. maddesi (818 sayılı BK 49. maddesi) hükmüne göre de kişilik hakları saldırıya uğrayan kimse manevi tazminata hükmedilmesini isteyebilir.
Hakim manevi tazminatın miktarını tayin ederken saldırı teşkil eden eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Miktarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel hal ve şartların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde objektif olarak gösterilmelidir. Çünkü kanunun takdir hakkı verdiği hususlarda hakimin hukuka ve hakkaniyete göre hüküm vereceği Türk Medeni Kanunu’nun 4. maddesinde belirtilmiştir. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir.O halde tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir.
Somut olayda; olay tarihi, olayın gelişimi, tarafların konumu ve yukarıdaki ilkeler dikkate alındığında, davacı ... lehine hükmedilen manevi tazminat tutarı fazladır. Daha az düzeyde manevi tazminata hükmedilmesi gerekir. Kararın bu nedenle davalılar yararına bozulması gerekmiştir.
2-Davalı-karşı davacı ...’in temyiz itirazlarına gelince;
... 8. Sulh Ceza Mahkemesi’nin 2012/952 esas sayılı dosyasında yapılan yargılamada davacı ...’nın davalı-karşı davacı ...’i yaraladığının 08/06/2012 tarihli adli rapora göre sabit olduğu anlaşılmaktadır.
Şu halde, yaralama olgusu mevcut delillerle maddi vakıa olarak belirlendiğinden, hukuk hakiminin de bu tespit ile bağlı olması sebebiyle, TBK."nun 56. maddesi (818 sayılı BK 47. md.) ve yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda, davalı-karşı davacı ... lehine uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi doğru olmamış kararın bu sebeple de bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (1) ve (2) nolu bentlerde gösterilen sebeplerle davalılar yararına BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 21/11/2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.