Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2009/6110
Karar No: 2010/1027
Karar Tarihi: 15.03.2010

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2009/6110 Esas 2010/1027 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2009/6110 E.  ,  2010/1027 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil

    ... ve müşterekleri ile ... aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair Şarkışla Asliye Hukuk Hâkimliğinden verilen 10.06.2009 gün ve 105/253 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davalı ... vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacılar vekili, ... adına tespit ve tescil edilen 156 ada 39 sayılı parselin tapu kaydının iptaliyle vekil edenleri adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı ... vekili, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Mahkemece, 156 ada 39 sayılı parsel hakkındaki davanın kabulüne karar verilmesi üzerine, hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, kazanmayı sağlayan zilyetlik, muristen intikal, eklemeli zilyetlik, imar ve ihya hukuksal sebeplerine dayalı olarak TMK.nun 713/1, 996, 3402 sayılı Kanunun 14 ve 17.maddeleri gereğince açılan mülkiyetin aktarılmasına ilişkin tapu iptali ve tescil davasıdır.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Uyuşmazlık konusu 156 ada 39 sayılı parsel 28.07.2000 tarihinde yapılan kadastro çalışmaları sırasında Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğu gerekçesiyle 3402 sayılı Kanunun 18.maddesi uyarınca ... adına tespit edildiği, tutanağın 30.01.2003 tarihinde kesinleşmesiyle tapu kaydının oluştuğu anlaşılmıştır. Taşınmaz hali arazi niteliğiyle belirlenmiştir. Her ne kadar 23.06.2008 tarihinde yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve tanıklar kazanmayı sağlayan zilyetlikle taşınmaz edinme koşullarının davacılar yararına gerçekleştiğini belirtmiş iseler de imar ve ihya’dan söz etmedikleri belirlenmiştir. Bunun dışında aynı keşifte dinlenen uzman bilirkişi ziraat mühendisi ..., 02.07.2008 tarihli raporunda; “ …uzun yıllar tarım yapılmadığını, iri taşlardan, taş yığınlarından ve tek yıllık ve çok yıllık çayır mera bitkilerinin kalıntılarından anlaşıldığını, eğimin %15 ile 35 arasında, taşınmazın dağlardan gelen su ile sulama imkanına sahip olduğunu” açıklamıştır. 04.06.2009 tarihinde yapılan keşifte dinlenen uzman bilirkişi Fahri Erdoğan ise; taşınmazın yer yer taşlık olduğunu, eğimin % 5 ila 10 civarında bulunduğunu, mera bitki örtüsüne rastlanılmadığını bildirmiştir. Görüldüğü gibi her iki uzman bilirkişinin raporunun birbirleriyle çelişkili olduğu görülmektedir. Öte yandan komşu parsellere ait kadastro tutanak ve ekleriyle dayanağı belgeler getirtilerek uyuşmazlığın çözümünde gözönünde tutulmamıştır. Bu haliyle yapılan araştırma ve inceleme eksiktir. O halde mahkemece yapılacak iş; özellikle birinci keşifte dinlenen ...’in 02.07.2008 tarihli raporunda açıkladığı hususlar gözönünde bulundurularak toprak konusunda uzmanlığı bilinen üç uzman ziraatçı bilirkişi aracılığıyla yeniden keşfin yapılması, tespitin yapıldığı 28.07.2000 tarihinden geriye doğru en az 20 yıl öncesine ( 1980 ve öncesine) ait iki zamanlı hava fotoğrafları bulunduğu yerden getirtilerek uzman bilirkişiler aracılığıyla zemine uygulanması, hava fotoğraflarının çekildiği tarihe göre taşınmazın kültür arazisi niteliğinde olup olmadığının saptanmasına çalışılması, yine hava fotoğraflarının stereoskopik aletle ve üç boyutlu olarak incelemeye tabi tutulması, uzman bilirkişi ziraat mühendislerinden ...’in açıkladığı biçimde taşınmazın çayır mera niteliğinde olup olmadığı konusunda ve iki rapor arasındaki çelişkiyi giderecek gerekçeli ve denetime açık rapor alınması, aynı şekilde hava fotoğrafları konusunda uzman bilirkişiden de rapor alınmasının düşünülmesi ve hiçbir duraksamaya yer vermeyecek biçimde taşınmazın kesin niteliğinin saptanması gerekmektedir.
    Bundan ayrı, 156 ada 39 nolu parselin hali arazi niteliğiyle ... adına tespit edildiği, uzman bilirkişi ziraat mühendisi ... ile ...’ın raporlarında; taşınmazın iri taşlardan ve taş yığınlarından oluştuğunu, yer yer taşlık niteliğinde bulunduğunu bildirdiklerine göre taşınmazın imar ve ihyaya muhtaç yerlerden olduğunun kabulü gerekir. Bu nedenle 3402 sayılı Kanunun 17.maddesi gereğince imar ve ihyanın tüm olumlu ve olumsuz koşullarının araştırılıp belirlenmesi zorunludur. Bu bakımdan dava konusu yerin hangi tarihte davacılar ya da murisleri tarafından imar ihyasına başlanıldığı, imar ihyayı ne şekilde sürdürdükleri ve hangi tarihte tamamlandığı hususlarının HUMK.nun 258 ve 259.maddeleri gereğince keşifte dinlenecek yerel bilirkişi ve tanıklardan sorularak açıklığa kavuşturulması, taşınmaza komşu aynı ada 27,38,40,108 ve 109 nolu parsellere ait kadastro tutanakları ve ekleriyle kadastro sırasında bu parsellere revizyon gören tapu ve vergi kayıtları getirtilerek teknik, yerel bilirkişi ve tanıklar aracılığıyla zemine uygulanması, kayıt ve belgelerin taşınmaz yönünü ne olarak gösterdiği üzerinde durulması, kroki üzerinde teknik bilirkişiye işaret ettirilmesinin sağlanması, bu konuda teknik bilirkişiden rapor alınması, ondan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırma sonucu hüküm kurulmuş olması usul ve kanuna aykırıdır.
    Davalı ... vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde olduğundan kabulüyle yerel mahkeme hükmünün açıklanan nedenlerle ve HUMK.nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA, 15.03.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi