3. Ceza Dairesi 2019/12511 E. , 2019/21246 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Basit yaralama
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Dairemizin 07.01.2019 gün ve 2018/6482 Esas ve 2019/101 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere; 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 21. maddesine göre yapılacak tebligatın geçerlilik koşulları Tebligat Tüzüğü"nün 28. maddesinde gösterilmiş olup, anılan maddeye göre "adreste bulunmama sebeplerini bilmesi muhtemel komşu, yönetici, kapıcı, zabıta amir ve memurları ile ihtiyar kurulu veya meclis üyeleri ve muhtardan tahkik edilerek beyanlarının tebliğ tutanağına yazılıp altının imzalatılması, imzadan kaçınma halinde de bu durumun yazılarak imzalanması" gerekmekte olup; 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 21. maddesi uyarınca yapılan tebliğ işlemi sırasında sanığın komşusunun, yöneticinin veya kapıcının imzasının alınmaması sebebiyle sanığa yapılan tebligatın usulsüz olduğu anlaşılmakla, sanığın süresinde ve geçerli bir temyiz talebinde bulunduğu kabul edilerek, temyiz talebinin reddine ilişkin 30.11.2015 tarih, 2014/251 Esas, 2015/220 Karar sayılı ek kararın kaldırılmasına karar verilerek yapılan incelemede;
1) Sanık hakkında 6136 sayılı Kanun"a muhalefetten verilen karara yönelik temyiz taleplerinin incelenmesinde;
a-Sanığın alınan sabıka kaydına göre, tekerrüre esas ilamı ve mükerrir olduğu anlaşılmakla, sanık hakkında hapis cezasına hükmedildiği halde, 5237 sayılı TCK"nin 58. maddesinin uygulanmaması aleyhe temyiz olmadığından,
b-Sanık hakkında hükmedilen adli para cezasının ödenmemesi halinde hapse çevrileceğine hükmedilmiş ise de para cezasının ödenmemesi halinde izlenecek yöntem 5275 sayılı Kanun"un 106/3. maddesinde belirtildiği ve infaz aşamasında dikkate alınabileceğinden,
c-Sanık hakkında hükmedilen hapis cezaları yönünden, Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas- 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesindeki bazı ibareler iptal edilmiş ise de infaz aşamasında dikkate alınabileceğinden, bu hususlar bozma nedeni olarak görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre sanıkların yerinde görülmeyen temyiz sebeplerinin reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
2) Sanık hakkında silahla kasten yaralamaya teşebbüs suçundan verilen karara yönelik temyiz taleplerinin incelenmesinde ise;
Amca yeğen olan sanık ile müştekinin olay öncesinde aile meclisinde konuşurken aralarında tartışma çıktığı, sinirlenen sanığın balkondan evin içerisine geçip odada bulunan silahını almak istediği esnada abisi ..."ın kendisine engel olduğu ve silahı alamadığı, kimseye yöneltmediği, müştekiyi yaralamaya yönelik eyleme başlamadığı, müşteki Erkan"ın hazırlık ve yargılama aşamasında tutarlı ifadelerinde sanığın elinde silah görmediğini beyan ettiği, sanığın içeri girip eline silah almaya çalışmasının hazırlık hareketi olduğu, abisinin araya girmesi nedeniyle icra hareketine başlayamadığı, dolayısıyla yaralama eyleminin hazırlık aşamasında ve icraya başlanmadan kendi ihtiyariyle vazgeçme suretiyle yarım kaldığı; bu durumda ancak hazırlık hareketinin kendisi tek başına bir suç oluşturduğu takdirde cezalandırılabileceği, aksi takdirde işlemeye niyetlendiği suça teşebbüsten cezalandırılamayacağı gözetilmeyip, sanığın beraatine karar verilmesi gerekirken silahla yaralamaya teşebbüs suçundan yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi;
Kabule göre;
a-Sanık hakkında TCK"nin 86/2, 86/3-e ve 35. maddeleri gereğince hükmedilen 4 Ay 15 gün hapis cezasından aynı Kanun"un 62. maddesi uyarınca takdiri indirim yapıldıktan sonra sonuç ceza olarak 3 ay 22 gün hapis yerine adli para cezası olarak belirlenmesi suretiyle hükmün karıştırılması,
b-Sanık hakkında hükmedilen hapis cezaları yönünden, Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas- 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesindeki bazı hükümlerin iptal edilmesi nedeniyle hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 20.11.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.