
Esas No: 2016/22476
Karar No: 2017/4168
Karar Tarihi: 10.04.2017
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2016/22476 Esas 2017/4168 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı dosyaların birleştirilmesine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı avukat, davalının taraf bulunduğu bir kısım dava dosyalarını vekili sıfatı ile takip ettiğini, aralarında ücret sözleşmeleri bulunduğu gibi davalı tarafından imzalanmış ibraname de olduğunu ancak davalının kendisini haksız azlederek hakettiği ücretleri ödemediğini ileri sürerek yaptığı takibe vaki itirazın iptalini istemiştir.
Davalı, daha önce ... 8. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/16 Esas sayılı dosyası ile davacı avukata karşı, ileri sürdüğü ücret sözleşmelerinin feshi ve ödediği bir kısım masraf ve ücretlerin iadesi istemli dava açtığını savunarak ilk celsede davaların birleştirilmesini dilemiştir.
Mahkemece, iş bu dosya ile ... 8. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/16 Esas sayılı dosyası arasında hukuki ve fiili irtibat bulunduğu anlaşıldığından usul ekonomisi bakımından dosyaların birleştirilmesine, yargılamanın ... 8. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/16 Esas sayılı dosyası üzerinden yürütülmesine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafındn temyiz edilmiştir.
Davacı, hakettiği vekalet ücretinin tahsili için başlattığı takibe vaki itirazın iptali istemi ile eldeki davayı açmıştır. Davalı, daha önce aynı vekalet ilişkisine dayalı olarak ücret sözleşmelerinini ptali ve yapılan ödemelerin iadesi istemi ile ... 8. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/16 Esas sayılı dosyası ile davacı avukata karşı açtığı dava nedeni ile birleştirme kararı verilmesini talep etmiş mahkemece davaların birleştirilmesine karar verilmiştir. 6100 sayılı HMK’nın 166/2 maddesinde “Davalar, ayrı yargı çevrelerinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış ise bağlantı sebebiyle birleştirme ikinci davanın açıldığı mahkemeden talep edilebilir. Birinci davanın açıldığı mahkeme, talebin kabulü ile davaların birleştirilmesine ilişkin kararın kesinleşmesinden itibaren, bununla bağlıdır..” hükmü düzenlenmiştir. Madde lafsından anlaşılacağı üzere ayrı yargı çevrelerindeki davaların birleştirlmesi için aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış bağlantılı davaların bulunması gerektiği bildirilmiştir. Somut olayada ise, iş bu karar özel bir mahkeme olan Tüketici Mahkemesi tarafından verilmiş olup genel bir mahkemeye birleştirme hükmü tesis edilmiştir. Anılı mahkemelerin statüsü farklı olup, birleştirme yönünde hüküm tesisi madde lafsına aykırıdır. Öyleyse mahkemece birleştirme kararı verilemez. Mahkemece anılı madde hükmü dikkate alınmadan verilen karar usul ve yasaya aykırı olup bozma sebebidir.
SONUÇ: yıkarıda açıklanan nedenlerle kararın davacı yararına BOZULMASINA, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 10/04/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.