11. Ceza Dairesi 2016/2624 E. , 2018/2297 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Vergi Usul Kanununa muhalefet
HÜKÜM : Mahkumiyet
1-Sanıkların S.S. ... Köyü Tarımsal Kalkınma Kooperatifinin yönetim kurulu başkan ve üyeleri olarak haklarında, “2007 ve 2008 takvim yıllarında sahte fatura kullanmak“ suçlarını işledikleri iddiasıyla açılan kamu davasında; sanıklardan ... ve ...‘nın mali işlerle diğer sanığın ilgilendiğini bildirmeleri, sanık ...‘nın ise kendisinin kooperatif başkanı olduğunu, bütün işlerle kendisinin ilgilendiğini, .... ... isimli kişiden gerçek alışveriş karşılığında suça konu faturaları aldığını, banka aracılığı ile ödeme yaptıklarını beyan ederek suçlamaları kabul etmemesi, suça konu faturaları düzenleyen ... ... Nakliyat Geri Dönüşüm Ltd. Şti. hakkında 2007 ve 2008 takvim yıllarında sahte fatura düzenlemek suçlarından vergi suçu raporu düzenlenip düzenlenmediğinin araştırılmamış olması, dosya içerisinde belirtilen takvim yıllarında düzenlenen herhangi bir fatura aslı yada suretine rastlanılmaması, sahte fatura kullanma suçunda suçun maddi konusunun fatura olması ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu"nun 227. maddesinin 3. fıkrasındaki ""Bu Kanuna göre kullanılan veya bu Kanun"un Maliye ve Gümrük Bakanlığına verdiği yetkiye dayanılarak kullanma mecburiyeti getirilen belgelerin, öngörülen zorunlu bilgileri taşımaması halinde bu belgeler vergi kanunları bakımından hiç düzenlenmemiş sayılır"" şeklindeki düzenlemeye göre faturaların Vergi Usul Kanunu"nun 230. maddesinde öngörülen zorunlu bilgileri içermesinin gerekmesi karşısında, gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde belirlenmesi bakımından; sanıklar tarafından 2007 ve 2008 takvim yıllarında KDV indiriminde kullanılan suça konu fatura aslı yada onaylı suretlerinden kanaat oluşturacak sayıda temin edilip dosya arasına konulması ve incelenerek kanunda öngörülen şekil şartlarını taşıyıp taşımadıklarının tespit edilmesi, sahte olduğu iddia olunan faturaları düzenleyen mükellef hakkında düzenlenen karşıt inceleme raporunun bir suretinin dosya içerisine getirtilmesi; faturaların gerçek alım-satım karşılığı olup olmadığının belirlenmesi yönünden mal ve para akışını gösteren sevk ve taşıma irsaliyeleri, teslim ve tesellüm belgeleri, bedelinin ödendiğine dair ticari teamüle uygun, kanıtlama yeterliliği olan banka hesapları ve kasa mevcuduyla uyumlu geçerli belgeler, faturaları düzenleyenlerin yeterli mal girişi veya üretimi olup olmadığı da dikkate alınarak faturaları düzenleyen şirketler ile sanıkların ticari defter ve belgeleri üzerinde gerekli görülmesi halinde karşılıklı bilirkişi incelemesi yaptırılması, sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının takdir ve tayini gerekirken, sanıklardan ...‘nın mali işlerle yalnızca kendisinin ilgilendiği yönündeki savunması da dikkate alınarak, diğer sanıkların sanık ... ...‘nın bu eylemlerine ne şekilde iştirak ettikleri de karar yerinde tartışılmadan eksik araştırma ve inceleme sonucu yazılı şekilde hükümler kurulması,
2-UYAP kayıtları üzerinde yapılan incelemede, sanıklardan ... ve ... haklarında S.S. ... Köyü Tarımsal Kalkınma Kooperatifinin yönetim kurulu başkanı ve başkan yardımcısı olarak, “2007 ve 2008 takvim yıllarında sahte fatura kullanmak“ suçundan Konya Cumhuriyet Başsavcılığı‘nın 23.10.2012 tarih ve 2012/49551 Soruşturma-2012/15360 Esas sayılı iddianamesi ile açılan kamu davasında, Konya 3. Asliye Ceza Mahkemesi‘nin 25.02.2014 tarih ve 2012/1403 Esas-2014/158 Karar sayılı ilamı ile sanık ...‘nın mahkumiyetine, sanık ...‘in beraatine karar verildiği, dosyanın Dairemizin 2017/9510 Esas sırasına kayıtlı olarak temyiz incelemesinde bulunduğu, yine “2008 takvim yılında sahte fatura kullanmak“ suçundan Konya Cumhuriyet Başsavcılığı‘nın 12.12.2013 tarih ve 2013/60507 Soruşturma-2013/19921 Esas sayılı iddianamesi ile açılan kamu davasında, Konya 10. Asliye Ceza Mahkemesi‘nin 23.10.2014 tarih ve 2013/817 Esas-2014/644 Karar sayılı ilamı ile sanıkların mahkumiyetlerine karar verildiği, dosyanın Dairemizin 2018/936 Esas sırasında kayıtlı olarak temyiz incelemesinde bulunduğunun anlaşılması karşısında, sanıkların aynı takvim yıllarında başka mükelleflerden de temin ettikleri sahte faturaları kullandıklarına ilişkin tespitin, yeni bir suçu oluşturmayıp, zincirleme suç içinde değerlendirilmesi gerekeceği cihetle, mükerrer yargılama yapılmaması ve eylemlerin zincirleme suç içinde kalıp kalmadığının değerlendirilmesi açısından; söz konusu dosyaların duruşmaya getirtilip incelenmesi, mümkün olması halinde davaların birleştirilmesi ile sanıkların eylemlerinin zincirleme suç niteliğinde olup olmadığı veya mükerrer dava açılıp açılmadığının belirlenmesi ve sonucuna göre hukuki durumlarının takdir ve tayininde zorunluluk bulunması,
3-Kabule göre de;
a)Sahte fatura kullanmak suçlarında, her takvim yılında işlenen suçların birbirinden ayrı ve bağımsız suçları oluşturduğu, ancak aynı takvim yılı içerisinde farklı zamanlarda düzenlenen faturaların, bir bütün halinde zincirleme şekilde sahte fatura kullanmak suçlarını oluşturacağı, somut olayda sanıklar hakkında mütalaaya uygun olarak “2007 ve 2008 takvim yıllarında sahte fatura kullanmak” suçlarından kamu davası açıldığı halde, her takvim yılındaki eylemlerin ayrı ayrı zincirleme biçimde işlenmiş suçları oluşturduğu gözetilmeden, hangi yıla ait olduğu açıklanmaksızın, zincirleme suç hükümleri de uygulanmadan, tek hüküm kurulması suretiyle eksik ceza tayini,
b)5237 sayılı TCK’nın 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas-2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafiilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ceza miktarı yönünden kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 19.03.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.