Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’nün 16.02.2018 tarih ve 2016/12500 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 26.02.2018 tarih ve KYB-2018/15211 sayılı ihbarnamesi ile;
Çocuğun soybağını değiştirmek suçundan sanıklar ... ve ..."ın ayrı ayrı beraatlerine, resmi belgede sahtecilik suçundan ise 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 204/1 ve 62. maddeleri uyarınca ayrı ayrı 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmalarına, sanık ... hakkında kurulan hükmün 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231. maddesi gereğince açıklanmasının geri bırakılmasına dair Mardin 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 03/03/2011 tarihli ve 2010/101 esas, 2011/117 sayılı kararının "Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 29/09/2015 tarihli ve 2015/412 esas, 2015/286 karar sayılı ilâmında açıklandığı üzere, sanıklar ... ve ..."ın nüfus müdürlüğüne müracaatla bir belgeye dayanmayan, sadece beyanen sanık ..."ın, katılan ... ... olan çocukları ... ... Dalar ve Muhammed İkbal Dalar"ı, evlilik birliği içerisinde dünyaya gelmiş çocuklar olarak kendi üzerlerine nüfusa kaydettirmekten ibaret eylemlerinin suç tarihinin, her iki çocuğun nüfusa tescil edildiği tarih olan 08/09/2004 olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan 765 Sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 445. maddesinde düzenlenen suçun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tâbi olduğu suç tarihinde yürürlükte bulunan ve sanıklar lehine olan anılan Kanun"un 102/4. maddesinde öngörülen aslî dava zamanaşımının suç tarihinden, iddianame tanzim tarihi olan 09/02/2010 tarihine kadar dolmuş olduğunun gözetilmemesinde,
Kabule göre de;
Sanıklar ... ve ..."ın, sanık ... ile katılan ... ... olan müşterek çocukları ... ... ... ve ... ... resmî nikahlı eşi olan diğer sanık ..."dan doğmuş gibi beyanda bulunarak nüfus kütüğüne kaydettirdikten sonra, oluşan sicil kaydına göre bu çocukların nüfus cüzdanlarını aldıkları iddiasıyla sanıklar hakkında "çocuğun soybağını değiştirmek" ve "resmî belgede sahtecilik" suçlarından yapılan yargılama sonunda haklarında soybağını değiştirme suçundan beraatlerine ve resmî belgede sahtecilik suçundan mahkûmiyetlerine karar verilmiş ise de, sanıkların fiillerinin bütünüyle "soybağını değiştirme" suçunu oluşturmasına rağmen, Mardin 2. Asliye Ceza Mahkemesince tek olan fiiller suç niteliği yönünden ikiye bölünerek, sanıklar hakkında soybağını değiştirme suçundan beraat ve resmî belgede sahtecilik suçundan mahkûmiyet kararı verilerek hükmün karıştırılmasında isabet görülmediğinden” bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca, bozulması istenilmiş olmakla,
Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükümleri karşısında; hükümlüler ... ve ...‘ın nüfus müdürlüğüne müracaatla bir belgeye dayanmayan, sadece beyanen hükümlü ...‘ın, katılan .... ...‘dan olan çocukları ...e ... ... ve ... ... ...‘ı, evlilik birliği içerisinde dünyaya gelmiş çocuklar olarak kendi üzerilerine nüfusa kaydettirmekten ibaret eylemlerinin kül halinde, suç tarihinde yürürlükte olan 765 sayılı TCK"nın 445. maddesindeki "çocuğun soybağını değiştirmek" suçunu oluşturduğu; hükümlülere yüklenen "çocuğun soybağını değiştirme" suçunun, yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibarıyla tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK’nın 102/4 maddesinde öngörülen asli dava zamanaşımının, suçun işlendiği 08.09.2004 tarihinden iddianame tarihine kadar gerçekleştiği gözetilmeden yazılı şekilde mahkumiyete hükmolunması yasaya aykırı olup, kanun yararına bozma istemine atfen düzenlenen ihbarnamedeki bu yöndeki düşünce yerinde görüldüğünden Mardin 2. Asliye Ceza Mahkemesi‘nin 03.03.2011 tarih ve 2010/101 Esas-2011/117 Karar sayılı ilamının, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre aynı maddenin 4. fıkrasının (d) bendi uyarınca karar verilmesi mümkün olduğundan, hükümlüler hakkında, değişen suç vasfına göre, çocuğun soybağını değiştirmek suçundan açılan kamu davasının gerçekleşen asli dava zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCK"nın 102/4 ve 5271 sayılı Yasa"nın 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE, cezaların çektirilmemesine, bozma gerekçesi doğrultusunda incelenmesinde fayda görülmeyen diğer istemler hakkında karar verilmesine yer olmadığına, müteakip işlemlerin mahallinde yerine getirilmesine, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE, 19.03.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.