11. Ceza Dairesi 2017/2188 E. , 2018/2322 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Özel belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet,Beraat
1- Sanık müdafiinin 07.10.2008 tarih ve 2008/13496 Esas numaralı iddianameye konu özel belgede sahtecilik suçundan beraat hükmü kurulmasına karşın müdafi ile temsil edilen sanık lehine vekalet ücreti tayin edilmemesi nedeniyle temyiz isteminde bulunduğu belirlenerek bu nedenle sınırlı kalınarak yapılan incelemede;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19/02/2013 tarihli 2011/5-137 Esas ve 2013/58 Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere “aynı davada yargılandığı bir suçtan beraat eden, diğer suçtan ise mahkum olan sanık hakkında müdafi tarafından sunulan avukatlık hizmetinin bölünmesi mümkün olmadığından, beraat ettiği suç açısından avukatlık ücretine hükmedilmesi gerekmeyeceği” karşısında; sanık hakkında 19.12.2006 tarihli 2006/10747 Esas numaralı iddianameye konu nitelikli dolandırıcılık suçundan hakkında mahkumiyet kararı verilmesi nedeniyle, beraat ettiği 07.10.2008 tarih ve 2008/13496 Esas numaralı iddianameye konu özel belgede sahtecilik suçundan dolayı sanık lehine vekalet ücreti takdir edilmemiş olmasında herhangi bir isabetsizlik görülmediğinden, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
2- Sanık müdafiinin 19.12.2006 tarihli 2006/10747 Esas numaralı iddianameye konu özel belgede sahtecilik suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 14.10.2008 tarih ve 49/219 sayılı kararında da açıklandığı üzere; ceza yargılamasının amacı, somut gerçeğin ortaya çıkarılması olup bunun için başvurulan kanıtlama araçlarından biri de belgelerdir. Yargılama makamları suç isnadı nedeniyle oluşan uyuşmazlığı çözümlerken ele geçirilen ve kendiliklerinden getirtilen ya da iddia ve savunma doğrultusunda sunulan belgelerin güvenilirliğini de denetlemek durumundadırlar. Güvenilirliğin denetlenebilmesi için, belgenin aslının veya bunun olanaklı olmaması halinde de aslına uygunluğu yetkili makam veya kişilerce onanmış örnek ya da kopyalarının dosyaya konulması gerekir. Yine Ceza Genel Kurulunun 14.10.2003 gün ve 232/250 sayılı kararında açıklandığı üzere, suça konu belgenin fotokopi olması durumunda hukuki sonuç doğurmaya elverişli nitelikte olmadığı, aslı bulunamayan belgelerin aldatma özelliğinin bulunup bulunmadığının da tespit edilemediği, fiilen belgenin sorulduğu kişinin aldanmış olmasının aldatma niteliğini göstermeyeceği cihetle; mahkemece söz konusu belgenin objektif olarak aldatma niteliği bulunup bulunmadığının, özellikleri duruşma tutanağına yazılıp, gerekçede aldatıcılık niteliği irdelenip ne şekilde aldatıcılık niteliğini haiz olduğunun tespitinin mümkün olmaması halinde, şüpheden sanık yararlanır ilkesi uyarınca, somut olayda; suça konu sahte olan belge aslının ele geçmediği, katılanın sunmuş olduğu suret belge niteliğinde olduğu gözetilmeden, unsurları oluşmayan suçtan sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 19.03.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.