
Esas No: 2018/7076
Karar No: 2022/2248
Karar Tarihi: 07.04.2022
Danıştay 4. Daire 2018/7076 Esas 2022/2248 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 4. Daire Başkanlığı 2018/7076 E. , 2022/2248 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2018/7076
Karar No : 2022/2248
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ... Vergi Dairesi Başkanlığı
(... Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVACI) : ... İnşaat Yapı San. ve Tic. Ltd. Şti.
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN KONUSU : ... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirket adına 2011 yılı için salınan vergi ziyaı cezalı kurumlar vergisi ve kesilen özel usulsüzlük cezasının kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... Vergi Mahkemesince verilen ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararda; davacı hakkında düzenlelen vergi inceleme raporunda davacının hesaplarına 2011 yılında davacının akrabası ... ve bu kişinin ortağı olduğu firmalar tarafından 2.690.092,10-TL para aktarıldığı, bu paralara ilişkin mükellef kurum temsilcisinden izahat istenildiği, ancak ayrıntılı bir açıklama alınamadığı için bu tutarın hasılat unsuru olarak sayılarak dava konusu kurumlar vergisinin tarh edildiği, ... adlı şahıs nezdinde herhangi bir inceleme yapılmadığı, ...' in sahip olduğu şirketin davacı şirketin işvereni konumunda olduğu, ...'in aynı zamanda şirketi temsile yetkili olduğu ve şirketin tüm işlerinin ... tarafından yürütüldüğü, ...'in hissesi bulunan şirketler nezdinde karşıt inceleme yapılmadığı, hasılat unsuru olarak kabul edilen bu paraların hangi şirket ya da kişilere yapılan işler karşılığında elde edildiğinin açıklanmadığı, yalnızca muhasebe kayıtları ve banka hesap hareketlerinden yola çıkılarak bu paranın kayıt dışı hasılat olduğuna kanaat getirildiği anlaşıldığından, vergi inceleme elemanının kanaatine dayalı düzenlenmiş bulunan bu rapora dayalı olarak tarh edilen vergi ile kesilen cezalarda ve 213 Sayılı Yasanın 353/1. maddesi uyarınca davacı şirketin sahte fatura kullandığından bahisle kesilen özel usulsüzlük cezasında hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
TETKİK HÂKİMİ : ...
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar temyize konu mahkeme kararının, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 353/1. maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezasına ve tek katı aşan vergi ziyaı cezasına ilişkin kısmının bozulmasını gerektirecek nitelikte bulunmamıştır.
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 3. maddesinin (B) fıkrasında; vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, gerçek mahiyetin yemin hariç her türlü delille ispatlanabileceği, vergiyi doğuran olayla ilgisi tabi ve açık bulunmayan tanık ifadesinin ispatlama vasıtası olarak kullanılamayacağı, iktisadi, ticari ve teknik icaplara uymayan veya olayın özelliğine göre normal ve mutad olmayan bir durumun iddia olunması halinde ispat külfetinin bunu iddia edene ait olduğu, 134. maddesinde de; vergi incelemesinden maksatın ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak olduğu’ hükümlerine yer verilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden; davacı şirketin 2011 yılı hesaplarının incelenmesi neticesinde tanzim olunan ... tarih ve ... sayılı vergi inceleme raporu ile, davacı şirketin 2011 yılında faaliyeti kapsamında yapmış olduğu işlerin bir kısmını kayıt dışı bıraktığının tespiti üzerine adına cezalı tarhiyatların yapıldığı ve özel usulsüzlük cezasının kesildiği, düzenlenen vergi inceleme raporunda; şirketin ikamet amaçlı binaların inşaatı faaliyetinde bulunmak üzere mükellefiyet açtırdığı, şirket hisselerinin tamamının ...'a ait olduğu, 2011 yılında ve 2012 yılında Şişli Belediyesinin hizmet binasının yapım işini taşeron firma olarak yüklendikleri ve 2011 yılında 5.900.000,00-TL hasılat elde ettikleri, üst işverenlerinin ... İnş. Nak. Gıda Turizm San. ve Tic. Ltd. Şti. olduğu, bu firmanın %99 hissesine sahip olan ... adlı şahsın, davacı şirketin sahibi olan ...'ın kız kardeşi ile evli olduğu, şirket sahibi ... Diyarbakır'da olduğundan şirketin işlerinin takibinin ... tarafından yapıldığı, mükellef kurumun 2011 yılında Şişli Belediyesi hizmet binası yapım işi haricinde bir işle iştigal etmediği, kuruma ilgili kişilerden ve şirketlerden 2011 yılında 2.690.092,10-TL para girişi olduğu ve bu paraların Diğer Çeşitli Borçlar hesabına kaydedildiği, 2.690.092,10-TL ve bu paraların ... tarafından şirkete aktarılan paralar olduğu, aktarılan bu paralara ilişkin mükellef kurum temsilcisinden izahat istenildiği, ancak ayrıntılı bir açıklama alınamadığı, bu tutarın hasılat unsuru olarak sayıldığı, ayrıca mükellef kurumun 2011 yılında KDV dahil 3.260.159,46-TL sahte belge kullandığının tespit edildiği, söz konusu malları belgesiz olarak satın aldığı, malları ticari faaliyetinde kullandığı, sahte belgelerin belgesiz alışlarını belgelendirmek maksadı ile alındığı kanaatine varıldığından, sahte faturalara ilişkin tutarın kurumlar vergisi matrahına dahil edilmediği, mükellefin 2011 yılında beyan dışı bırakmış olduğu toplam satış hasılatının 2.690.092,10-TL olduğu, bu tutarın 5.900.000,00-TL tutarındaki brüt satışlarına eklenmesi sonucu 2011 yılı hasılatının 8.590.092,10-TL olarak hesaplandığı ve Danıştay içtihatlarına göre inşaat sektörü karlılık oranı %20 olarak kabul edildiğinden, bu miktarın %20 si olan 1.718.018,42-TL' nin kurumlar vergisi matrahı olarak tespit edildiği anlaşılmaktadır.
Mükellefin yasal defterlerinde yüksek tutarda para giriş çıkışlarının olduğu, davacı tarafından bu paraların borç olarak alındığı iddia edilmesine rağmen faiz ödenmediği, söz konusu parasal hareketlerin nedenlerini ortaya koyacak nitelikte bilgi ve belge sunmadığı, vergi hukukunda ispat müessesi gereğince, davacının olayda gerek söz konusu tarhiyatın kaynağına ilişkin vakıalar gerekse hasılat tutarı yönünden vergi raporlarıyla yapılan tespitlerin aksini ispata yönelik olarak herhangi bir belge ve delil ibraz etmediği anlaşılmaktadır. Bu itibarla resen tarh edilen kurumlar vergisi ve tek kat vergi ziyaı cezasında hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, aksi yönde verilen Bölge İdare Mahkemesi kararının buna ilişkin kısmında hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kısmen kabul, kısmen reddine,
2. ... İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 353/1. maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezasına ve tek katı aşan vergi ziyaı cezasına ilişkin kısmının oybirliğiyle ONANMASINA,
3. Anılan Vergi Dava Dairesi kararının tek kat vergi ziyaı cezalı kurumlar vergisine ilişkin kısmının Üye ...'nin karşı oyu ve oyçokluğuyla BOZULMASINA,
4. Bozulan kısım hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 07/04/2022 tarihinde karar verildi.
(X) KARŞI OY :
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, temyize konu mahkeme kararının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği görüşüyle karara katılmıyorum.