
Esas No: 2018/143
Karar No: 2022/1486
Karar Tarihi: 07.04.2022
Danıştay 13. Daire 2018/143 Esas 2022/1486 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 13. Daire Başkanlığı 2018/143 E. , 2022/1486 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2018/143
Karar No:2022/1486
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Sanayi ve Ticaret A.Ş.
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirkete ait akaryakıt istasyonunda 19/12/2013 tarihinde yapılan denetimde yer altı tankı içerisinde bulunan akaryakıtın ulusal marker seviyesinin geçersiz ve teknik düzenlemelere aykırı olduğunun tespit edildiğinden bahisle 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu'nun fiil tarihinde yürürlükte bulunan şekliyle 20/8 maddesi uyarınca istasyonunun mühürlenmesine ve geçici olarak faaliyetinin durdurulmasına ilişkin … İl Emniyet Müdürlüğü Kom Şube Müdürlüğü'nün … tarih ve … ve … sayılı işlemlerin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; davacı şirkete ait akaryakıt istasyonunda yapılan denetim sonucunda, istasyonun vaziyet planında bulunan ve otomasyon sistemine bağlı olan yer altı tankı içerisinde bulunan toplam 500 litre motorin olarak beyan edilen akaryakıttan Ulusal Marker Kontrol Cihazı ile yapılan ulusal marker testinden geçersiz sonuç alındığı, Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcılığı'nca akaryakıta el konulduğu, numune alınarak Malatya İnönü Üniversitesi'ne analiz yapılması için gönderildiği, İnönü Üniversitesi'nden gelen yazı uyarınca akaryakıtın ulusal marker seviyesinin geçersiz olduğu yönünde tespiti nedeniyle mühürlenerek faaliyetine geçici şekilde son verilmesi üzerine bakılan davanın açıldığı;
Dava konusu fiil nedeniyle davacı şirketin sahibi ve iş yeri müdürünün yargılandığı ... Asliye Ceza Mahkemesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı beraat kararında, 28/11/2016 tarihinde Makine Yüksek Mühendisi … tarafından ... Asliye Ceza Mahkemesi'ne sunulan bilirkişi raporunda "Numune akaryakıtın standarda uygun olarak alınabilmesi için tanktaki sıvı seviyesinin ve emme seviyesinin bilinmesine ihtiyaç vardır. Sıvı seviyesinin tankın tabanında veya tabana yakın olması hâlinde (pompanın çekebileceği seviyenin altında) bu tanktan dışarıya akaryakıt verilmesi mümkün olamayacağından bu tanktan kontrol amaçlı numune alınması uygun değildir. Buna karşın tanktaki akaryakıt seviyesi emme seviyesinin üzerinde ise bu durumda tanktan dışarıya kullanılmak üzere akaryakıt pompalanabileceği için bu tanktan numune alınabilir. Dosyada mevcut numune alma tutanağında davaya konu olan 3 no'lu akaryakıt tankının icerisinde 500 litre akaryakıt (motorin) olduğu tespit edilmiştir. Davaya konu olan akaryakıt tankının kapasitesi 30.000 litredir. Tabandan 15 cm yükseklikte bulunan akaryakıtın miktarı 30.000 litrelik tankta yaklaşık 500-600 litre arasında olup pompanın çekebileceği seviyede değildir. Pompanın çekebileceği seviyede olmadığından dolayı tankın dibinde bulunan akaryakıtın satışı mümkün değildir. Tank içindeki akaryakıtın pompanın çekebileceği seviyenin altında olmasında dolayı bu tanktan kontrol amaçlı numune alınması uygun değildir."; 19/12/2016 tarihli ek bilirkişi raporunda, "...sonuç olarak otomasyon kayıtlarına göre akaryakıt tankına (3 no'lu tanka) 16/06/2010 tarihi saat 20:02:00'den sonra herhangi bir akaryakıt dolumu yapılmamış ve 23/06/2010 tarihi saat 23:36:22'den itibaren tank içindeki yakıt miktarı sabitlenmiş olup akaryakıt satışı yapılmamıştır." tespitlerine yer verildiği;
Diğer yandan, … A.Ş. tarafından sunulan … tarih ve … sayılı yazıdan, 30.000 litre kapasiteli … no'lu motorin ürünü tanımlı tankta … sayılı EPDK Kurul kararının yürürlüğe girdiği 01/07/2011 tarihinden 15/12/2015 tarihine kadar otomasyon sistemi tarafından herhangi bir dolum ya da satış verisinin algılanmadığının beyan edildiği;
Bu durumda, 3 no'lu tanktan teknik düzenlemelere aykırı şekilde akaryakıt numunesi alındığı, öte yandan kaçakçılık fiiline konu edilmesi gereken ulusal marker seviyesi geçersiz bir akaryakıtın satışının yapılmasının da söz konusu olmadığı keza, bu hususun anılan Mahkeme kararı ve bilirkişi raporu ile sabit olduğu anlaşıldığından, kaçakçılık fiilinin işlendiğinden bahisle davacı şirkete ait akaryakıt istasyonunun geçici olarak mühürlenerek faaliyetten men edilmesine ilişkin dava konusu işlemlerde hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle hukuka aykırı bulunan dava konusu işlemlerin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesi'nce; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, TÜBİTAK görüş yazısında tankın içinde 1 litre akaryakıt bulunsa dahi ölçümlerin doğru yapıldığı, numunelerin usulüne uygun alındığı, ulusal marker seviyesinin geçersiz olduğunun analiz raporu ile tespit edildiği, Ceza Mahkemesi kararının henüz kesinleşmediği, kaldı ki beraat kararının mühürleme işlemine engel olmayacağının Kanun hükmü olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi'nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Bölge idare mahkemesi kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalının temyiz isteminin reddine,
2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, anılan Bölge İdare Mahkemesi kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Davalı idare harçtan muaf olduğundan temyiz aşamasında yatırmış olduğu toplam …-TL harcın istemi hâlinde davalı idareye iadesine,
5. Posta giderleri avansından artan tutarın davalıya iadesine,
6. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesi'ne gönderilmesini teminen dosyanın ... İdare Mahkemesi'ne gönderilmesine, 07/04/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.