
Esas No: 2016/12382
Karar No: 2019/6550
Karar Tarihi: 21.10.2019
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2016/12382 Esas 2019/6550 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; “imar-ihya yönünden araştırma yapılması, Kadastro Kanunu"nun Geçici 8. madde uyarınca yapılan kadastro tespitinden 15-20-25 yıl öncesine ait üç ayrı tarihte çekilmiş stereoskopik hava fotoğrafları getirtilip dosya ikmal edildikten sonra mahallinde keşif yapılması, yerel bilirkişi ve tanıklardan, imar-ihyanın başlangıcı ve tamamlandığı tarih ile tarımsal amaçlı zilyetliğin ne zaman başladığı hususunda somut olgu ve olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınması, hava fotoğrafları üzerinde stereoskop ile inceleme yaptırılarak, taşınmazın niteliği ile tarımsal amaçlı zilyetliğin başlangıç tarihi ve taşınmazın imar-ihyasının hangi tarihte tamamlandığının kesin olarak belirlenmesi” gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, çekişmeli 1061 (1063 yazıldı) parsel sayılı taşınmazın kadastro komisyon kararının iptaline, 13.04.2016 havale tarihli fen bilirkişi raporuna ekli krokide (A) harfi ile gösterilen 5.754,64 metrekarelik ve (B) harfi ile gösterilen 4.035,86 metrekarelik kısmın tarla vasfıyla davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, aynı raporda (C), (D) ve (E) harfleriyle gösterilen kısmın hali arazi vasfıyla Hazine adına kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, çekişmeli 1061 parsel sayılı taşınmazın temyize konu (A) ve (B) harfleri ile gösterilen bölümleri yönünden davacı yararına zilyetlikle kazanım şartlarının oluştuğu kabul edilerek yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, varılan sonuç dosya kapsamına uygun bulunmamaktadır. Çekişmeli taşınmaz bölümlerine ilişkin olarak dosya içerisinde bulunan fen bilirkişisi ve harita mühendisi bilirkişi tarafından hazırlanan 12.04.2016 tarihli bilirkişi raporunda, 1986 yılına ait hava fotoğrafına göre taşınmazın tamamının ağaçlarla kaplı hali arazi vasfında olduğu, yine 2003 yılına ait uydu fotoğrafında da taşınmazda herhangi bir imar-ihya faaliyetinin olmadığı belirtilmiş, 2009 yılına ait uydu fotoğrafında ise çekişmeli taşınmaz bölümlerinde imar-ihya faaliyetinin tamamlandığı dolayısıyla taşınmazdaki imar-ihya faaliyetinin 2003 yılından sonra 2009 yılına kadar tamamlandığı rapor edilmiş; 18.04.2016 tarihli ziraat bilirkişi raporunda da, çekişmeli taşınmazda toprak yapısı incelenerek geçmişe yönelik zilyetlik belirlenmesi yapılamayacağı hususu açıkça belirtilmiştir.
Hal böyle olunca mahkemece, davacının davasının reddine karar vermek gerekirken, dosya içerisindeki hava fotoğrafı ve uydu fotoğrafı gibi teknik bulgularla ters düşen değerlendirmelerde bulunularak ve soyut içerikli yerel bilirkişi ve tanık sözlerine itibar edilerek yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi isabetsiz olduğu gibi; davaya konu 1061 parsel sayılı taşınmazın parsel numarasının hükümde hatalı olarak 1063 parsel olarak gösterilmesi de isabetsiz olup, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21.10.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.