
Esas No: 2021/3895
Karar No: 2022/1307
Karar Tarihi: 07.04.2022
Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2021/3895 Esas 2022/1307 Karar Sayılı İlamı
DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU 2021/3895 E. , 2022/1307 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2021/3895
Karar No : 2022/1307
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Kurulu
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU: Danıştay Beşinci Dairesinin 22/06/2021 tarih ve E:2017/803, K:2021/2172 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname'nin 3/1. maddesi uyarınca FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu gerekçesiyle davacının meslekte kalmasının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmasına ilişkin Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun … tarih ve … sayılı kararı ile bu karara karşı yapılan yeniden inceleme talebinin reddine ilişkin aynı Kurulun … tarih ve … sayılı kararının iptali ve bu kararlar nedeniyle yoksun kaldığı özlük haklarının iadesi ile parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Beşinci Dairesinin 22/06/2021 tarih ve E:2017/803, K:2021/2172 sayılı kararıyla;
Davalı idarenin derdestlik dışındaki usule ilişkin itirazları yerinde görülmemiş,
Tarafları ve konusu aynı olan bir davanın, daha önce aynı veya başka bir mahkemede açıldığının ve görülmekte olduğunun saptanması halinde, usul hukukunun temel kavramlarından biri olan derdestlik müessesesinin ifade ettiği ''ilk davanın aynısı olan diğer davaların açılmasında davacının hukuki yararı bulunmadığı'' olgusundan hareketle, sonraki davaların derdestlik nedeniyle incelenmeksizin reddine karar verilmesi gerektiği,
Derdestlik durumunun ortaya çıkması için; aynı davanın birden fazla açılmış olması ve birinci davanın görülmekte olması şartlarının birlikte gerçekleşmesi gerektiği, davaların aynı dava olarak kabul edilebilmesinin de; davaların taraflarının, konularının, dava konusu işlemlerin aynı olmasına bağlı olduğu,
Dosyanın incelenmesinden, davacı tarafından, 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname'nin 3/1. maddesi uyarınca FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu gerekçesiyle meslekte kalmasının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmasına ilişkin Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun … tarih ve … sayılı kararı ile bu karara karşı yapılan yeniden inceleme talebinin reddine ilişkin aynı Kurulun … tarih ve … sayılı kararının iptali ve bu kararlar nedeniyle yoksun kaldığı özlük haklarının iadesi ile parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle bakılan davanın açıldığı, bununla birlikte davacı tarafından aynı istemi de içeren Dairelerinin E:2018/2931 sayılı dosyasına kayıtlı ayrı bir davanın daha açıldığı ve bu davanın Dairelerinin 22/06/2021 tarih ve E:2018/2931, K:2021/2171 sayılı kararı ile reddine karar verildiği, anılan kararın ise henüz kesinleşmediğinin anlaşıldığı,
Buna göre, yukarıda belirtilen ve Dairelerinin E:2018/2931 sayılı esasına kayıtlı dava ile bakılmakta olan bu davanın tarafları, konusu ve sebeplerinin aynı olduğu görüldüğünden, derdestlik nedeniyle bu davanın incelenmesine hukuken imkan bulunmadığı gerekçesiyle, davanın derdestlik nedeniyle incelenmeksizin reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davacı tarafından, 6749 sayılı Kanun'un 3. maddesinin 1. ve 3. fıkraları Anayasa'ya aykırı olduğundan, iptali talebiyle Anayasa Mahkemesine başvurulması gerektiği, 667 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye göre işlem yapılanlara savunma hakkı verilmediği, ancak 7145 sayılı Kanun ile savunma hakkına ilişkin lehe bir düzenleme yapıldığı, bu nedenle savunma hakkı verilmeden tesis edilen dava konusu işlemin iptali gerektiği, Anayasa'ya göre, hakimlerin bütün özlük ve disiplin işlemlerinin kanun ile düzenlenmesi gerekirken, Bakanlar Kurulu tarafından çıkarılan KHK'ya dayalı olarak tesis edilen meslekten çıkarma kararının hukuka aykırı olduğu, kanunların geriye yürümezliği ilkesi gereğince söz konusu KHK'nın yayım tarihinden önceki olaylara uygulanma imkanının bulunmadığı, FETÖ üyeliğine dair hakkındaki tek iddia olan ByLock kullandığı iddiasının 2014 yılına ilişkin olması nedeniyle, 667 sayılı KHK'nın tarafına uygulanmasının mümkün olmadığı, ByLock uygulamasını kullanmadığı, söz konusu iddiaya ilişkin tespitin meslekten çıkarma kararından sonra dosyasına girmesine karşın, bu işlemin gerekçesi gibi gösterildiği, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarında vurgulandığı üzere, meslekten çıkarma kararının tesis edilmesi aşamasında ceza soruşturmasına ilişkin tüm ilkelerin uygulanması gerektiği, meslekten çıkarma kararının şahsına yönelik kişiselleştirme içermediği, savunması alınmadan işlem tesis edildiği, olağanüstü hal döneminde olağanüstü halin gerektirdiği ölçüde ve olağanüstü hal süresiyle sınırlı geçici tedbirlerin alınabileceği, olağanüstü hal döneminde alınan tedbirler çerçevesinde hakimlik savcılık mesleğinden çıkarıldığı, 18/07/2018 tarihinde olağanüstü hal uygulamasına son verildiğinden, kendisine uygulanan yaptırımın Anayasal dayanağının kalmadığı, dava konusu işlemin ölçülülük ilkesine aykırı olduğu, sonradan yürürlüğe giren KHK maddesi ile meslekten çıkarılması nedeniyle hukuki güvenlik ilkesinin ihlal edildiği, dava konusu işlemin AİHS hükümlerine aykırı olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'NIN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra davacının Anayasa'ya aykırılık iddiası ciddi görülmeyerek gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c) Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Öte yandan, Danıştay Beşinci Dairesinin 22/06/2021 tarih ve E:2018/2931, K:2021/2171 sayılı kararı, Kurulumuzun 07/04/2022 tarih ve E:2021/3706, K:2022/1294 sayılı kararı ile kesin olarak onanmıştır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle derdestlik nedeniyle incelenmeksizin reddine ilişkin Danıştay Beşinci Dairesinin temyize konu 22/06/2021 tarih ve E:2017/803, K:2021/2172 sayılı kararının ONANMASINA,
3. Adli yardım kararından dolayı ertelenmiş olan temyiz aşamasına ilişkin yargılama giderinin, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 339. maddesinin 1. fıkrası uyarınca davacıdan tahsili için Dairesince müzekkere yazılmasına,
4. Kesin olarak, 07/04/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.