
Esas No: 2021/2713
Karar No: 2021/1710
Karar Tarihi: 11.10.2021
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2021/2713 Esas 2021/1710 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
7. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar tarafından, davalı aleyhine 27/09/2013 gününde verilen dilekçe ile mirasın hükmen reddinin talebi üzerine Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 03/07/2018 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, TMK"nın 605/2 maddesi gereğince terekenin borca batık olduğunun tespiti ile mirasın hükmen reddi istemine ilişkindir.
Davacılar vekili, 29.10.2009 tarihinde ölen muris ..."nın terekesinin borca batık olduğunu ileri sürerek mirasın hükmen reddinin tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen kararın davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 05.12.2016 tarihli 2016/3257 Esas, 2016/10091 Karar sayılı ilamıyla özetle; "Davacılardan ... kendi adına asaleten 29.06.2003 doğumlu ..."ya velayeten bu davayı açmıştır. Dava tarihi itibariyle davacı ... velayet altında olup, reşit değildir. Velisinin hukuki yararı ile küçüğün hukuki yararının çatışma ihtimali varsa ergin olmayan küçüğün kayyım ile temsil edilmesi gereklidir (TMK m. 426/2). Bu nedenle 29.06.2003 doğumlu ..."ya kayyım tayin ettirilmesi, husumetin kayyıma yöneltilmesi, kayyım gösterdiği takdirde delillerin toplanması gerekirken küçüğe kayyım tayin ettirilmeden işin esasının incelenerek karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur." gerekçesi ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda, davanın kabulü ile muris ..."nın terekesinin borca batık olduğunun ve davacıların mirası hükmen reddettiğinin tespitine karar verilmiştir.
Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
1) Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya kapsamına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2) Davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince;
6100 sayılı HMK’nın 326. maddesinde, hüküm verilirken kanunda yazılı haller dışında yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verileceği belirtilmiştir.
Mirasın hükmen reddine ilişkin davalarda ise davanın niteliği gereği, yargılama giderleri davacı üzerinde bırakılmalıdır.
Somut uyuşmazlıkta; davanın niteliği gereği davalı-alacaklının, murisin terekesinin borca batık olduğunu bilmediği, bilmesinin mümkün olmadığı, yapılan yargılama sonrasında terekenin borca batık olup olmadığına karar verildiği göz önünde bulundurularak yargılama giderinden davalının değil davacıların sorumlu tutulması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş ise de bu husus kararın bozulmasını gerektirmiş ise de, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK’nın 438/7 maddesi gereğince hüküm sonucunun aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine; (2) numaralı bent uyarınca davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm sonucunun (3) numaralı bendinin çıkarılarak yerine “Davanın niteliği gereği yargılama giderinin davacılar üzerinde bırakılmasına” ibaresinin yazılması suretiyle düzeltilmesine, hükmün DÜZELTİLMİŞ ve DEĞİŞTİRİLMİŞ bu şekli ile ONANMASINA, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11.10.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.