
Esas No: 2011/791
Karar No: 2011/1368
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2011/791 Esas 2011/1368 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Karşıyaka 1. İş Mahkemesi
TARİHİ : 15/02/2010
NUMARASI : 2009/557-2010/67
Davacı vekili müvekkilinin iş sözleşmesinin davalı işverence geçerli neden olmadan feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğine karar verilmesini, çalıştırılmadığı süre için en çok dört aylık ücret ve diğer hakları ile işe başlatmama tazminatının belirlenmesini istemiştir.
Davalı işveren, dava açma süresinin geçirildiğini, davacının mesai saatleri içerisinde döviz piyasasını işyerindeki bilgisayarlardan sık sık takip ederek mesai programını ihlal ettiğini, yazılı savunmasının alındığını belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, 17.6.2009 tarihli fesih bildiriminde iş sözleşmesinin feshedileceği tarih olarak bildirilen 17.7.2009 tarihine göre davanın süresinde açıldığı kabul edilerek , fesih bildiriminde fesih nedeni açık ve kesin bildirilmediğinden davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar davalı işveren tarafından temyiz edilmiştir
4857 sayılı İş Kanunu’nun 20. maddesinin birinci fıkrasına göre iş sözleşmesi feshedilen işçi, fesih bildiriminde sebep gösterilmediği veya gösterilen sebebin geçerli bir sebep olmadığı iddiası ile fesih bildiriminin tebliği tarihinden itibaren bir ay içinde iş mahkemesinde dava açabilir. Taraflar anlaşırlarsa işçi aynı sürede uyuşmazlığı özel hakeme götürebilir.
Bir aylık dava açma süresi hak düşürücü nitelikte olup, yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınır. Dairemizce bir aylık dava açma süresinin başlangıcı fesih iradesinin işçiye ulaştığı tarih olarak kabul edilmektedir.
Somut olayda davacının 07.07.2008 tarihinden beri davalı işyerinde atölye şefi olarak çalıştığı, aynı gün davacıya tebliğ edilen 17.6.2009 tarihli fesih bildiriminde iş sözleşmesinin 16.7.2009 tarihinde feshedileceğinin bildirildiği, sözleşmenin sona erdirilme gerekçesinin fesih bildiriminde açıklanmadığı, davacının 16.7.2009 tarihli yazılı savunmasında herkesin maillerini okuduğu zaman süresinde kendisinin de yatırımları için
piyasayı takip ettiğini bu durumdan işyeri yetkilisinin haberdar olduğunu belirttiği, davacının işverenden haklarını aldığına dair 17.7.2009 tarihli ibranameyi imzaladığı ve davanın 14.8.2009 tarihinde açıldığı dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. 17.6.2009 tarihli fesih bildiriminde davacının imzası bulunduğuna göre bu tarih itibariyle davacının iş sözleşmesinin feshedildiğinden haberdar olduğu açık olup bir aylık hak düşürcü süre geçirildikten sonra dava açıldığından davanın reddi yerine yazılı gerekçe ile kabulüne karar verilmesi hatalı olmuştur.
Belirtilen nedenlerle, 4857 sayılı İş Kanunun 20.maddesinin 3.fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda belirtilen nedenlerle;
1-Yerel mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-Davanın REDDİNE,
3-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı ( 30.00 ) TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.100.- TL ücreti vekâletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine, kesin olarak 29.09.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi.