16. Ceza Dairesi 2019/9957 E. , 2020/6585 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ceza Dairesi
İlk Derece Mahkemesi : İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinin 20.12.2017 tarih ve 2017/36 - 2017/165 sayılı kararı
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
Hüküm : TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK"nın 62, 53/1-2, 58/9, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1-) Duruşmada okunup tartışılmayan Emniyet Genel Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığının yazısına mahkeme kabulüne yer verilmesi suretiyle CMK’nın 217/1. maddesine muhalefet edilmesi,
2-) Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 26.09.2017 tarih, 2017/16-956 Esas ve 2017/370 sayılı kararı ile onanarak kesinleşen, Dairemizin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih, 2015/3 esas, 2017/3 sayılı kararında; ByLock iletişim sisteminin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluşturulan ve münhasıran bir suç örgütünün bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olması nedeniyle örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığının her türlü şüpheden uzak kesin kanaate ulaştıracak teknik verilerle tespiti halinde kişinin örgütle bağlantısını gösteren delil olacağının kabul edildiği gözetilmekle,
ByLock kullanıcısı olduğunu kabul etmeyen sanığın, ByLock uygulamasını kullandığının kuşkuya yer vermeyecek şekilde teknik verilerle tespiti halinde, ByLock kullanıcısı olduğuna dair delilin atılı suçun sübutu açısından belirleyici nitelikte olması karşısında, ilgili birimlerden ayrıntılı ByLock tespit ve değerlendirme tutanağının getirtilip, ByLock tespit değerlendirme tutanağının temin edilememesi halinde gerekirse teknik olarak programı kullandığının tespiti açısından HIS / CGNAT kayıtları ve HTS üzerinden uzman bilirkişi incelemesi yaptırılıp rapor alınması, sanığın ihraç edilmeden önce emniyet mensubu olduğu hususu da nazara alınarak; Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına müzekkere yazılarak Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçlar Soruşturma Bürosunun 18.04.2017 tarih ve 2017/68532 sayılı soruşturması kapsamında ele geçirilen FETÖ/PDY emniyet mahrem yapılanmasına ilişkin dijital verilerin incelenmesi sonucunda düzenlenen veri inceleme raporu, bu rapora dayanak teşkil eden gizli tanık Garson’un daha önce hakim huzurunda alınmış ifadesi ve delilin el konulmasına ilişkin hakimlik kararı getirtilerek sanık hakkında düzenlenen bir kayıt olup olmadığının tespit edilmesi, UYAP Örgütlü Suçlar Bilgi Bankasında sanık ile ilgili araştırma yapılarak var ise ifade tutanaklarının celp edilmesi, temyiz aşamasında dosyasına geldiği anlaşılan İstanbul İl Emniyet Müdürlüğünün 03.05.2018 tarihli yazı ve ekleri ile, .....ve.....’in sanık hakkında vermiş oldukları etkin pişmanlık ifadelerinin CMK’nın 217. maddesi uyarınca duruşmada sanık ve müdafiine okunarak ve gerektiğinde bu tanıkların da duruşmada usulüne uygun olarak tanık sıfatıyla dinlenmesinden sonra tüm dosya kapsamının bir bütün halinde değerlendirilmesi suretiyle sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken yetersiz belgelere dayanarak eksik araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan bu sebeplerden dolayı hükmün BOZULMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 21.12.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.