Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/13048
Karar No: 2018/1273
Karar Tarihi: 19.02.2018

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2016/13048 Esas 2018/1273 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2016/13048 E.  ,  2018/1273 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki istirdat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraflarca temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacı; ... 1. Aile Mahkemesinin 2011/207 Esas, 2011/1484 Karar sayılı dosyasında dava konusu taşınmaz üzerinde ipotek hakkı bulunduğundan davanın kendilerine ihbar edildiğini, dava sonucunda taraflar yönünden karar verildiğini, kendisi yönünden hüküm kurulmadığı gibi taşınmaz üzerindeki ipotek hakkında da karar verilmediğini, bu karar ile birlikte hükme bağlanan yargılama giderleri ve avukatlık ücretinden sorumlu olmamasına rağmen tahsil amacıyla aleyhinde icra takibi başlatıldığını ileri sürerek, ödediği 11.909,00 TL’nin istirdadını istemiştir.
    Davalı; ... 1.Aile Mahkemesinin 2011/207 Esas sayılı dosyası üzerinden görülen davaya davacının dahil edildiğini, belirtilen dosyaya ilişkin hüküm sonucunu davacının temyiz ettiğini ve kararın ilgili Yargıtay Hukuk Dairesi’nce onanarak kesinleştiğini, bunun üzerine ilama dayalı olarak davacı şirket ve dava konusu dosya davalıları aleyhine ilamlı takip başlattığını savunarak, davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece; dava konusu kesinleşen mahkeme kararına göre, davaya dahil edilen ... Varlık Yönetim A.Ş"nin yargılama masrafı ve vekalet ücretinden sorumlu olduğu, kesinleşmiş mahkeme kararının icra takibine konu edilmesinde sakınca bulunmadığı, bu nedenle ödenen bedellerin istirdadının talep edilemeyeceği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, istirdat istemine ilişkindir.
    Taraflar arasındaki uyuşmazlık; ihbar olunan sıfatıyla davada yer alan hukuk sujesi bakımından, verilen kararın hukuki etkisi ve bu çerçevede yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulup tutulamayacağı noktasında toplanmaktadır.
    Davanın ihbarı 6100 sayılı HMK"nunda düzenlenmiş olup, tanımı yapılmamıştır. Ancak genel olarak, "Görülmekte olan davanın taraflarından birinin, üçüncü bir kişiye davayı duyurarak üçüncü kişiden bu davada kendisine yardım etmesini istemesine davanın ihbarı denir." şeklinde tanımlanabilir. Davanın ihbarının usul hukuku bakımından amacı, dava kendisine ihbar edilen üçüncü kişinin, davaya katılarak davayı ihbar eden tarafa yardım etmesinin sağlanmasıdır. Bu yardım da, iki şekilde olur: ilki ihbar yoluyla üçüncü kişi davaya (fer’î) müdahele edebilir ya da dava kendisine ihbar edilen üçüncü kişi, davada ihbar eden tarafı temsil edebilir. Davanın ihbarının maddi hukuk bakımından amacı ise, davayı ihbar eden tarafın, davayı kaybetmesi hâlinde üçüncü kişiye karşı açacağı rücu davasında (veya üçüncü kişinin ihbar eden tarafa karşı açacağı tazminat davasında) hakkını daha emin (güvenli) biçimde ileri sürebilmesidir (Kuru, B.: Hukuk Muhakemeleri Usulü, 6. ..., , 2001, s.3515 vd).
    Davanın ihbarı ve şartları 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 61’nci maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre; “(1) Taraflardan biri davayı kaybettiği takdirde, üçüncü kişiye veya üçüncü kişinin kendisine rücu edeceğini düşünüyorsa, tahkikat sonuçlanıncaya kadar davayı üçüncü kişiye ihbar edebilir. (2) Dava kendisine ihbar edilen kişinin de aynı şartlarda bir başkasına ihbarda bulunması mümkündür ve bu şekilde ihbar tevali ettirilebilir.”
    Davanın ihbarının sonuçları bakımından ise; yasada özel bir düzenlemeye yer verilmemiş olup, HMK"nun 64. maddesinde, aynı yasada düzenlenen fer"i müdahalenin etkisine ilişkin atıfta bulunmakla yetinilmiş, "İhbar edilen davada verilen hükmün ihbar eden kişiye etkisi hakkında 69. maddenin ikinci fıkrası hükmü kıyasen uygulanır " denilmiştir. Buna göre ; dava kendisine ihbar edilen kişi müdahil olarak davaya katılsın ya da müdahil olmaksızın hareketsiz kalsın her iki halde de fer"i müdahalenin etkisi ihbarda bulunan aleyhinde uygulanacaktır. (..., H.; .., O. ; ..., M..: Hukuk Muhakemeleri Kanunu Hükümlerine göre Medeni Usul Hukuku , 12. ..., 2011, s.236.)
    Aynı yasanın ihbar bakımından atıf yapılan 69. maddesi uyarınca; (1) Müdahilin de yer aldığı asıl davada hüküm, taraflar hakkında verilir. (2) Fer’î müdahilin, tarafla rücu ilişkisinde, asıl davadaki uyuşmazlık hakkında yanlış karar verildiği iddiası dinlenilmez. Ancak, müdahil, zamanında ihbar yapılmadığı için davaya geç katıldığını veya yanında katıldığı tarafın iddia ve savunma imkânlarını kullanmasını engellediğini ya da kendisince bilinmeyen iddia ve savunma imkânlarının, tarafın ağır kusuru sebebiyle kullanılamadığını belirterek, yanında katıldığı tarafın yargılamayı hatalı yürüttüğünü ileri sürebilir. İfade edilen yasa hükmüne göre; fer"i müdahilin dolayısıyla ihbar edilen kişinin davada taraf sıfatı olmadığı ve hükmün ancak, kendisine karşı açılacak rücu davasında veya kendisinin hak isteyebileceğini öğrenmesi nedeniyle ileride taraf olan kişilere karşı ya da onların ihbar olunana karşı dava açabilme imkanı bakımından etkisinin olacağı açıktır. Yoksa; ihbar olunan sıfatıyla bulunduğu davada verilen hükmün doğrudan kendisi bakımından maddi sonuç doğurduğundan söz edilemeyecektir.
    Somut uyuşmazlıkta; ... 1.Aile Mah.nin 2011/207 Esas, 2011/1484 Karar sayılı dosyasında davacının ..., davalıların ... ve ...olduğu, dava konusu bağımsız bölümün aile konutu olduğu halde davacının muvafakati alınmaksızın davalı ... "a devredildiğinden bahisle, tapu iptali ve tescil isteminde bulunulduğu, dava konusu taşınmaz üzerinde Alternatif Bank"ın ipoteğinin bulunduğu, mahkemece ... 4.İcra ...nün 2010/6238 Esas sayılı icra takip dosyasında taşınmazın satışa konu edildiğinden bahisle takip alacaklısı olan ... Varlık Yönetim A.Ş"nin davaya dahil edilmesi için süre verildiği ve bundan sonraki aşamada temyizi istenen eldeki dava davacısı ... Varlık A.Ş"nin davaya dahil edilerek huzurunda davanın görüldüğü, mahkemece davanın kabulü ile tapu kaydının iptali ile dava konusu taşınmazın ...adına tapuya tesciline ve taşınmaz üzerine aile konutu şerhi konulmasına karar verildiği, karar başlığında ... Varlık A.Ş"nin ihbar olunan olarak gösterildiği, mahkemece kurulan hükümde vekalet ücreti ve yargılama masraflarının davalılardan alınması yönünde hüküm kurulduğu, davacı ...nın mahkemece verilen kararı temyiz ettiği, temyiz istemi ilgili Yargıtay Yüksek Dairesince incelenmekle, temyiz itirazının reddi ile hükmün onanmasına karar verildiği, tashihi karar aşamasından da geçen ... 1.Aile Mahkemesine ait kararın böylece kesinleştiği, akabinde temyize konu dosya davalısı ..."ın ilam hükümde geçen yargılama gideri ve vekalet ücretinin tahsili amacıyla eldeki dava davacısı şirket ve dava konusu dosya davalıları aleyhine ilamlı icra takibi başlattığı ve istenen bedellerin hükümde ihbar olunan olarak geçen ...tarafından ödendiği anlaşılmaktadır.
    Davacı; ... 1.Aile Mahkemesindeki davanın kendisine ihbar neticesinde davaya herhangi bir sıfatla müdahil olarak katılmamış, yargılama sonuna kadar ihbar olunan sıfatını sürdürmüş, mahkeme de karar başlığı ve gerekçe kısmında ünvanı belirtilen şirketi ihbar olunan olarak ifade etmiş ve dolayısıyla hakkında hüküm kurmamıştır.
    O halde; dava konusu aile mahkemesi davasında ihbar olunan konumunda bulunan ve hakkında herhangi bir karar da verilmeyen ...nin sözü edilen dava nedeniyle yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu olmayacağı ve bu nedenle ödediği bedellerin iadesini isteyebileceği açıktır.
    Bu itibarla; mahkemece, davacının taraf olmadığı davadaki yargılama gideri ve vekalet ücretini ödemekle yükümlü olmadığı, bu nedenle ödediği bir bedel var ise, bu bedellerin iadesini isteyebileceği gözetilerek; davanın kabulü gerekirken, yukarıda yazılı gerekçeyle reddine dair hüküm tesisi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici 3. maddesi atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi