
Esas No: 2017/1096
Karar No: 2020/9459
Karar Tarihi: 22.12.2020
Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2017/1096 Esas 2020/9459 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkeme : ANKARA 4.Ağır Ceza Mahkemesi
Tebliğnamede ... ve ... sanık olarak gösterilmiş ise de; haklarındaki beraat hükümlerine ilişkin yasa yolu talebinde bulunmadıkları anlaşılmıştır.
1-Hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan ayrı soruşturma yürütülen tanık ...’nın üzerinde ele geçen maddeyi satın aldığını ifade ettiği sanık ...’in ikametinde yapılan aramada uyuşturucu maddelerin ele geçirildiği olayda, ikamette arama yapılmasına ilişkin adli arama kararı ya da yazılı adli arama emri bulunup bulunmadığının araştırılması, varsa aslı veya onaylı örneğinin getirtilmesi, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken eksik araştırma ile hüküm kurulması,
Kabule göre de;
2-Suç tarihinde, sanığın uyuşturucu madde sattığı iddia olunan hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan ayrı soruşturma yürütülen tanık ...’nın üzerinde ele geçen maddenin Adli Tıp Kurumu veya Kriminal Polis Laboratuvarından alınmış ekspertiz raporunun dosyada bulunmadığı anlaşıldığından, bu maddenin "uyuşturucu madde niteliğini taşıyıp taşımadığına" ilişkin ekspertiz raporu var ise aslı ya da onaylı örneği, yok ise maddenin "uyuşturucu madde niteliğini taşıyıp taşımadığına" ilişkin ekspertiz raporu alınarak dosya arasına getirtilmesi,
3-Üretimi, bulundurulması, kullanılması, taşınması, alım ve satımı suç oluşturan uyuşturucu maddenin TCK"nın 54/4.maddesi gereğince müsaderesi yerine TCK"nın 54. maddesi gereğince müsaderesine karar verilmesi,
4-Ankara Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğü"nce suç konusu maddelerden alınan şahit numunenin de müsaderesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
5-Adli emanetin 2014/4712 sırasında kayıtlı olan ve sanık ...’den ele geçen 980 TL paranın, uyuşturucu madde ticaretinden elde edildiğine ilişkin kuşku sınırlarını aşan, kesin ve yeterli delil bulunmadığı gözetilmeden, sanığa iadesi yerine, yazılı şekilde TCK"nın 54. maddesi uyarınca müsaderesine karar verilmesi,
6-Tekerrüre esas alınan ilamlardaki mahkûmiyetlerin hırsızlık suçuna ilişkin olması ve bu suçun hükümden sonra 05.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6352 sayılı Kanun"un 83. maddesiyle 5237 sayılı TCK"nın 163. maddesine eklenen 3. fıkra ile karşılıksız yararlanma suçuna dönüştürülerek 6352 sayılı Kanun"un geçici 2. maddesinin 2. fıkrasında zararın tazmin edilmesi halinde verilen cezanın tüm sonuçlarıyla birlikte ortadan kalkacağının öngörülmesi karşısında; tekerrüre esas alınan ilamlarla ilgili olarak yasal değişiklik sonrası bir uyarlama işlemi yapılıp yapılmadığının araştırılması, yapılmamışsa uyarlama yargılaması yapıldıktan sonra sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
7-Hükümden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi ve 7242 sayılı Kanun"la yapılan değişiklikler nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün BOZULMASINA, 22.12.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.