Abaküs Yazılım
8. Daire
Esas No: 2017/4137
Karar No: 2022/2336
Karar Tarihi: 01.04.2022

Danıştay 8. Daire 2017/4137 Esas 2022/2336 Karar Sayılı İlamı

Danıştay 8. Daire Başkanlığı         2017/4137 E.  ,  2022/2336 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    SEKİZİNCİ DAİRE
    Esas No : 2017/4137
    Karar No : 2022/2336

    DAVACI : …

    DAVALILAR : 1- … Bakanlığı
    VEKİLİ : Av. …
    2-… Odaları Birliği
    VEKİLİ : Av. …
    3-…SMMM Odası

    DAVANIN ÖZETİ :
    1- Serbest muhasebeci olan davacıya uyarma cezası verilmesine dair Bodrum Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası Disiplin Kurulu Başkanlığı'nın … tarih ve … sayılı kararının,
    2- Davacı hakkında tesis edilen cezai işleme dayanak oluşturan Serbest Muhasebeci Mali Müşavir ve Yeminli Mali Müşavirlerin Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliği'nin 20. maddesi ile Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odaları Yönetmeliği'nin 41. maddesinin,
    3- Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu Disiplin Yönetmeliği'nin 1., 5. maddesinin (a) ve (m) bentleri hariç tüm bentlerinin, 18., 19., 20., 21., 22., 23., 24., 25., 26., 27., 29., 31. ve 32. maddelerinin iptali istenilmiştir.

    DAVACININ İDDİALARI :
    Davacı tarafından üyesi olduğu Bodrum Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası Disiplin Kurulu Başkanlığı'nın … tarih ve … sayılı işlemi ile Disiplin Yönetmeliğinin 5. maddesinin (b) ve (f) fıkraları uyarınca verilen “Uyarma” cezasının hukuka aykırı olduğu, zira; cezanın Oda Yönetim Kurulunun telkini ile verildiği, suç olduğu iddia edilen eylem ile verilen cezanın uyumlu olmadığı, uyarma cezasının meslek mensubuna mesleğin icrasında daha dikkatli olması hususunun yazılı olarak bildirilmesi olduğu, Oda tarafından istenen 2011, 2012, 2013 ve 2014 yıllarına ilişkin müşteri listelerinin, istemin çalışma özgürlüğü ve bilgilerin gizliliği açısından Anayasa'ya ve 3568 sayılı Kanun'a aykırı bulunması nedeniyle kasten gönderilmediği, kasten yapılmayan şeyin cezasının uyarma olamayacağı, Disiplin Yönetmeliği’nin 5. maddesinin (b) fıkrasının; “ Birlikçe yayımlanan, genelge ve yönerge hükümlerine aykırı olarak, meslek disiplinini bozucu hareketlerde bulunulması” düzenlemesinin makul olmakla birlikte; Birlikçe yayımlanan genelge, yönerge ve yönetmelik hükümlerinin Anayasaya ve kanuna uygun olmak durumunda olduğu, 3568 sayılı Kanun ile işletmelerin faaliyetlerinin sağlığı, muhasebeci ve mali müşavirlik mesleklerinin geliştirilmesi ile oda ve birliğin kurulması, odanın teşkilatı, odanın faaliyeti, denetimi ve organ seçimlerine dair esasların düzenlendiği, Kanun’un 23. maddesinde Yönetim Kurulu’nun görevlerinin sayılmak suretiyle belirlendiği, bunlar arasında üyelerden herhangi bir talepte bulunmaya imkan veren bir hükmün bulunmadığı, 3568 sayılı Kanun’un diğer maddelerinde de oda yönetiminin üyeleri mecburiyet altına sokmasına imkan verecek bir hükmün bulunmadığı, üyelerin mecburiyetlerinin 43., 44., 45. ve 46. maddelerde düzenlendiği, bunlara uyulmaması durumunda verilecek cezaların ise 48. maddede hüküm altına alındığı, Odanın kanun dışı isteklerini yerine getirmeyen üyelerine ceza verilmesini mümkün kılan bir düzenlemenin bulunmadığı, Serbest Muhasebeci Mali Müşavir ve Yeminli Mali Müşavirlerin Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliği'nin 20. maddesi ile Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odaları Yönetmeliği'nin 41. maddesinin; meslek mensuplarının hizmet verdikleri müşterilerinin listelerini yılda bir kez (Haziran sonu) eğer güncellemeler var ise (Ocak sonu) bağlı oldukları Odaya vermek zorunda olduklarına ilişkin düzenlemelerin, Kanunda konuya ilişkin bir hüküm bulunmaması nedeniyle çalışma özgürlüğünü kısıtlayıcı ve meslek sırlarını açılamaya zorlayıcı nitelikte olması bakımından hukuka aykırı olduğu, Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu Disiplin Yönetmeliği'nin belirtilen maddelerinin hukuka aykırı olduğu ve iptali gerektiği ileri sürülmektedir.

    DAVALI İDARELERİN SAVUNMALARI :

    Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın Savunması: Davacıya Disiplin Yönetmeliği’nin 5. maddesi (b) ve (f) bentleri uyarınca verilen “uyarma” cezasının, 3568 sayılı Kanun ve ilgili mevzuata uygun olarak verildiği, davacı tarafından, “uyarı” cezasının Oda Yönetim Kurulunun telkini ile verildiği iddia edilmekle birlikte; 3568 sayılı Kanun’un 26. maddesi ile Disiplin Yönetmeliği’nin 19. ve takip eden maddeleri kapsamında disiplin kovuşturması açılmasına karar verme yetkisinin Oda Yönetim Kuruluna verildiği, davacının iptalini talep ettiği Disiplin Yönetmeliği’nin 1. maddesinin 3568 sayılı Kanun’un 50/k maddesinin tekrarı mahiyetinde olması bakımından 3568 sayılı Kanun’a aykırı olduğu iddiasının yersiz olduğu, Disiplin Yönetmeliği’nin 5. maddesinin (a) ve (m) bentleri haricinde tanımlanan suçların hiçbirisinin dikkatsizlikle ilgili olmadığı, kasıtla işlenen suçlar olması bakımından Kanun’un çizdiği sınırların dışına çıkıldığı iddia edilmekle birlikte, kanun koyucunun uyarı ve kınama cezaları için genel ifadelere yer verdiği, mesleki kural, mesleğin onur ve vakarı, görevin gerektirdiği güven sarsıcı hareketten ne anlaşılması gerektiğinin 3568 sayılı Kanun’un 50/k maddesi uyarınca çıkarılacak Yönetmeliğe bırakıldığı, kanun koyucunun meslek mensupları hakkında uyarma cezası öngörürüken dikkatsizlik ve kast ayrımı yapmadığı, nitekim müşteri listelerinin tam ve doğru olarak Odaya süresinde verilmemesi fiilinin dikkatsizlikle ve kasten işlenebileceği, benzer durumun 657 sayılı Kanun’un 125. maddesinde düzenlenen “uyarma” cezaları için de sözkonusu olduğu, davacının iptalini talep ettiği Disiplin Yönetmeliği’nin 19., 20., 21., 22., 23., 24., 25., 26., 27., 32. ve 33. maddelerinin kanun ve hukuka aykırı olduğu iddia edilmekle birlikte, displin soruşturması ve disiplin kovuşturması kavramlarının davacı tarafından karıştırıldığı, 3568 sayılı Kanun’da disiplin soruşturmasından bahsedilirken bu yetkinin şikayet veya ihbar üzerine Oda Yönetim Kurulu’na verildiği, disiplin kovuşturması açılmasına karar verilmesi halinde ise disiplin kovuşturmasının Oda Disiplin Kurulu tarafından yapılacağı ve cezanın da disiplin kurulu tarafından verileceğinin kurala bağlandığı, Serbest Muhasebeci Mali Müşavir ve Yeminli Mali Müşavirlerin Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliği'nin 20. maddesi ile Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odaları Yönetmeliği'nin 41. maddesinin anayasaya ve kanuna aykırı olduğu iddia edilmekle birlikte, 3568 sayılı Kanun’un 14. ve 43. maddeleri kapsamında mesleki disiplini sağlamak ve meslek mensupları arasındaki haksız rekabetin önlenmesine yönelik yetki ve sorumluluk açısından Odaların üyeleri ile ilgili bilgiye sahip olmasının 3568 sayılı Kanun’a aykırı olduğunun kabulünün mümkün bulunmadığı, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun “vergi mahremiyeti” başlıklı 3. maddesinde, bazı durumlarda vergi mahremiyeti kapsamında olan bilgilerin meslek odalarına bildirilmesinin vergi mahremiyetinin ihlali olarak sayılamayacağı hükmüne yer verildiği belirtilerek davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.

    TÜRMOB'un Savunması : Davacıya verilen disiplin cezasının hukuka uygun olduğu, davacının iptalini talep ettiği Serbest Muhasebeci Mali Müşavir ve Yeminli Mali Müşavirlerin Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliği'nin 20. maddesi ile Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odaları Yönetmeliği'nin 41. maddesinin 22/05/2015 tarih ve 29363 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan değişiklik ile yürürülüğe girdiği, sözkonusu değişiklikten önce de “meslek mensupları, hizmet verdikleri müşterilerini, kayıtlı oldukları Odalara altı ayda bir bildirmek zorundadırlar” düzenlemesini içerdiği, gerçekleştirilen bu değişiklik ile müşteri bildiriminin yapılış şeklinin değiştirildiği, nitekim meslek mensuplarının 1990 yılından beridir müşterileriyle ilgili bildirim yükümlülüğünün mevcut olduğu, istenilen bilgilerin web tabanından tek bir seferde bildirilmesi usulünün 2011/3 sayılı Genelge ile düzenlendiği, bu Genelgenin tüm meslek mensuplarına duyurulmak üzere … tarih ve … sayılı yazı ile Odalara bildirildiği, 13/12/2013 tarih ve 28850 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Haksız Rekabetle Mücadele Yazılımının Meslek Mensuplarınca Kullanılması Hakkında Mecburi Meslek Kararının bu amaçla hazırlandığı, anılan mecburi meslek kararının hayata geçirilmesi için haksız Rekabetle Mücadele Yazılımının geliştirildiği, yazılımın devreye alınmasından sonra müşteri bildirimlerinin meslek mensuplarınca yazılım üzerinden gerçekleştirildiği, davacının Oda Yönetim Kurulu’na sunduğu 27/06/2015, 03/08/2015 tarihli yazılı ifadeleri ve Oda Disiplin Kurulu’na sunduğu 23/11/2015 tarihli yazılı savunmasında müşteri bildirim yükümlülüğünü yerine getirmediğini açıkça belirttiği, Disiplin Yönetmeliği 5. maddesi (f) bendinde bu durumun uyarma cezasını gerektiren haller arasında sayılmış olması bakımından, davacının ikrarı ile sabit olan eylemi ile birebir örtüşen Disiplin Yönetmeliği’nin 5/(b) ve 5/(f) maddeleri gereğince "uyarma” cezası ile cezalandırılmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı, Serbest Muhasebeci Mali Müşavir ve Yeminli Mali Müşavirlerin Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliği'nin 20. maddesi ile Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odaları Yönetmeliği'nin 41. maddesinin hukuka uygun olduğu; Davacının iptalini talep ettiği Yönetmeliğin 20. maddesinin ikinci ve üçüncü fıkralarının dava konusu ile herhangi bir ilgisi bulunmadığından, değerlendirmenin sadece birinci fıkra ile sınırlı olarak yapılması gerektiği, davacının anılan Yönetmelik düzenlemelerinin iptaline yönelik talebi, 3568 sayılı Kanun’da sözleşmelerin bildirilmesine ilişkin bir yükümlülüğe yer verilmediği, böyle bir yükümlülüğün Yönetmelik ile getirilmesinin hukuka aykırı olduğu iddiasına dayanmakla birlikte, davacının iddialarının yasal dayanaktan yoksun olduğu, zira Anayasa ve 3568 sayılı Kanun hükümlerinin verdiği görev ve yetki kapsamında meslek mensuplarının müşterek menfaatlerini korumanın, sorunlarını bertaraf etmenin ve bu amaca yönelik düzenleyici işlemler yapmanın Birliğin görev alanında olduğunun tartışmasız olduğu, İdarenin yönetmelik çıkarma yetkisinin kanunu tekrar etmekle sınırlı olmadığı ve kanuna aykırı olmamak şartıyla, varoluş amacına uygun düzenlemeler yapmasının mümkün olduğunun yerleşik yargı içtihatları ile de kabul gördüğü, meslek mensuplarının haksız rekabet sorununun çözümüne yönelik olarak Serbest Muhasebeci Mali Müşavir ve Yeminli Mali Müşavirlerin Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliğin 24. maddesinde hangi konularda sözleşme yapmanın zorunlu olduğu, 25. maddesinde sözleşmede bulunması gereken asgari bilgilerin gösterildiği, nitekim, Serbest Muhasebeci Mali Müşavir ve Yeminli Mali Müşavirlerin Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliği'nin 20. maddesinin birinci fıkrasının iptali istemiyle Danıştay Sekizinci Dairesi’nde açılan davada 28/01/2021 tarih ve E:2015/11931, K:2020/289 sayılı karar ile davanın reddine karar verildiği, aynı şekilde sözleşme bildirimlerinin Birliğin belirlediği usul ve esaslar çerçevesinde, elektronik ortamda, Haksız Rekabetle Mücadele Yazılımı üzerinden yapılmasına yönelik mecburi meslek kararının iptali istemiyle açılan davada Danıştay Sekizinci Dairesi’nin 25/02/2019 tarih ve E:2016/4681, K:2019/1309 sayılı kararı ile verilen davanın reddine yönelik kararın Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun 04/11/2020 tarih ve E:2019/3158, K:2020/2054 sayılı kararı ile onandığı, davacının kendisine disiplin cezası uygulanması kapsamında Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu Disiplin Yönetmeliği'nin 1., 5. maddesinin (b) ve (f) bentleri dışındaki bentleri ile 20, 21, 25, 26, 31 ve 32. maddelerinin iptalini talep etmesinin hukuken mümkün olmadığı, zira anılan maddeler bakımından davacı hakkında bir uygulama işleminin sözkonusu olmadığı, 3568 sayılı Kanun’da disiplin işlemelerine yönelik olarak yalnızca temel kavramlara yer verildiği, kovuşturma yapılmasına ve cezalandırmaya karar verecek mercilerin belirlenmesini ve bunların uygulaması ile ilgili usul ve esasların düzenlenmesinin Kanun’un 50/k maddesi ile Yönetmeliğe bırakıldığı, 31/10/2020 tarih ve 24216 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Disiplin Yönetmeliğinin Birlik ve Odalar tarafından 20 yıldır uygulanmakta olduğu belirtilerek davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.

    Bodrum Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası'nın Savunması: Davacının Oda tarafından kendisine verilen 09/08/2016 tarih ve 2016/22 sayılı "Uyarma" cezasına karşı TÜRMOB nezdinde 29/09/2016 tarihinde Oda aracılığıyla itiraz ettiği, işbu itirazın TÜRMOB tarafından karara bağlanmadığından anılan cezanın kesinleşmediği, davacının Kanuna aykırı olduğunu belirttiği Serbest Muhasebeci Mali Müşavir ve Yeminli Mali Müşavirlerin Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliği'nin 20. maddesi ile Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odaları Yönetmeliği'nin 41. maddesi ve Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu Disiplin Yönetmeliği'nin 1., 5. maddesinin (a) ve (m) bentleri hariç tüm hükümlerinin, 18., 19., 20., 21., 22., 23., 24., 25., 26., 27., 29., 31. ve 32. maddelerinin üst kuruluş olan TÜRMOB Genel Kurulunda kabul edilerek Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın onayından sonra yürürlüğe girdiği, davacının talep ettiği hususların davalı Odanın yetkisinde bulunmadığından davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.

    DANIŞTAY SAVCISI : …
    DÜŞÜNCESİ : Dava, … tarafından; hakkında uyarma cezası verilmesine ilişkin Bodrum Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası Disiplin Kurulu Başkanlığı'nın … tarih ve … sayılı işleminin ve Serbest Muhasebeci Mali Müşavir ve Yeminli Mali Müşavirlerin Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliğin 20. maddesinin; Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odaları Yönetmeliği'nin 41. maddesi ile Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu Disiplin Yönetmeliği'nin 5., 18., 19., 20., 21., 22., 23., 24., 25., 26., 27., 29., 31. ve 32. maddelerinin iptali istemiyle açılmıştır.
    Anayasanın 135. maddesinde, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve üst kuruluşlarının, belli bir mesleğe mensup olanların müşterek ihtiyaçlarını karşılamak, mesleki faaliyetlerini kolaylaştırmak, mesleğin genel menfaatlere uygun olarak gelişmesini sağlamak, meslek mensuplarının birbirleri ile ve halk ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hakim kılmak üzere meslek disiplini ve ahlakını korumak maksadı ile kanunla kurulan kamu tüzel kişilikleri olduğu hükme bağlanmıştır.
    3568 sayılı Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanununun 29. maddesinde, mesleğin geliştirilmesi ile ilgili çalışmalar yapmanın, meslek mensuplarının menfaatlerini ahlak, düzen ve geleneklerini korumanın ve uyulması zorunlu meslek kurallarını belirlemenin Birliğin (TÜRMOB) görevlerinden olduğu belirtilmiştir.
    Yukarıda yer verilen mevzuat hükümlerinin birlikte değerlendirilmesinden; meslek mensupları arasında güveni hakim kılmak üzere meslek disiplini ve ahlakını korumak maksadı ile kanunla kurulan kamu tüzel kişilikleri olan meslek kuruluşlarının; üyelerinin menfaatlerini korumak, üyelerin mükellefleri ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hakim kılmakla yükümlü olduğu görülmektedir.
    Serbest Muhasebeci Mali Müşavir ve Yeminli Mali Müşavirlerin Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliğin 20. maddesinin iptali istemi hakkında:
    3568 sayılı Kanunun Yönetmelikler başlıklı 50. maddesinde, bu Kanunla ilgili olarak maddede belirtilen hususların çıkarılacak yönetmeliklerle düzenleneceği öngörülmüş, (a) bendine, Serbest muhasebeci mali müşavirlik ve yeminli mali müşavirliğe ait çalışma usul ve esaslarının Odalar Birliğince, birliğin kurulmasından itibaren bir yıl içinde hazırlanacağı ve Maliye Bakanlığının uygun görüşü alındıktan sonra Resmi Gazete'de yayımlanacağı kurala bağlanmıştır.
    3568 sayılı Kanunun 50. maddesi ve geçici 4. maddesi hükmüne dayanılarak çıkarılan, Serbest Muhasebeci Mali Müşavir ve Yeminli Mali Müşavirlerin Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliğin 20. maddesinde; meslek mensuplarının hizmet verdikleri müşterilerle düzenleyecekleri sözleşmelerin bilgilerini, Birliğin belirleyeceği usul ve esaslar çerçevesinde bağlı oldukları odalara iletmek zorunda oldukları; serbest muhasebeci mali müşavirlerin, Kanunun 2. maddesinin (A) fıkrasının (a) ve (b) bendlerinde belirtilen işleri bürolarında yapabilecekleri gibi teşebbüs veya işletme sahiplerinin işyerlerinde de yapabilecekleri, Serbest muhasebeci mali müşavirlerin tuttukları defterleri ve bunlarla ilgili belgeleri itinalı şekilde muhafaza altına almak zorunda oldukları kurala bağlanmıştır.
    Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği ilk halinde ve 2015 yılı değişikliğinde de korunduğu üzere meslek mensuplarının, kural olarak hizmet verdikleri müşterilerini kayıtlı oldukları odalara bildirme yükümlülüğü vardır. Bu yükümlülükten amacın, sözleşme düzenlenmesinin zorunlu bulunduğu konularda sözleşmesiz iş yapılıp yapılmadığını, asgari ücret tarifesine uyulup uyulmadığını kontrol etmek, bir müşteriye birden fazla meslek mensubunun hizmet vermesinin önüne geçmek olduğu görülmektedir.
    Anayasa hükmüne dayalı olarak Kanunla kurulan, görev ve yetkileri kanun ve ilgili mevzuatta açıkça düzenlenen, kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşu olan Birlik ve bağlı olunan Oda ile hizmet verilen müşterilerle düzenlenen sözleşme bilgilerini paylaşmanın, çalışma özgürlüğünü kısıtlayıcı ya da meslek sırlarını açıklamaya zorlayıcı bir duruma sebebiyet verdiği düşünülemez. Bu nedenle davacının bu yöndeki iddiası yerinde bulunmamaktadır.
    Bu itibarla dava konusu yönetmelik kuralının, meslek kuruluşlarına, Anayasa ve 3568 sayılı Kanun ile getirilen yükümlülüklere aykırı ya da onu aşan bir yönü bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
    Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odaları Yönetmeliği'nin 41. maddesinin iptali istemi hakkında:
    Yönetmeliğin 41. maddesinde; meslek mensuplarının, hizmet verdikleri müşterilerle düzenleyecekleri sözleşmelerin bilgilerini, Birliğin belirleyeceği usul ve esaslar çerçevesinde bağlı oldukları odalara iletmek zorunda oldukları kuralına yer verilmiştir.
    Söz konusu düzenlemenin, yukarıda incelenen Serbest Muhasebeci Mali Müşavir ve Yeminli Mali Müşavirlerin Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliğin 20. maddesi kuralı ile aynı olduğu, yapılan değerlendirmelerin bu madde içinde geçerli olması nedeniyle aynı gerekçeler çerçevesinde düzenlemede hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
    Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu Disiplin Yönetmeliği'nin 5., 18., 19., 20., 21., 22., 23., 24., 25., 26., 27., 29., 31. ve 32. maddelerinin iptali istemi hakkında:
    3568 sayılı Kanunun (k) bendinde, disiplin kovuşturması yapılması konusunda karar verecek merci, disiplin cezalarını vermeye yetkili merciler, disiplin cezalarına karşı yapılacak itirazın usul ve şartları ve disiplinle ilgili diğer hususları içeren Yönetmeliğin, Odalar Birliğince hazırlanacağı ve Maliye Bakanlığının uygun görüşü alındıktan sonra Resmi Gazete'de yayımlanacağı kurala bağlanmıştır.
    Yönetmeliğin 1. maddesinde, bu Yönetmeliğin amacının, meslek mensupları ve aday meslek mensupları hakkında, disiplin kovuşturması yapılmasına karar verecek yetkili organları, disiplin cezalarını vermeye yetkili organları, disiplin cezalarına karşı yapılacak itirazların usul ve esasları ve disiplinle ilgili diğer hususları düzenlemek olduğu belirtilmiştir.
    Yönetmeliğin 5. maddesinde, uyarma cezasını gerektiren haller belirtilmiş, b) bendinde; Birlikçe yayımlanan, genelge ve yönerge hükümlerine aykırı olarak, meslek disiplinini bozucu hareketlerde bulunulması, f) bendinde ise; Müşteri bildirim listelerinin tam ve doğru olarak Odaya süresinde verilmemesi fiillerinin uyarma cezasını gerektireceği kurala bağlanmıştır.
    Söz konusu (b) ve (f) bendlerinde, meslek mensuplarının, Birlikçe uygulamaya konulan düzenleyici metinlere aykırı ve meslek disiplinini bozucu davranışları ile yukarıda yapılan değerlendirme çerçevesinde hukuka uygun olduğu sonucuna varılan Serbest Muhasebeci Mali Müşavir ve Yeminli Mali Müşavirlerin Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliğin 20. maddesi ile Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odaları Yönetmeliği'nin 41. maddesi hükümleri uyarınca, Birliğe iletilmek zorunda olunan, müşterilerle düzenlenen sözleşmelerin bilgilerini vermeme fiilleri karşılığı uyarma cezasını öngören Yönetmelik hükmünde mevzuata bir aykırılık bulunmadığı, fiiller ile ceza arasında adil bir dengenin bulunduğu sonucuna varılmaktadır.
    Odaya intikal eden ihbar ve şikayetlerin incelenmesini zorunlu kılan, kimliği belirsiz, imzasız dilekçelerin işleme konulmayacağını öngören, odanın re'sen soruşturma yapmasına imkan tanıyan 18. madde; soruşturmacının görevlendirilmesi, yetkileri, soruşturma usulü, raporun düzenlenmesi, eksikliklerin giderilmesi, soruşturma süresi ve soruşturma yapılmasına ilişkin diğer usuli konuları düzenleyen 19. madde; Disiplin Kurulu Üyelerinin Ceza Muhakemesi Kanununda yazılı sebeplerle reddi veya çekilmeleri ile kurulunun toplanamaması halinde yetkili disiplin kurulunun belirlenmesi halini düzenleyen 32. madde hükmünde disiplin hukuku ilkelerine, üst normlara ve hukuka aykırılık görülmemiştir.
    Yönetmeliğin iptal istemine konu 20., 21., 22., 23., 24., 25., 26., 27., 29. ve 31. maddelerine gelince:
    Davacı tarafından, hakkında uyarma cezası verilmesine dair Bodrum Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası Disiplin Kurulu Başkanlığı'nın … tarih ve … sayılı işleminin ve yasaya aykırı yönetmeliklerin ilgili maddelerinin iptali istemiyle açılan davada: Danıştay Sekizinci Dairesince verilen 17/01/2017 tarih ve E:2016/14836, K:2017/40 sayılı ''Dava dilekçesinin reddine'' ilişkin kararda yer verildiği üzere iptali istenilen maddelerin iptal gerekçelerinin açıkça belirtilmesi gerekmektedir. Başka bir anlatımla, iptali istenen Yönetmelik maddelerine yönelik hukuka aykırılık sebeplerinin ve menfaat ilgisinin açıkça ve tereddüte yer bırakmayacak şekilde dava dilekçesinde gösterilmesi aranmaktadır.
    Dilekçe bu yönüyle incelendiğinde, Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu Disiplin Yönetmeliği'nin iptal istemine konu 20., 21., 22., 23., 24., 25., 26., 27., 29. ve 31. maddelerinin hukuka aykırılık sebeplerinin gösterilmediği, dava konusu disiplin cezası ile genel düzenleyici işlemin yukarıda sıralanan maddeleri arasında bağlantının da kurulmadığı görüldüğünden, bu maddelere ilişkin iptal isteminin incelenmeksizin reddine karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.
    Bireysel işlemin iptali istemine gelince:
    Dava dosyasının incelenmesinden, Bodrum Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavirler Odası üyesi olan davacının, müşteri bildirim listelerini belirtilen süre içinde usulüne uygun olarak odaya sunmadığından bahisle hakkında yürütülen disiplin soruşturması sonucunda Bodrum Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası Disiplin Kurulunun … tarih ve … sayılı kararı ile Disiplin Yönetmeliğinin 5. maddesinin (b) ve (f) bendleri uyarınca uyarma cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği; davacı tarafından hem oda disiplin kurulu kararına karşı TÜRMOB Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve yeminl Mali Müşavirler Odaları Birliği Disiplin Kurulu Başkanlığına 16/09/2016 tarihli dilekçe ile itiraz edildiği, hem de 26/09/2016 tarihinde … İdare Mahkemesinde uyarma cezası verilmesine ilişkin … tarih ve … sayılı işlem ve igili yönetmeliklerin iptali istemiyle dava açıldığı; TÜRMOB Disiplin Kurulu Başkanlığına yapılan itirazın, Kurulun … günlü ve … sayılı kararı ile reddedilerek cezanın aynen onanmasına karar verildiği, söz konusu disiplin cezasının Hazine ve Maliye Bakanlığının 23/08/2017 tarihli onayı ile kesinleştiği; idare mahkemesinde açılan davada ise Mahkemenin görevsizlik kararı ile dosyanın Danıştaya gönderilmesine karar verildiği; Danıştaya gönderilen dosyada Danıştay Sekizinci Dairesince verilen 17/01/2017 tarih ve E:2016/14836, K:2017/40 sayılı ''Dava dilekçesinin reddine'' ilişkin karar üzerine yenilen dilekçe ile bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
    3568 sayılı Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu'nun 25. maddesinde; Oda Disiplin Kurulunun kararlarına karşı tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içinde Birlik Disiplin Kuruluna itiraz edilebileceği, 38. maddesinde ise; Birlik Disiplin Kurulunun, Oda Disiplin kurullarının kararlarına karşı yapılacak itirazları incelemek ve bu konularda gerekli kararları vermekle görevli olduğu, Birlik Disiplin Kurulunun itirazın reddine ait kararlarının Maliye Bakanlığının tasdiki ile kesinleşeceği hükmü yer almaktadır.
    Yukarıdaki mevzuat hükümleri yorumlanırken; bir yandan 3568 sayılı Kanunun ve ilgili mevzuatın çizdiği sınırların aşılmaması, diğer yandan da ilgililerin Anayasa ile güvence altına alınan "hak arama özgürlüğü"nün kısıtlanmaması gerekmektedir.
    Her ne kadar bakılan davada disiplin cezasına ilişkin nihai kararı veren Maliye Bakanlığı işleminin iptali istenilmese de davacının, yenileme dilekçesinde, kendisine verilen cezanın kaldırılması yönündeki ifadeleriyle iradesini ortaya koyduğu, öte yandan dava devam ederken ilgili cezanın Maliye Bakanlığı tarafından tasdik edilerek kesinleştiği anlaşıldığından, ortada verilmiş ve yetkili üst kurul ve Bakanlığın incelemesinden geçerek kesinleşmiş bir cezanın bulunması karşısında, usul ekonomisi ve usuli müktesep hak ilkeleri uyarınca davanın esasına girilerek karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.
    Soruşturma evrakı, davacının başvuru, savunma ve itiraz dilekçelerinin incelenmesinden, Bodrum Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavirler Odasına kayıtlı meslek mensubu olan davacının, 2011, 2012, 2013 ve 2014 yıllarına ilişkin müşteri bildirim listelerini Odaya vermediği görülmektedir.
    Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu Disiplin Yönetmeliği'nin 5. maddesinin b) bendinde; Birlikçe yayımlanan, genelge ve yönerge hükümlerine aykırı olarak, meslek disiplinini bozucu hareketlerde bulunulması, f) bendinde ise; Müşteri bildirim listelerinin tam ve doğru olarak Odaya süresinde verilmemesi, uyarma cezasını gerektiren haller arasında sayılmıştır.
    Davacının, Serbest Muhasebeci Mali Müşavir ve Yeminli Mali Müşavirlerin Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliğin 20. maddesi; Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odaları Yönetmeliği'nin 41. maddesi ve ilgili Genelge hükümleri uyarınca Türmos Bilgi Sistemi üzerinden Odaya bildirmesi gereken müşteri bildirim listelerini tam ve doğru olarak süresinde Odaya vermediğinden hakkında Disiplin Yönetmeliğinin 5. maddesinin (b) ve (f) bendleri uyarınca uyarma cezası ile cezalandırılması yolunda tesis edilen dava konusu bireysel işlemde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
    Açıklanan nedenlerle, davanın, Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu Disiplin Yönetmeliği'nin 20., 21., 22., 23., 24., 25., 26., 27., 29. ve 31. maddelerine ilişkin kısmı yönünden incelenmeksizin reddine; Serbest Muhasebeci Mali Müşavir ve Yeminli Mali Müşavirlerin Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliğin 20. maddesi, Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odaları Yönetmeliği'nin 41. maddesi ile Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu Disiplin Yönetmeliği'nin 5., 18., 19. ve 32. maddeleri ile uyarma cezası yönünden reddine karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

    DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
    DÜŞÜNCESİ : 1-Dava konusu Serbest Muhasebeci Mali Müşavir ve Yeminli Mali Müşavirlerin Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliği'nin 20. maddesinin ikinci ve üçüncü fıkrası ile Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu Disiplin Yönetmeliği'nin uyarma cezası verilecek fiillere ilişkin 5. maddesinin c, d, e, g, h, i, j, k ve l bentleri, 20., 21., 24., 25., 26., 27., 29., 31., 32. ve 33. maddeleri yönünden 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 14/3-c ve 15/1-b maddeleri uyarınca davanın ehliyet yönünden reddine, 2- Dava konusu Serbest Muhasebeci Mali Müşavir ve Yeminli Mali Müşavirlerin Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliği'nin "Bildirim Zorunluluğu" başlıklı 20. maddesinin birinci fıkrası ile Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavirler Odaları Yönetmeliği'nin "Müşterilerin Odaya Bildirimi" başlıklı 41. maddesi ve Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu Disiplin Yönetmeliği'nin 1., 5. maddesinin (b) ve (f) bentleri, 18., 19., 22. ve 23. maddeleri yönünden davanın reddine, 3- Davacının "Uyarma" cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Bodrum Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası Disiplin Kurulu Başkanlığı'nın 09/08/2016 tarih ve 2016/22 sayılı işleminin iptali istemi yönünden davanın reddine karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    İNCELEME VE GEREKÇE :

    USUL YÖNÜNDEN :
    2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2. maddesinde iptal davaları, idarî işlemler hakkında menfaatleri ihlâl edilenler tarafından, tam yargı davaları da idarî eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan davalar olarak tanımlanmış; 14. maddesinin 3/c bendinde, dava dilekçelerinin, diğer ilk inceleme konuları yanında ehliyet yönünden de inceleneceği belirtilmiş; aynı Kanun'un 15. maddesinin 1/b bendinde ise, davacının dava açma ehliyetinin bulunmadığı anlaşıldığında davanın reddine karar verileceği kurala bağlanmıştır.
    Bu itibarla davacının iptalini talep ettiği; Disiplin Yönetmeliğinin uyarma cezası verilecek fiillere ilişkin 5. maddesinin c, d, e, g, h, i, j, k ve l bentleri ile disiplin kovuşturması başlatılmasına yer olmadığına ilişkin 20. maddesi, disiplin kovuşturması başlatılmasına yer olmadığına ilişkin kararlara itirazı düzenleyen 21. maddesi, kanıtların gösterilmesi ve incelenmesine ilişkin 24. maddesi, tanık ve bilirkişi dinlenilmesine ilişkin 25. maddesi, duruşma tutanağına ilişkin 26. maddesi, mevcut kanıtlara göre karar verilecek halleri düzenleyen 27. maddesi, Oda Disiplin Kurulu kararlarının kesinleşmesi usulünü düzenleyen 29. maddesi, disiplin kovuşturması açılmasına yer olmadığına ilişkin kararın konusunu oluşturan eylemlerden dolayı tekrar inceleme yapılabilmesi koşullarını düzenleyen 31. maddesi, Disiplin Kurulu Üyelerinin Ceza Muhakemesi Kanununda yazılı sebeplerle reddi veya çekilmeleri ile kurulunun toplanamaması halinde yetkili disiplin kurulunun belirlenmesi halini düzenleyen 32. maddesi, kovuşturma yetkisi ve zamanaşımına ilişkin 33. maddesi düzenlemeleri, davacı hakkında tesis edilen bireysel işlem bakımından uygulama konusu yapılmadığından, anılan Yönetmelik düzenlemleri ile davacı arasında meşru, kişisel ve güncel bir menfaat ilişkisi bulunmadığı görüldüğünden, belirtilen Yönetmelik maddeleri bakımından davanın ehliyet yönünden reddi gerekmektedir.
    Ayrıca Serbest Muhasebeci Mali Müşavir ve Yeminli Mali Müşavirlerin Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliği'nin 20. maddesinin ikinci ve üçüncü fıkrası "Serbest muhasebeci mali müşavirler, Kanunun 2. maddesinin (A) fıkrasının (a) ve (b) bentlerinde belirtilen işleri bürolarında yapabilecekleri gibi teşebbüs veya işletme sahiplerinin işyerlerinde de yapabilirler. Serbest muhasebeci mali müşavirler tuttukları defterleri ve bunlarla ilgili belgeleri itinalı şekilde muhafaza altına almak zorundadırlar.
    " düzenlemesi de dava konusu edilmekle birlikte, sözkonusu düzenlemenin dava kapsamında bulunmadığı ve davacı hakkında tesis edilen bireysel işlem bakımından uygulama konusu yapılmadığından, anılan düzenleme ile davacı arasında meşru, kişisel ve güncel bir menfaat ilişkisi bulunmadığı görüldüğünden, belirtilen Yönetmeliğin 20. maddesinin ikinci ve üçüncü fıkrası bakımından davanın ehliyet yönünden reddi gerekmektedir.

    ESAS YÖNÜNDEN :
    İlgili Mevzuat:
    Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 135. maddesinde, "Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve üst kuruluşları; belli bir mesleğe mensup olanların müşterek ihtiyaçlarını karşılamak, mesleki faaliyetlerini kolaylaştırmak, mesleğin genel menfaatlere uygun olarak gelişmesini sağlamak, meslek mensuplarının birbirleri ile ve halk ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hakim kılmak üzere meslek disiplini ve ahlakını korumak maksadı ile kanunla kurulan ve organları kendi üyeleri tarafından kanunda gösterilen usullere göre yargı gözetimi altında, gizli oyla seçilen kamu tüzelkişilikleridir." şeklinde tanımlanmıştır.
    3568 sayılı Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu'nun “Amaç” başlıklı 1. maddesinin birinci fıkrasında, “Bu Kanunun amacı, işletmelerde faaliyetlerin ve işlemlerin sağlıklı ve güvenilir bir şekilde işleyişini sağlamak, faaliyet sonuçlarını ilgili mevzuat çerçevesinde denetlemeye, değerlendirmeye tabi tutarak gerçek durumu ilgililerin ve resmi mercilerin istifadesine tarafsız bir şekilde sunmak ve yüksek mesleki standartları gerçekleştirmek üzere, "Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik" ve "Yeminli Mali Müşavirlik" meslekleri ve hizmetleri ile Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları, Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliğinin kurulmasına, teşkilat, faaliyet ve denetimlerine, organlarının seçimlerine dair esasları düzenlemektir.", “Odalar, nitelikleri ve faaliyet sınırı” başlıklı 14. maddesinde; “Serbest muhasebeci mali müşavirler ve yeminli mali müşavirlerin odaları ayrı ayrı kurulur. Serbest muhasebeci mali müşavirler ve yeminli mali müşavirler odaları, bu Kanunda yazılı esaslar uyarınca meslek mensuplarının ihtiyaçlarını karşılamak, mesleki faaliyetlerini kolaylaştırmak, bu mesleklerin genel menfaatlere uygun olarak gelişmesini sağlamak, meslek mensuplarının birbirleriyle ve iş sahipleri ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hakim kılmak üzere meslek disiplini ve ahlakını korumak maksadıyla kurulan, tüzelkişiliğe sahip, kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşlarıdır. Bu kanunda kullanılan oda deyimi, ayrı ayrı kurulacak olan serbest muhasebeci mali müşavirler, yeminli mali müşavirler odalarını ifade eder. (Değişik: 18/6/1997 - 4276/22 md.) Odalar, kuruluş amaçları dışında faaliyette bulunamazlar.”, “Oda Yönetim Kurulunun görevleri” başlıklı 23. maddesi; “ Oda Yönetim Kurulunun görevleri şunlardır: a) Odanın bütçe teklifini düzenlemek ve bunu Genel Kurulun onayına sunmak. b) Oda Genel Kuruluna çalışmaları hakkında rapor vermek ve Genel Kurul kararlarını yerine getirmek. c) Oda adına taşınır ve taşınmaz mal almak, satmak, ipotek etmek ve bunlar üzerinde her türlü ayni hak tesis etmek, kaldırmak gibi konularda Yönetim Kurulu Başkanına veya bir Yönetim Kurulu üyesine yetki vermek. d) Kanunlarla verilmiş diğer işleri yapmak.”, “Oda Disiplin Kurulunun görevleri” başlıklı 26. maddesi; “Disiplin Kurulunun görevleri, Oda Yönetim Kurulunun disiplin soruşturması açılması kararı üzerine üyeler hakkında disiplin soruşturması yaparak disiplinle ilgili kararları ve cezaları vermek ve Kanunla verilen diğer yetkileri kullanmaktır.”, "Birliğin görevleri" başlıklı 29. maddesinin (a), (b) ve (e) bentlerinde, Birliğin görevleri olarak; "a) Mesleğin geliştirilmesi ile ilgili çalışmalar yapmak. b) Meslek mensuplarının menfaatlerini, mesleki ahlak, düzen ve geleneklerini korumak. e) Bu Kanuna göre çıkarılacak yönetmelikleri hazırlamak.", "Meslek sırları" başlıklı 43. maddesinin birinci fıkrasında; "Meslek mensupları ve bunların yanlarında çalışanlar, işleri dolayısıyla öğrendikleri bilgi ve sırları ifşa edemezler, çeşitli kanunlarla muhbirlere tanınan hak ve menfaatlerden faydalanamazlar.", "Ücret" başlıklı 46. maddesinin 1. fıkrasında, "Ücret meslek mensuplarının hizmetlerine karşılık olan meblağı ifade eder. Ücretin asgari miktarı tarife ile belirlenir.", ikinci fıkrasında, "Tarifedeki asgari miktar altında ücret karşılığında iş kabulü yasak olup, aksine hareket disiplin cezasını gerektirir.", "Yönetmelikler" başlıklı 50. maddesinde, "Bu Kanunla ilgili olarak aşağıda belirtilen hususlar çıkarılacak yönetmeliklerle düzenlenir: a) Serbest muhasebeci mali müşavirlik ve yeminli mali müşavirliğe ait çalışma usul ve esasları, b) 7. maddeye göre sınav için teşekkül ettirilecek komisyonun çalışma usulleri, sınav esasları, sınavın konuları, serbest muhasebeci mali müşavir veya yeminli mali müşavir yanında çalışma şekli, süresi (staj) ile ilgili diğer hususlar, c) Yeminli mali müşavirlerin tasdik işlerine dair işlemler, d) Müracaat usulleri, e) Ruhsat verilmesi ve unvanın kullanılması, f) Üye kayıt defteri, meslek kütüğü ve meslek sicil numarası, g) Üye aidatları, h) Taşınmaz mallara sahip olma, i) Müşavirlik ve muhasebecilik ücretinin esasları, j) Meslek mensuplarınca tutulacak defter ve kayıtlar ile bunların bildirim mecburiyeti, k) Disiplin kovuşturması yapılması konusunda karar verecek merci, disiplin cezalarını vermeye yetkili merciler, disiplin cezalarına karşı yapılacak itirazın usul ve şartları ve disiplinle ilgili diğer hususlar, l) Oda ve birlik personelinin istihdamı ve özlük hakları ile ilgili hususlar, m) Kanunun uygulaması ile ilgili diğer hususlar, n) Değerlendirme ve sınav komisyonlarının çalışma usul ve esasları, bunların kimlerden oluşacağı, nerelerde ve ne zaman çalışmaya başlayaçakları ve diğer hususlar. a, b, c, j, k, l, m bentlerinde belirtilen yönetmelikler Odalar Birliğince birliğin kurulmasından itibaren bir yıl içinde hazırlanır. Maliye Bakanlığının uygun görüşü alındıktan sonra Resmî Gazete’de yayımlanır. (n) bendinde belirtilen yönetmelik en geç altı ay içinde Maliye Bakanlığınca, diğer yönetmelikler Birlikçe, Birliğin kurulmasından itibaren altı ay içinde çıkarılır." hükümlerine yer verilmiştir.
    03.01.1990 tarih ve 20391 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Serbest Muhasebeci Mali Müşavir ve Yeminli Mali Müşavirlerin Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliğin "Haksız Rekabet" başlıklı 10/2. maddesinde, "Meslek mensupları, başka bir meslek mensubu ile mesleki sözleşmesi devam eden gerçek ve tüzel kişilere mesleki hizmet vermeye girişemezler."; "Bildirim Zorunluluğu" başlıklı 20. maddesinin (Değişik:RG-22/05/2015-29363) birinci fıkrasında, "Meslek mensupları, hizmet verdikleri müşterilerle düzenleyecekleri sözleşmelerin bilgilerini, Birliğin belirleyeceği usul ve esaslar çerçevesinde bağlı oldukları odalara iletmek zorundadırlar."; "İş Kabulü" başlıklı 23. maddesinin dördüncü fıkrasında; "Mesleki bürolarda bağımlı çalışmakta iken bu görevlerinden ayrılan meslek mensupları işten çıkış tarihinden itibaren, stajını tamamlayarak mesleği yapmaya hak kazanan meslek mensuplarının ise meslek ruhsatlarını aldıkları tarihten itibaren iki yıl geçmedikçe, ayrıldıkları yahut yanında staj yaptıkları meslek mensuplarının rızası olmadan onların müşterilerine hizmet veremezler.", "Sözleşme Yapılması" başlıklı 24. maddesinde, "Taraflar, mesleki konularda yapılacak işler için sözleşme yapabilirler. Aşağıdaki çalışma konularında sözleşme yapılması zorunludur: a) Defter tutmak, b) Süreklilik arz eden müşavirlik hizmetinde, c) İnceleme, tahlil ve denetim yapmak ve bunlarla ilgili, rapor ve benzerlerini düzenlemek, d) Yeminli Mali Müşavirlerin tasdik işlemleri."; "Sözleşmede Bulunması Gereken Asgari Bilgiler" başlıklı 25. maddesinde, "Sözleşmelerde, en az aşağıdaki yazılı hususlara yer verilir; a) Tarafların açık adresleri, vergi daireleri ve vergi daireleri sicil numaraları, b) Yapılacak işlerin amacı, kapsamı, c) Tarafların karşılıklı sorumluluk ve yükümlülükleri, d) Ücret tutarı ve ödeme şekli, e) Sözleşme yeri, tarihi ve süresi." , Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavirler Odaları Yönetmeliği'nin "Odanın Amacı" başlıklı 4. maddesinde; "Odanın başlıca amaçları şunlardır: a) Mesleki alanda çalışmalar yapmak, mesleğin gelişmesini sağlamak, b) Meslek onurunu ve üye haklarını korumak, c) Mesleğin uygulanmasıyla ilgili normları geliştirmek, eğitim ve kamu kurumlarıyla işbirliği yaparak mesleki eğitimin gelişmesine katkıda bulunmak, d) Üyeler arasında dayanışmayı sağlamak ve haksız rekabeti önlemek.", "Müşterilerin Odaya Bildirimi" başlıklı 41. maddesinde (Değişik:RG-04/08/2015-29435);"Meslek mensupları, hizmet verdikleri müşterilerle düzenleyecekleri sözleşmelerin bilgilerini, Birliğin belirleyeceği usul ve esaslar çerçevesinde bağlı oldukları odalara iletmek zorundadırlar.
    ", Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik Kanunu Disiplin Yönetmeliği'nin "Disiplin Cezası Türleri" başlıklı 4. maddesinde; meslek mensuplarına ve aday meslek mensuplarına uygulanacak disiplin cezaları; uyarma, kınama, geçici olarak mesleki faaliyetten alıkoyma, yeminli sıfatını kaldırma, meslekten çıkarma olarak belirtildikten sonra, "Uyarma Cezası" başlıklı 5. maddesinin (b) bendinde; "Birlikçe yayımlanan, genelge ve yönerge hükümlerine aykırı olarak, meslek disiplinini bozucu hareketlerde bulunulması", (f) bendinde ise; " (Değişik:RG-27/09/2007-26656) Müşteri bildirim listelerinin tam ve doğru olarak Odaya süresinde verilmemesi" fiillerinin uyarma cezasını gerektiren eylemler olduğu düzenlemesine yer verilmiştir.

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
    I- Dava konusu Serbest Muhasebeci Mali Müşavir ve Yeminli Mali Müşavirlerin Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliği'nin 20. maddesi ile Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavirler Odaları Yönetmeliği'nin "Müşterilerin Odaya Bildirimi" başlıklı 41. maddesinin (Değişik:RG-04/08/2015-29435) iptali istemi bakımından:
    Dava konusu edilen Serbest Muhasebeci Mali Müşavir ve Yeminli Mali Müşavirlerin Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliği'nin 20. maddesinin birinci fıkrası ile Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavirler Odaları Yönetmeliği'nin "Müşterilerin Odaya Bildirimi" başlıklı 41. maddesi hükümleri birebir aynı olup; "Meslek mensupları, hizmet verdikleri müşterilerle düzenleyecekleri sözleşmelerin bilgilerini, Birliğin belirleyeceği usul ve esaslar çerçevesinde bağlı oldukları odalara iletmek zorundadırlar." düzenlemesini içermektedir.
    Yukarıda yer verilen mevzuat hükümlerinden de anlaşılacağı üzere meslek mensuplarının müşterileriyle aralarındaki sözleşmeye dayalı ilişkide 3568 sayılı Kanun ve bu Kanun uyarınca yürürlüğe konulan mevzuat gereği uymak zorunda oldukları birtakım kurallar mevcuttur. Bu kuralları, asgari ücret tarifesi altında iş kabul edilmemesi, başka bir meslek mensubuyla sözleşmesi devam eden kişilere mesleki hizmet vererek haksız rekabet sonucunu doğuracak davranışlardan kaçınılması, sözleşme yapılması zorunlu mesleki konularda yazılı hizmet sözleşmesi yapılması, bu sözleşmenin Odalarca bastırılan tip sözleşmelerin asgari içeriklerine uygun olması şeklinde belirtmek mümkündür.
    İptali istenilen Yönetmelik maddeleriyle meslek mensuplarına müşterilerle düzenlenecek sözleşmelerin odaya bildirilmesi yükümlülüğü getirilerek, kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşu olan Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odalarının ve Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliği'nin Anayasal tanımı ve kuruluş amaçları doğrultusunda, meslek mensuplarının ortak menfaatlerinin, mesleki düzen ve disiplinin korunması amaçlanmış; meslek mensuplarının mevzuata aykırı davranışlarından, meslektaşların ve meslek düzeninin korunması için bir denetim sistemi öngörülmüştür.
    Yönetmeliklerin ilk halinde de mevcut bulunan bildirim yükümlülüğünün "Birliğin belirleyeceği usul ve esaslar çerçevesinde" yapılmasının, Anayasa'nın 135. maddesi ile 3568 sayılı Kanun'un 29. maddesiyle davalı Birliğe verilen mesleki disiplini sağlama ve mesleki düzenin korunması görevleri kapsamında değerlendirilmesi gerekmekte olup; dava konusu Yönetmelik maddelerinde üst hukuk normlarına aykırılık görülmemiştir.
    Öte yandan; dava konusu Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavirler Odaları Yönetmeliği'nin "Müşterilerin Odaya Bildirimi" başlıklı 41. Maddesinin iptali istemiyle açılan davada … tarih ve E:…, K:… sayılı davanın reddine ilişkin kararı Danıştay İdari Dava Daireleri'nin 29/11/2021 tarih ve E:2020/2721, K.2021/2688 sayılı kararı ile onanarak kesinleşmiştir.

    II- Dava konusu Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu Disiplin Yönetmeliği'nin 1., 5. maddesinin (a) ve (m) bentleri hariç tüm hükümlerinin, 18., 19., 20., 21., 22., 23., 24., 25., 26., 27., 29., 31., 32. ve 33. maddelerinin iptali istemi bakımından:
    3568 sayılı Kanunun 50. maddesinin (k) bendinde, disiplin kovuşturması yapılması konusunda karar verecek merci, disiplin cezalarını vermeye yetkili merciler, disiplin cezalarına karşı yapılacak itirazın usul ve şartları ve disiplinle ilgili diğer hususları içeren Yönetmeliğin, Odalar Birliğince hazırlanacağı ve Maliye Bakanlığının uygun görüşü alındıktan sonra Resmî Gazete'de yayımlanacağı kurala bağlanmıştır.
    Bu çerçevede; davacının iptalini talep ettiği Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu Disiplin Yönetmeliği'nin 1. maddesinin 3568 sayılı Kanun'un 50/k maddesinin tekrarı niteliğinde olduğu, Birlikçe yayımlanan, genelge ve yönerge hükümlerine aykırı olarak, meslek disiplinini bozucu hareketlerde bulunulması ile müşteri bildirim listelerinin tam ve doğru olarak Odaya süresinde verilmemesi fiillerinin uyarma cezasını gerektireceğinin kurala bağlandığı 5. maddesinin (b) ve (f) bentleri, Odaya intikal eden ihbar ve şikayetlerin incelenmesini zorunlu kılan, kimliği belirsiz, imzasız dilekçelerin işleme konulmayacağını öngören, odanın re'sen soruşturma yapmasına imkan tanıyan 18. maddesi; soruşturmacının görevlendirilmesi, yetkileri, soruşturma usulü, raporun düzenlenmesi, eksikliklerin giderilmesi, soruşturma süresi ve soruşturma yapılmasına ilişkin diğer usuli konuları düzenleyen 19. maddesi, ilgili Oda Yönetim Kurulunun disiplin kovuşturması açılmasına karar verilmesi halinde dosyanın Disiplin Kuruluna gönderilmesi ve Disiplin Kurulunun karar alma süreçlerine ilişkin usuli konuları düzenleyen 22. maddesi ile meslek mensubunun savunmasının alınması ve gıyapta duruşma yapılmasını düzenleyen 23. maddesi hükmünde disiplin hukuku ilkelerine, üst normlara ve hukuka aykırılık görülmemiştir.

    III- Dava konusu Bodrum Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası Disiplin Kurulu Başkanlığı'nın … tarih ve … sayılı kararı bakımından:
    Olayda, 2011, 2012, 2013 ve 2014 yılları Müşteri Bildirim Listelerinin Oda web sayfasında bulunan TÜRMOS Bilgi Sistemi üzerinden gönderilmesinin aksi taktirde Disiplin Yönetmeliği’nin 5/f maddesi uyarınca işlem yapılacağı hususunun 25/02/2015 tarihli yazı ile davacıya bildirildiği, müşteri bildirim listelerinin davacı tarafından teslim edilmemesi üzerine Oda Yönetim Kurulu'nun … tarih ve … sayılı kararı ile Disiplin Yönetmeliği’nin 18. maddesi uyarınca davacı hakkında re’sen disiplin soruşturması açılmasına karar verildiği, davacının 27/06/2015 tarihinde Yönetim Kurulu Başkanlığı’na hitaplı bir dilekçe ile müşteriler ile yazılı sözleşme yapma zorunluluğunun Kanun ile öngörülebileceği, Kanun’da böyle bir zorunluluğun öngörülmediği, Yönetmeliğin Kanuna aykırı olduğu, yazılımı kullanmayacağı ve sözleşmelerini yenilemeyeceğini bildirdiği, 05/08/2015 tarihli görüşmeye ise doktor randevusu bulunduğu gerekçesiyle gitmediği ve Oda'nın taleplerinin yasal olmaması nedeniyle yerine getirmesinin mümkün bulunmadığını yazılı olarak bildirdiği, 12/08/2015 tarihli Yönetim Kurulu Kararı ile davacı hakkında Disiplin Yönetmeliği 5. madde (b) ve (f) bentleri uyarınca "Uyarma” cezası ile cezalandırılması istemiyle Disiplin Kovuşturması açılmasına karar verildiği, davacının 23/11/2015 tarihinde Oda Disiplin Kurulu Başkanlığı’na hitaplı bir dilekçe ile Oda'nın kanuna aykırı taleplerini yerine getirmeyeceğini belirttiği, Bodrum Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası Disiplin Kurulu Başkanlığı'nın … tarih ve … sayılı kararı ile davacıya uyarma cezası verildiği, bu karara yapılan itirazın Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliği Disiplin Kurulunun 16/09/2017 tarihli kararı ile reddedildiği, ret kararının 23/08/2017 Bakanlık Olur'u ile onaylandığı anlaşılmaktadır.
    Yukarıda yer verilen açıklamalar neticesinde; dava konusu bireysel işlemin dayanağı olan Serbest Muhasebeci Mali Müşavir ve Yeminli Mali Müşavirlerin Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliği'nin 20. maddesinin birinci fıkrası ile Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavirler Odaları Yönetmeliği'nin "Müşterilerin Odaya Bildirimi" başlıklı 41. maddesi ve Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu Disiplin Yönetmeliği'nin 5. maddesinin (b) ve (f) bentlerinde hukuka aykırılık görülmediğinden ve dosya içeriğinden anlaşıldığı üzere anılan maddeler gereği mesleki yükümlülüklerini yerine getirmediği hususunda tereddüt bulunmayan davacıya "Uyarma cezası" verilmesine yönelik olarak tesis edilen bireysel işlemde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.


    KARAR SONUCU:
    Açıklanan nedenlerle;
    1. Dava konusu Serbest Muhasebeci Mali Müşavir ve Yeminli Mali Müşavirlerin Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliği'nin 20. maddesinin ikinci ve üçüncü fıkrası ile Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu Disiplin Yönetmeliği'nin uyarma cezası verilecek fiillere ilişkin 5. maddesinin c, d, e, g, h, i, j, k ve l bentleri, 20., 21., 24., 25., 26., 27., 29., 31., 32. ve 33. maddeleri yönünden 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 14/3-c ve 15/1-b maddeleri uyarınca DAVANIN EHLİYET YÖNÜNDEN REDDİNE,
    2. Dava konusu Serbest Muhasebeci Mali Müşavir ve Yeminli Mali Müşavirlerin Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliği'nin "Bildirim Zorunluluğu" başlıklı 20. maddesinin birinci fıkrası ile Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavirler Odaları Yönetmeliği'nin "Müşterilerin Odaya Bildirimi" başlıklı 41. maddesi ve Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu Disiplin Yönetmeliği'nin 1., 5. maddesinin (b) ve (f) bentleri, 18., 19., 22. ve 23. maddeleri yönünden DAVANIN REDDİNE,
    3. Davacının "Uyarma" cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Bodrum Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası Disiplin Kurulu Başkanlığı'nın … tarih ve … sayılı işleminin iptali istemi yönünden DAVANIN REDDİNE,
    4. Ayrıntısı aşağıda gösterilen toplam …-TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
    5. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca …-TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı İdarelere verilmesine,
    6. Posta gideri avansından artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra istemi halinde davacıya iadesine,
    7. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 30 (otuz) gün içerisinde Danıştay Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere,
    01/04/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi