MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandıcılık
HÜKÜM :TCK"nın 157/1, 168/2, 62, 52 ve 51 maddeleri gereğince mahkumiyet(müşteki ..."ye yönelik)
TCK"nın 157/1, 62, 52 ve 51.maddeleri gereğince mahkumiyet(4 kez )

Sanığın dolandırıcılık suçundan mahkumiyetine ilişkin hükümler sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığa atılı dolandırıcılık suçunun 6763 sayılı Kanun’un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. ve 254. madde fıkraları gereğince uzlaşma kapsamında olması nedeniyle, dosyanın uzlaşma bürosuna tevdii edildiği ancak; uzlaşmanın sağlanamadığı belirlenerek yapılan incelemede;
Sanığın müştekilerden ... ile aynı işyerinde yurtdışında çalıştığı, yurda döndükten sonra sanık ..." in yurtdışında inşaat işi aldığını söylediği, bu arada ... aracılığıyla ... ... ile diğer müştekiler ..., ...,... ve ..." ün sanığa inanarak vize ve masraf parası adı altında, müşteki ..."nün 230 TL, müşteki ..." un 230 TL, müşteki ..." in 230 TL, müşteki ..." ın 230 TL, müşteki ..." ün 230 TL" yi müşteki ... "a gönderdikleri, müşteki ..."ın da 230 TL ödemek suretiyle gönderilen paraları havale yoluyla sanığa gönderdikleri, ancak sanığın söz konusu müştekileri yurtdışında çalışmak amacıyla göndermekle işlemlerini yapmak şeklinde bir yetkisinin bulunmadığı, sonuçta müştekilerin yurtdışına çalışmaya gidemedikleri, sanığın müştekilerin çalışma ihtiyaçları ve iş taleplerinden yararlanarak yetkisi olmadığı halde yetkisi varmış gibi kandırarak kendisine para gönderilmesini sağladığı, sanığın bu şekilde üzerlerine atılı suçu işledikleri iddia olunan somut olayda; sanığın katılanlara yönelik aynı anda hileli harekette bulunması halinde eyleminin tek bir dolandırıcılık suçunu oluşturacağı, paranın sonradan her bir katılandan ayrı ayrı alınmasının ancak zincirleme suç hükümleri bakımından değerlendirilebileceği, sanığın katılanlara yönelik farklı zamanlarda hileli harekette bulunması halinde ise, her bir katılana yönelik eyleminin ayrı ayrı suç oluşturacağı, bu hukuksal olgular ışığında somut olay incelendiğinde, maddi gerçeğin hiç bir kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti bakımından katılanların yeniden ayrıntılı beyanlarının alınarak; sanığın katılanlarla müstakilen veya topluca görüşüp görüşmediğinin kesin surette saptanıp, aynı yer ve zamanda katılanlara eylemi yönünden dolandırıcılık suçundan tek ceza tayin olunup, kendi içinde zincirleme suç hükümlerinin uygulanması, farklı yer ve farklı zamanda gerçekleşen dolandırıcılık suçu yönünden ise, mağdur sayısınca suç oluşacağı da gözetilerek sanığın hukuki durumunun bu hususlara riayet edilerek tayin ve takdiri yerine, eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, hükümlerin 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 16/06/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.