
Esas No: 2019/234
Karar No: 2022/1152
Karar Tarihi: 31.03.2022
Danıştay 9. Daire 2019/234 Esas 2022/1152 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 9. Daire Başkanlığı 2019/234 E. , 2022/1152 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 2019/234
Karar No : 2022/1152
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacı adına, … Vergi Dairesi Müdürlüğünün … vergi kimlik numaralı mükellefi …'dan aldığı 11 adet faturanın sahte olduğu yolunda düzenlenen vergi inceleme raporuna dayanılarak 2016/Şubat, Haziran, Kasım, Aralık dönemlerine ilişkin re'sen tarh edilen katma değer vergisi ile tekerrür hükümleri uygulanmak suretiyle kesilen bir kat vergi ziyaı cezasının kaldırılması istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; … Vergi Dairesi'nin mükellefi … hakkında düzenlenen … tarih ve … sayılı Vergi Tekniği Raporunun incelenmesinden, vergi tekniği raporunda anılan mükellef hakkında bir takım olumsuz tespitler bulunmakla birlikte mükellefin işyeri adresinde başka bir mükellefin faaliyet gösterdiği tespitinin 28/10/2016 tarihli yoklama fişi ile yapılması ve anılan yoklama tutanağında da …'ın davacıya fatura düzenlediği 2016/1,2 döneminden sonra 31/03/2016 tarihinden itibaren iş yerinden ayrıldığının belirtilmesi, ayrıca defter ve belgelerinin ibraz edilmemesi veya tahakkuk eden vergilerin ödenmemiş olmasının anılan şahsın yerine getirmediği vergisel yükümlülükleriyle ilgili olması dolayısıyla davacıya yapılan satışların gerçek olmadığını ispata yeterli olmadığı hususları ve yapılan diğer tespitler ile dosyadaki tüm bilgi ve belgeler birlikte değerlendirildiğinde, anılan mükellef ile davacı arasındaki ticari ilişkinin gerçek olmadığı hususunu ispatlamakla yükümlü davalı idarece, bu hususu ortaya koyucu somut ve duraksamaya mahal vermeyecek tespitler yapılmadığından davacıya düzenlenen faturaların sahte olduklarından kesin olarak bahsetmeye olanak bulunmadığından bahsi geçen faturalarda yer alan katma değer vergisi indirimlerinin reddi suretiyle tarhedilen dava konusu vergi ziyaı cezalı katma değer vergilerinde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, dava konusu vergi ziyaı cezalı katma değer vergilerinin kaldırılmasına karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının vergi ziyaı cezalı katma değer vergilerinde hukuka uyarlık bulunmadığına ilişkin kısmının hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı idare tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın bu kısmının kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği; davanın … tarih ve … sayılı faturanın kayıt ve beyanlara fazla tutarda yansıtılmasından kaynaklanan kısmı bakımından, … tarafından davacı adına düzenlenen katma değer vergisi dahil 30.644,60-TL(katma değer vergisi tutarı 4.674,60-TL) tutarlı … tarih ve … sayılı faturanın kayıt ve beyanlara katma değer vergisi dahil 90.644,60-TL(katma değer vergisi tutarı 13.827,14-TL) tutarlı kaydedilmesinden kaynaklanan cezalı tarhiyata ilişkin olarak, Mahkemece herhangi bir hukuki değerlendirme yapılmaksızın davanın kabulüne ve cezalı tarhiyatın kaldırılmasına karar verildiği, davacı tarafından söz konusu faturadaki tutarın sehven kayıt ve beyanlara yazıldığının kabul edildiği, dava dilekçesinde bu kısım yönünden itirazda bulunulmadığı, söz konusu faturaya ilişkin yersiz olarak fazladan indirim konusu yapılan fark katma değer vergisi indiriminin reddinde hukuka aykırılık bulunmadığından bu kısım yönünden istinaf başvurusunun kabulü gerektiği ve mevcut hukuki duruma göre davacının katma değer vergisi beyanları yeniden düzenlendiğinde, 2016/Kasım döneminde 51,32-TL, 2016/Aralık döneminde 5.023,62-TL tutarında ödenecek fark katma değer vergisi bulunduğu anlaşıldığından dava konusu cezalı tarhiyatın davacı adına 2016/Kasım döneminde 51,32-TL, 2016/Aralık döneminde 5.023,62-TL tutarında katma değer vergisi ve bu vergilerin tek katına isabet eden vergi ziyaı cezalarında hukuka aykırılık bulunmadığı; vergi ziyaı cezalarının tekerrür nedeniyle artırılan kısmı bakımından ise, tekerrür hükmünün uygulanmasında 2012/Temmuz-Eylül dönemine ilişkin kesilen, 08/11/2012 tarihinde tebliğ edilen, tebliğden itibaren 30 gün içinde dava açılmayarak kesinleşen ve 08/12/2012 tarihinde tahakkuku yapılmış vergi ziyaı cezasının esas alındığı anlaşılmakta olup 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 339. maddesi uyarınca davacının ihtilaf konusu 2016 yılına ilişkin vergi ziyaına sebebiyet veren fiili nedeniyle tekerrür hükmünün uygulanmasında hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu cezalı tarhiyatın, … tarih ve … sayılı faturadan kaynaklanan kısmı yönünden istinaf başvurusunun kabulüne, bu kısım yönünden Mahkeme kararının kaldırılmasına, işin esasına geçilerek davacı adına tarhedilen 2016/Kasım dönemi 51,32-TL, 2016/Aralık dönemi 5.023,62-TL tutarında katma değer vergisi ve bu vergiler için tekerrür uygulanmış tek kat vergi ziyaı cezaları yönünden davanın reddine, söz konusu tutarları aşan vergi ve ceza fazlası yönünden istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: … tarafından davacıya düzenlenen faturaların sahte olduğu, davacı tarafından 23/10/2012 tarihinde verilen 2012/Temmuz-Eylül dönemine ilişkin muhtasar beyannamede 18/11/2012 tarihinde düzeltme yapılması nedeniyle kesilen ve dava konusu edilmeyerek kesinleşen vergi ziyaı cezasına istinaden dava konusu vergi ziyaı cezalarına tekkerrür hükmünün uygulanabileceğinin de aşikar olduğu iddiasıyla mahkeme kararın aleyhe olan kısmının bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Yasal dayanaktan yoksun olan temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'NİN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Davalının temyiz isteminin reddine,
2…. Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3.2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın … Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 31/03/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.