
Esas No: 2019/2278
Karar No: 2022/1146
Karar Tarihi: 31.03.2022
Danıştay 9. Daire 2019/2278 Esas 2022/1146 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 9. Daire Başkanlığı 2019/2278 E. , 2022/1146 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 2019/2278
Karar No : 2022/1146
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacı adına, bir kısım alışlarını sahte faturayla belgelendirdiğinden bahisle düzenlenen vergi inceleme raporuna dayanılarak 2016/Ocak dönemine ilişkin re'sen tarh edilen üç kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi ile 2016/Şubat-Mayıs, Temmuz-Kasım dönemleri için re'sen tarh edilen katma değer vergisi ile tekerrür hükümleri uygulanmak suretiyle kesilen üç kat vergi ziyaı cezasının kaldırılması istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; davacıya fatura düzenleyen … Vergi Dairesi Müdürlüğü mükellefi … Mont. İnş. Nak. Tem. San. ve Tic. Ltd. Şti. hakkında düzenlenen ve dava konusu tarhiyatların da dayanağını teşkil eden … tarih ve … sayılı vergi tekniği raporunun incelenmesinden, mükellef kuruma yönelik birden fazla yoklama yapılmış olmasına rağmen sadece işe başlama ve adres değişikliği yoklamalarında mükellefe ulaşılabilmesi, yapılan diğer yoklamalarda iş yerinin sürekli kapalı olması, faaliyet alanının makine montaj bakım onarım işi olmasına rağmen bu şirket taarafından davacıya inşaat malzemesi faturası düzenlenmiş olması, SGK kayıtlarına göre mükellef kurumun 2014/Kasım döneminde 1 işçi bildiriminde bulunması ve söz konusu isçinin toplam 3 gün çalışmasına rağmen o dönemdeki katma değer vergisi matrahının 806.302.00-TL olması, mükellef tarafından verilen muhtasar beyannamelere göre mükellefin işlem hacmini karşılayacak işçi çalıştırmaması, alım-satım yaptığı firmaların ekseriyetinde sahte belge düzenleme veya kullanma fiilleri nedeniyle özel esaslara alındığının tespit edilmesi hususları birlikte değerlendirildiğinde, davacının bu mükelleften temin ettiği faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanmadığı, sahte fatura kullandığı anlaşılan davacı tarafından, söz konusu fatura içeriği emtianın gerçekten alındığı iddia edilmiş ise de söz konusu faturaların gerçek olduğunu ispat eder nitelikte kanıt gösterilemediği, davacı şirket tarafından vergi tekniği raporunun kendisine tebliğ edilmediği ileri sürülmüş ise de 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nda üçüncü kişiler hakkında düzenlenen vergi tekniği raporunun ihbarname ekinde tebliğ edileceğine ilişkin herhangi bir düzenlemeye yer verilmemesi nedeniyle sahte olduğu belirlenen faturaları düzenleyen mükellef hakkında düzenlenen vergi tekniği raporunun davacıya tebliğ edilmemesinin cezalı tarhiyatı sakatlayan bir husus olarak görülmediği, davacı tarafından gerçek bir mal alımına dayanmayan sahte faturalar ile indirim konusu yapılan katma değer vergilerinin reddedilmesi suretiyle tarh edilen dava konusu vergi ziyaı cezalı katma değer vergilerinde hukuka aykırılık bulunmadığı; kesilen üç kat vergi ziyaı cezaları bakımından, sahte belge kullanımının 359. maddede yazılı fiiller arasında sayıldığı, inceleme raporundaki öneri doğrultusunda ödenecek katma değer vergileri için üç kat vergi ziyaı cezası kesilmesinde de hukuka aykırılık bulunmadığı; vergi ziyaı cezalarına uygulanan tekerrür bakımından ise, davacı adına 2015/Eylül dönemine ilişkin olarak kesilen vergi ziyaı cezasının, 27/01/2016 tarihinde tebliğ edildiği ve 08/03/2016 tarihinde uzlaşılarak kesinleştiği, 2015/Kasım dönemine ilişkin olarak kesilen vergi ziyaı cezasının 15/02/2016 tarihinde tebliğ edildiği ve 12/04/2016 tarihinde uzlaşılarak dava açılmaksızın kesinleştiği ve 01/01/2017 tarihinden itibaren işlenecek fiillere kesilecek vergi ziyaı cezasına uygulanacak tekerrüre esas alınabilecek olması karşısında, 2016/Şubat-Mayıs, Temmuz-Kasım dönemlerine ilişkin olarak kesilen vergi ziyaı cezalarına uygulanan tekerrürde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne kısmen reddine, dava konusu vergi ziyaı cezalarının tekerrür sebebiyle artırılan kısımlarının kaldırılmasına, davaya konu üç kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergilerine ilişkin kısmının reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve taraflarca ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanun'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurularının reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 4369 sayılı Kanunla değişik "Tekerrür” başlıklı 339 uncu maddesinde, vergi ziyaına sebebiyet vermekten veya usülsüzlükten dolayı ceza kesilen ve cezası kesinleşenlere, cezanın kesinleştiği tarihi takip eden yılın başından başlamak üzere vergi ziyaında beş, usulsüzlükte iki yıl içinde tekrar ceza kesilmesi durumunda, vergi ziyal cezasının yüzde elli, usulsüzlük cezasının yüzde yirmi beş oranında artırılmak suretiyle uygulanacağının hükme bağlandığı, … ve … no'lu ihbarnamelerden dolayı davacı mükellefe 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 339. maddesi uyarınca vergi ziyaı cezası için tekerrür uygulandığı, yapılan işlemlerin hukuka uygun olduğu iddiasıyla kararın bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'NİN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Davalının temyiz isteminin reddine,
2… Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3.2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın ... Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 31/03/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.