Abaküs Yazılım
İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi
Esas No: 2016/23
Karar No: 2021/716
Karar Tarihi: 24.06.2021

BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/23 Esas 2021/716 Karar Sayılı İlamı

T.C. İstanbul Anadolu 6 ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/23 Esas
KARAR NO: 2021/716
DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/01/2016
KARAR TARİHİ : 24/06/2021
--------- tarafça açılan dava üzerine yapılan yargılama nihayetinde;
I.GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili; davacı şirketin ----ılından bu yana davalı ------şirketinin ----- olarak faaliyet gösterdiğini, davalı şirketin ürünlerini tanıtmak için geniş bir müşteri portföyü oluşturduğunu, taraflar arasında ---- boyunca devam eden ticari ilişki kapsamında davalı tarafın ürünlerinin sürümünü ve satışını her geçen yıl artırarak devam ettirdiğini, taraflar arasında hiçbir problem olmamasına rağmen davalı tarafından gönderilen ----- yazı ile taraflar arasındaki distribütörlük sözleşmesinin sona erdirildiğini, davalı tarafından hiçbir gerekçe ileri sürülmediğini, münhasır distribütörlük sözleşmesinin geçerliliğinin herhangi bir yasal şekle tabi olmadığını, belirli bir ürüne ilişkin olarak belirli bir bölgede satış yetkisinin tek bir şirkete verilmesinin ve söz konusu sürede üreticinin ne bizzat ne de üçüncü kişiler vasıtasıyla bu ürünleri ilgili bölgede satmamış olmasının yeterli kabul edilmesi gerektiğini, denkleştirme /portföy tazminatının belirlenmesinde son ---yıllık brüt karın yıllık ortalamasının üst sınır olarak kabul edilerek davacı şirket kayıtlanndan portföy tazminat tutarının tespit edilmesini ve davalı şirketten şimdilik ------portföy tazminatının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
ll. SAVUNMA:
Davalı vekili; davalı şirketin ------ pazarında faaliyet gösterdiğini, davacının markanın ------ tanıtım ve pazarlamasının tamamen davacı şirketçe yapıldığı ve bu sayede tanınırlık seviyesine ulaştığı yönündeki beyana itibar edilmemesi gerektiğini, taraflar arasında ------ bulunmadığını, davalı tarafından ----yılından itibaren davacının satmak için talep ettiği ürünlerin münferit faturalar karşılığında gönderildiğini ve satış sonrası da bedellerin tahsil edildiğini, taraflar arasında bu ilişkinin münhasır olduğuna ilişkin yazışma, anlaşma veya mutabakat olmadığını, davacı şirketin hazırladığı ve piyasaya sürdüğü katalogların davalı tarafından istenilen nitelikte olmadığı ve davacının rakip firmaların ürünlerine aynı katalogda yer verdiğini, bu hususların davacı şirkete mailler aracılığı ile ihtar edildiğini fakat davacı tarafından gerekli önlemlerin alınmadığını, feshin haldi nedene dayandığını, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
lll.İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, münhasır distribütörlük (tek satıcılık) sözleşmesinden kaynaklanan portföy (denkleştirme) tazminatının tahsili istemine ilişkindir.
TTK’nun 122/5 m. uyarınca TTK 122.m. hükmü, hakkaniyete aykırı düşmedikçe, tek satıcılık ile benzeri diğer tekel hakkı veren sürekli sözleşme ilişkilerinin sona ermesi hâlinde de uygulanacaktır. TTK 122.m. uyarınca tazminat talep edebilmek için, öncelikle karşı tarafla tek satıcılık vb. bir ilişki içinde olunduğunun ispatı gerekir. Tek satıcılık sözleşmesi; üretici ile tek satıcı arasındaki ilişkileri düzenleyen, üreticinin mallarını belirli bir bölgede tekel şeklinde satmak üzere tek satıcıya göndermeyi üstlendiği, tek satıcının da kendisine gönderilen malların sürümünü artırmak için kendi adına ve hesabına faaliyette bulunduğu, taraflar arasında sürekli borç ilişkisi doğuran isimsiz bir sözleşmedir.--------
Davacı taraflar arasında münhasır distribütörlük yani tek satıcılık ilişkisi olduğunu ileri sürmüş ise de, davalı bunu inkar etmiş, davacıya hiçbir zaman münhasır satış yetkisi verilmediğini belirtmiştir.
Taraflar arasında akdedilen ------- tarihinden itibaren geçerli olan genel satış koşulları başlıklı sözleşme incelendiğinde, taraflar arasında alım satımdan kaynaklı hususlar düzenlendiği, ancak tek satıcılığa dair herhangi bir düzenleme bulunmadığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasında tek satıcılık sözleşmesinin yazılı olarak bulunmadığı; kanunen bu sözleşmenin şekil şartına bağlı olmaması nedeni ile yazılı sözleşme olmaması geçerlilik şartı olmamakla birlikte; iddia edilen sözleşme ve hükümleri ile yasanın tek satıcılık sözleşmesine bağladığı koşullar ve sözleşmenin feshi halinde taraflara verilen haklar gözetildiğinde, genel çerçeve sözleşmesinin tüm unsurlarının bilinebilir ve yorumlanabilir olması gerekmektedir--------
Bu anlamda davacı yanın iddia ettiği tek satıcılık ilişkisi açısından, sözleşmenin varlığını ve hükümlerini, kendisine verilen inhisari yetkiyi kanıtlayıp kanıtlayamadığı noktasında yapılan incelemede;
Davacı yanın davalı ile olan ticari ilişkisinin bir tek satıcılık sözleşmesi olduğu yönünde de delil bulunmadığı, ticari olarak mal alımı yapması, davalı şirkete ait ürünlerle etkinlik düzenlemiş olması bir satım ilişkisini kanıtlasa da, tek satıcılık sözleşmesini kanıtlamadığı, müşteri çevresini geliştirdiği yönünde de dosyaya delil sunamadığı anlaşılmakla, ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir.
IV.HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30 TL maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 7.032,89 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 6.973,59 TL harcın karar kesinleştiğinde istek halinde yatırana iadesine,
3-Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 37.277,52 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafça sarfedilen yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Mahkememizin bu kararına karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren (2) hafta içinde (HMK 345/1), mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle,-------- Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.24/06/2021



Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi