Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/13856
Karar No: 2017/7959
Karar Tarihi: 13.12.2017

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/13856 Esas 2017/7959 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davalı ile müvekkil şirket arasında imzalanan bayilik sözleşmesi gereği, davalı şirket yıllık belirli miktarda ürünü müvekkil şirketten satın alma taahhüdünde bulunmuş fakat bu taahhüdün yerine getirilmemesi sebebiyle mahkeme cezai şart talebinin reddine karar vermiştir. Ancak, sözleşmenin 11/d maddesi uyarınca, sözleşmenin haksız olarak tek taraflı bayi tarafından feshedilmesi durumunda müvekkil şirketin uğradığı tüm zarar ve ziyanı talep edebileceği belirtilmiş ve bu madde kapsamında davalı şirketin tazminat ödemesine karar verilmiştir. Kararda geçen kanun maddeleri B.K. 583. ve Akaryakıt Bayilik Sözleşmesi'nin 11/d maddesidir.
19. Hukuk Dairesi         2016/13856 E.  ,  2017/7959 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -

    Davacı vekili, müvekkili dağıtım şirketi ile davalı arasında 30/12/2008 tarihli bayilik sözleşmesi akdedildiğini, davalının yıllık 750 ton beyaz ürün satım alma taahhüdünde bulunduğunu, ancak satış taahhüdünü yerine getirmeyerek sözleşmeyi haksız olarak tek taraflı feshettiğini, davalının sözleşme gereği cezai şart ödemesi gerektiğini, ayrıca cari hesaptan kaynaklanan 1.082,24 TL borcu bulunduğunu belirterek, davalının taahhüde uymamasından ötürü cezai şart olarak şimdilik 15.000 USD’nin ve 1.082,24 TL cari hesap alacağının faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiş, 23/12/2014 tarihli ıslah talebi ile dava değerini 65.075,60 USD"ye çıkartmıştır.
    Davalılar vekili, taraflar arasında 19.01.2009 tarihli 5 yıl süreli bayilik sözleşmesi imzalandığını, karayolunun 1,5 metre yükseltilmesi nedeniyle istasyonun çukurda kaldığını, giriş yapan araç sayısının azaldığını, akaryakıt fiyatının davacı tarafından yüksek olarak belirlendiğini, sözleşmenin müvekkili tarafından haklı olarak feshedildiğini, müvekkili davalı ...’nin kefaletinin B.K. 583. maddesine uygun olmadığını, cari hesaptan kaynaklanan borçlarının olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece,yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, taraflar arasında bayilik sözleşmesinden kaynaklı akdi ilişkinin bulunduğu, E80 karayolunun yükseltilmiş olmasının davalı yönünden mücbir sebep sayılmadığı, akaryakıt bedelinin davacı tarafından belirlenmesinin de sözleşmeye aykırılık teşkil etmediği, davalının sözleşmeyi haksız olarak feshettiği, davalının yıllık belirli miktarda ürünü davacıdan satın almayı taahhüt ettiği, taahhüdün yerine getirilmemesi halinde cezai şart ödeneceği öngörülmüş ise de, cezai şartın ifaya ekli cezai şart olması ve yapılan ödemelerin ihtirazi kayıt konulmaksızın davacı tarafından kabul edilmesi nedeniyle davacının taahhüdün yerine getirilmemesi sebebiyle cezai şart talebinde bulunamayacağı, ancak Akaryakıt Bayilik Sözleşmesi"nin 11/d maddesine göre davacının, sözleşmenin haksız olarak tek taraflı bayi tarafından feshedilmesi halinde fesih tarihinden sözleşme sonuna kadar geçecek dönemde yıllık satış taahhüdüne göre satması gereken toplam akaryakıt miktarının fesih işlemi nedeniyle satamaması sonucu şirketin uğradığı tüm zarar ve ziyanı talep edilebileceği, bu madde çerçevesinde alınan son bilirkişi raporunda hesap edilen 29.228 USD alacağın sözleşmenin 15. maddesi gereğince müteselsil borçlu bulunan davalı şirket yetkilisi ile birlikte davalılardan tahsil edilebileceği, davacının cari hesaptan kaynaklanan alacağını ise ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalılar vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 13/12/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi