15. Ceza Dairesi 2018/7501 E. , 2020/6036 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık, dolandırıcılığa teşebbüs
HÜKÜM : a) Dolandırıcılık suçundan; sekiz kez;
TCK’nın 157/1, 62/1, 52/2, 63 ve 53. maddeleri uyarınca mahkumiyet
b) Dolandırıcılığa teşebbüs suçundan;
TCK’nın 157/1, 35, 62/1, 52/2, 63 ve 53. maddeleri uyarınca mahkumiyet
Dolandırıcılık ve dolandırıcılığa teşebbüs suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığa yüklenen dolandırıcılık suçunun 6763 sayılı Kanun’un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK."nın 253. ve 254. madde fıkraları gereğince uzlaşma kapsamında olması nedeniyle, dairemizin bozma ilamı üzerine dosyanın uzlaşma bürosuna tevdii edildiği ancak; uzlaşmanın sağlanamadığı belirlenerek yapılan incelemede;
Sanığın, kardeş olan katılanlar Mehmet ve Yasin’e kendisini emekli maliye müfettişi olarak tanıtarak ...’da tanıdıkları olduğu, kendilerini Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı’nın ......’deki kampına özel güvenlik elemanı olarak işe girmelerini sağlayabileceği konusunda aldatıp, kendilerinden istediği bazı belgelerle birlikte ilk etapta toplam 240 TL aldığı, daha sonra katılan ...’i farklı tarihlerde telefonla arayıp kadro açığı olduğu, başka kişilere daha ihtiyaç duyulduğunu söylemesi üzerine, katılan ...’in arkadaşları olan katılan ... dışındaki diğer katılanlara sanığın kendisine söylediklerini anlattığı ve katılanların da bu işe girmek isteyip katılan ...’e kişi başı 120 TL ile birlikte istenen belgeleri verdikleri, ardından katılan ...’in diğer katılanlardan almış olduğu paralar ile belgeleri sanığa teslim ettiği, ilerleyen günlerde sanığın tekrar katılan ...’i arayıp güvenlik sertifikası almak için fotoğraf, kimlik fotokopisi, sabıka kaydı, nüfus aile kaydı, sağlık raporu gibi masraflar için maliyeye verilmek üzere kişi başı 725 TL daha para istediği, bunun üzerine katılan ...’in diğer katılanlardan topladığı 5.075 TL’yi sanığa verdiği, yine sanığın, aynı bahaneyle katılan ...’i de aldatıp kendisinden 120 TL aldığı ve daha sonra katılan ...’den tekrar para alacağı sırada polisler tarafından suçüstü yakalandığı, şikayetçi Safiye’yi ise ...’deki kampın misafirhanesinin çamaşırhanesinde işe yerleştireceği konusunda aldatıp kendisinden istediği belgeleri alarak haksız yarar sağlamaya çalıştığı, bu suretle sanığın dolandırıcılık ve dolandırıcılığa teşebbüs suçlarını işlediğinin iddia edildiği olayda; sanık savunmaları, katılan ve şikayetçi beyanları, teşhis tutanakları, yakalama ve arama tutanakları, sanığın ikametinden ele geçirilen iş talep formları ile sağlık kurulu raporu talep formları, uzlaştırma raporu ve tüm dosya kapsamına göre; atılı suçların sanık tarafından işlendiği sabit olmakla, bu gerekçelere dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Sanığın, bir suç işleme kararının icrası kapsamında değişik zamanlarda katılanlar Mehmet, Yasin, Fatma, Aydın, Zeynel Abidin, Kadir ve Hulki’ye karşı üzerine atılı dolandırıcılık suçunu birden fazla kez işlemesi nedeniyle 5237 sayılı TCK"nın 43/1. maddesi uyarınca zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanık müdafiinin eksik incelemeye, atılı suçun yasal unsurlarının oluşmadığına, sübuta ve delillerin takdirinde hataya düşüldüğüne ilişkin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Dairemizin bozma ilamından önce verilen ... 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 06/11/2012 tarihli, 2011/319 Esas ve 2012/586 Karar sayılı hükmünde atılı suçlardan sanık hakkında adli para cezasına hükmedilmeyip 10’ar ay hapis cezası verildiği ve bu hükmün sadece sanık tarafından temyiz edildiği dikkate alınarak, ceza miktarına ilişkin bu hususun CMUK"un 326/son maddesi uyarınca sanık açısından kazanılmış hak teşkil ettiği gözetilmeden, dairemizin bozma ilamından sonra yapılan yargılama sonunda, sanığın dolandırıcılık suçundan, sekiz kez 10 ay hapis ve 80 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, dolandırıcılığa teşebbüs suçundan ise 5 ay hapis ve 20 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına hükmedilerek sanık hakkında atılı suçlardan adli para cezası tayini suretiyle kazanılmış hak ilkesinin ihlal edilmesi,
Kanuna aykırı olup, hükümlerin bu nedenle 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, fakat, bu aykırılığın yeniden yargılama yapılmaksızın aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasındaki dolandırıcılık suçuna ilişkin kısımda yer alan “...80 TL ADLİ PARA CEZASI İLE CEZALANDIRILMASINA” ibareleri ile dolandırıcılığa teşebbüs suçuna ilişkin kısımda yer alan “...20 TL ADLİ PARA CEZASI İLE CEZALANDIRILMASINA” ibarelerinden sonra gelmek üzere, sırasıyla “Ceza miktarı itibariyle sanığın kazanılmış hakkı gözetilerek, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesi uyarınca infazın 8 kez 10 ay hapis cezası üzerinden yapılmasına” ve “Ceza miktarı itibariyle sanığın kazanılmış hakkı gözetilerek, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesi uyarınca infazın 5 ay hapis cezası üzerinden yapılmasına” paragraflarının eklenmesi suretiyle 5320 sayılı Kanun"un 8/1.maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 322. maddesi uyarınca hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 18/06/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.