15. Ceza Dairesi 2018/7152 E. , 2020/6087 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Güveni kötüye kullanma
HÜKÜM : TCK"nın 155/1, 52/2, 53/1 maddeleri gereğince mahkumiyet
Güveni kötüye kullanma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanığın katılan ...’a yönelik güveni kötüye kullanma suçunu işlemesiyle birlikte ... 15.Ağır Ceza Mahkemesi’nin 29/11/2016 gün 2015/254 esas 2016/352 karar sayılı ilamına konu sahte belgelerle dava konusu aracı ... isimli şahısa satarak nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediği, her iki suçun mağdurunun farklı olduğu anlaşıldığından tebliğnamedeki mükerrer dava nedeniyle kamu davasının reddine karar verilmesi gerektiği hususundaki görüşe iştirak edilmemiştir.
Katılan ..."e ait olan...plakalı Ford Connect marka ticari aracın sanık tarafından bir yıllık süreyle kiralandığı, aracı teslim alan sanığın aylık kira bedellerini ödemeye başladığı ve devam ettiği, ancak bu kira süresi içerisinde dava konusu aracı sahte belgelerle ... isimli kişiye sattığı, bu suretle üzerine atılı suçu işlediğinin iddia edildiği olayda; sanık savunması, katılan beyanı, kira sözleşmesi, satış sözleşmesi ve tüm dosya kapmasına göre sanığın üzerine atılı suçu işlediğinin sabit olduğu gerekçesine dayanan mahkemenin kabulünde isabetsizlik görülmemiştir.
Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Uzlaştırma ile ilgili mevzuatımızda yer alan tebligata ilişkin hükümlere bakıldığında, 02.12.2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun"un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı Kanun’un 253. maddesinin 6. fıkrasında yer alan, "Resmî mercilere beyan edilmiş olup da soruşturma dosyasında yer alan adreste bulunmama veya yurt dışında olma ya da başka bir nedenle mağdura, suçtan zarar görene, şüpheliye veya bunların kanunî temsilcisine ulaşılamaması halinde, uzlaştırma yoluna gidilmeksizin soruşturma sonuçlandırılır.";
Ceza Muhakemesinde Uzlaştırma Yönetmeliğinin 7/12. maddesinde yer alan, "Resmî mercilere beyan edilmiş olup da soruşturma veya kovuşturma dosyasında yer alan adreste bulunmama veya yurt dışında olma ya da başka bir nedenle mağdura, suçtan zarar görene, şüpheliye, sanığa veya kanunî temsilcisine ulaşılamaması hâlinde soruşturma veya kovuşturma konusu suçla ilgili uzlaştırma yoluna gidilmez.";
Aynı Yönetmeliğin 29/7. maddesinde yer alan, "Uzlaşma teklifinde bulunmak için çağrı; telefon, telgraf, faks, elektronik posta gibi araçlardan yararlanılmak suretiyle de yapılabilir. Ancak, bu çağrı uzlaşma teklifi anlamına gelmez.";
Anılan Yönetmeliğin 29/6. maddesinde yer alan, "uzlaştırmacının uzlaşma teklifinde bulunacağı şüpheli, sanık, katılan, mağdur veya suçtan zarar gören ya da kanunî temsilcilerine iletişim araçlarıyla ulaşılamaması hâlinde açıklamalı uzlaşma teklifi büro aracılığıyla yapılır.";
Bahsi geçen Yönetmeliğin 29/5. maddesinde yer alan, "Uzlaştırmacı, uzlaşma teklifini büro aracılığıyla açıklamalı tebligat, istinabe veya Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) yoluyla da yapabilir.";
7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 10/1. maddesinde yer alan, "Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır."; şeklindeki düzenlemeler hep birlikte değerlendirildiğinde;
Somut olayda; uzlaştırmacı tarafından uzlaştırma teklifi katılan ...’ın dosyada bilinen en son adresinden farklı olan mernis adresine gönderildiği, katılanın adreste bulunamaması nedeniyle uzlaşma davetiyesinin katılana teslim edilemediği, uzlaşma teklif davetiyesinin öncelikle muhatabın bilinen son adresine tebliğe çıkarılması gerektiği, katılanın yargılama sırasında 21/04/2014 tarihili celsede en son adresini mahkemeye bildirdiği, buna rağmen bu adrese uzlaşma teklif formunun tebliğ edilmediği, bu nedenle katılana ulaşılamadığından bahisle uzlaşma sağlanamadığı şeklinde düzenlenen raporun usulünce tanzim edilmediği gözetilmeden, yargılamaya devamla mahkumiyet hükmü kurulması,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanun"un 8/1.maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 18/06/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.