Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/1999
Karar No: 2018/12389
Karar Tarihi: 19.12.2018

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2018/1999 Esas 2018/12389 Karar Sayılı İlamı

13. Hukuk Dairesi         2018/1999 E.  ,  2018/12389 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı istinaf talebinin kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün taraflar avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı ...Ş. Vekili avukat Zeynep Evrim İztan ile davacı vekili avukat ..."ın gelmeleriyle duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    KARAR
    Davacı, davalı şirket ile 04/08/2004 tarihli belirsiz süreli "Kokpit Personeli Hizmet Akti" sözleşmesi akdedildiğini, şirkette sözleşme tarihinden itibaren kaptan pilot olarak çalıştığını, davacı hakkında çoklu kanser tanısı üzerine 25/11/2016 tarihli rapor ile 16/11/2016 tarihinden itibaren kalıcı olarak uçuşa elverişli olmadığına ilişkin kararın ... Hastanesince verildiğini, 13/12/2016 tarihli ihtarname ile sözleşme kapsamındaki lisans kaybı sigortası tazminatı olarak 100.000,00 USD"nin ödenmesini davalıdan talep ettiğini, davalı şirketin davacının sağlık durumundan haberdar olduktan sonra 18/10/2016 tarihli ihtarname ile iş sözleşmesini haksız ve kötü niyetli olarak feshettiğini, lisans kaybına yönelik tazminatın ödenmemesi üzerine sözleşmenin 9.6 maddesi hükmünden kaynaklanan lisans kaybı tazminatı alacağının tahsili için davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek; itirazın iptaline, takibin devamına, %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
    Davalı, davanın reddini dilemiştir.
    Yerel mahkemece, fesih tarihi itibariyle davacının sağlık probleminin davalı tarafça bilindiği, davacının lisans kaybının gerçekleştiği kabul edilerek 25.11.2016 tarihi itibariyle sözleşmenin halen yürürlükte olduğu gerekçe gösterilmek suretiyle davanın kabulüne karar verilmiş; davalının istinaf talebi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, davalının istinaf nedenleri kısmen kabul edilerek, sözleşmenin yorumunun yargılama sırasında belli olacağından alacağın belirli ve likit olmadığı gerekçesiyle davacının icra inkar tazminatı talebinin reddi gerektiği, hizmet sözleşmesinin davacı yönünden ticari nitelikte kabul edilemeyeceğinden yasal faiz yerine avans faiz uygulanamayacağı kabul edilerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davalının ... 10. İcra Müdürlüğünün 2016/18975 E sayılı takip dosyasına yapmış olduğu vaki itirazın, asıl alacak (350.630,00 TL) ile 3.328,58 TL işlemiş faiz yönünden iptaline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, davacının avans faizine ilişkin ve icra inkar tazminatı talebine yönelik taleplerinin reddine, karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesiyle yapılan inceleme sonucunda, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre, Bölge Adliye Mahkemesi kararında bir isabetsizlik bulunmadığından, davalı tarafın yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2-Dava, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 9.6 maddesinde düzenlenen lisans kaybı tazminatının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
    6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun 99/son maddesi gereğince; “Ülke parası dışında başka bir para birimiyle belirlenmiş ve sözleşmede aynen ödeme ya da bu anlama gelen bir ifade de bulunmadıkça, borcun ödeme gününde ödenmemesi üzerine alacaklı, bu alacağının aynen veya vade ya da fiilî ödeme günündeki rayiç üzerinden Ülke parası ile ödenmesini isteyebilir.” Buna göre; alacaklının seçimlik hakkı mevcut olup, fiili ödeme tarihindeki kur üzerinden ödeme yapılmasını istemesi halinde, takip konusu alacak tahsil tarihine kadar yabancı para alacağı olarak değerlendirilecektir.
    Somut olayda, alacaklının takip talebinde, asıl alacağı (USD) olarak istediği, İİK’nun 58/3. maddesinin emredici nitelikteki hükmü gereğince yabancı para üzerinden istenen toplam alacağın TL karşılığını gösterdiği, bu haliyle, seçimlik hakkını fiili ödeme günündeki kur üzerinden ödeme yapılması yönünde kullandığı anlaşılmaktadır.
    O halde, bu ilke ve kurallar doğrultusunda ve yine yabancı para alacağı olan asıl alacak için işleyecek faiz yönünden de 3095 Sayılı Kanun"un 4/a maddesi de dikkate alınarak sonucuna uygun hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. Açıklanan nedenlerle, davacının bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesinin kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    3-İİK’nın 67. maddesinin 2.fıkrası hükmünce, icra-inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması gerekir. Burada borçlunun kötüniyetli itiraz etmiş bulunması yasal koşullardan değildir. İnkar tazminatı, aleyhinde yapılan icra kovuşturmasına itiraz edip duran ve işin itirazla çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Bunlardan ayrı, alacağın likit ve belli olması gerekir. Daha geniş bir açıklama ile borçlu tarafından alacağın gerçek miktarı belli, sabit ve belirlenmek için bütün unsurlar bilinmesi mümkün nitelikle olması yeterlidir. Borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise, alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Öte yandan, alacağın muhakkak bir belgeye bağlı olması da şart değildir. Açıklanan yasal kuralların ışığında takip konusu alacak değerlendirildiğinde, borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilecek konumda bulunması nedeniyle alacağın likit ve muayyen nitelikte olduğunun kabulü ile icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekir. Bölge Adliye Mahkemesince davalının icra inkar tazminatına yönelik itirazı kabul edilerek davacının bu isteminin reddedilmesi usul ve yasaya aykırı olup, Bölge Adliye Mahkemesinin kararının bu nedenle de bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    Sonuç: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalının tüm temyiz itirazlarının reddine, 2 ve 3 nolu bentlerde açıklanan nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının davacı yararına bozulmasına, HMK"nın 373 maddesi gereğince dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderilmesine, 1.630,00 TL duruşma avukatlık parasının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, aşağıda dökümü yazılı 18.858,79 TL kalan harcın davalıdan alınmasına, peşin alınan 35,90 TL harcın istek halinde davacıya iadesine, 19/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi