Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/176
Karar No: 2022/6107
Karar Tarihi: 21.04.2022

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/176 Esas 2022/6107 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davalı işverenle davacı işçi arasında yapılan hizmet tespiti davasında, davacının çalışma süresinin belirlenmesinde tanık beyanları arasındaki çelişkilerin giderilememesi nedeniyle eksik inceleme ve araştırma sonucu hüküm kurulduğu savıyla yapılan temyiz başvurusu, temyiz mahkemesi tarafından kabul edildi ve ilk derece mahkemesinin hükmü bozuldu. Hizmet tespiti davalarının sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin önemli olduğu belirtildi ve bu tür davaların özel bir duyarlılıkla yürütülmesi gerektiği ifade edildi. Kanun maddeleri olarak Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun geçici 7. maddesi, 506 sayılı Kanunun 79/10. maddesi ve 5510 sayılı Kanunun 86/9. maddesi gösterildi.
10. Hukuk Dairesi         2022/176 E.  ,  2022/6107 K.

    "İçtihat Metni"

    Bölge Adliye
    Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesi
    No : 2019/721-2021/1221
    İlk Derece
    Mahkemesi : ... Anadolu 20. İş Mahkemesi
    No : 2014/687-2018/580

    Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı davalı vekili ve feri müdahil Kurum vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 33.Hukuk Dairesince istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
    ... Bölge Adliye Mahkemesi 33.Hukuk Dairesince verilen kararın, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    I-İSTEM
    Davacı vekili, davacının davalı nezdinde temizlik işçisi, part-time süreli olarak 1996-2014 tarihleri arasında aralıksız çalıştığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    II-CEVAP
    Davalı şirket vekili, davacının periyodik olmayacak şekilde ve ihtiyaç duyuldukça davalı nezdinde çalıştırıldığını, vakıf işletmesinin 15.02.2000 tarihinde faaliyete geçtiğini, 1996 yılında çalışmaya başladığı iddiasının yerinde olmadığını, Kurum kayıtları esas olup davacının iddiasını eşdeğer belgelerle ispatlaması gerektiğini, salt tanık anlatımlarına göre karar verilemeyeceğini özet olarak belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Feri Müdahil Kurum vekili, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    III-MAHKEME KARARI
    A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
    İlk Derece Mahkemesince, davanın kısmen kabulü ile davacının davalı işyerinde ayda 15 gün üzerinden olmak üzere;
    12.01.1998-31.12.1998 tarihleri arasında 174 gün,
    01.01.1999-31.12.1999 tarihleri arasında 180 gün,
    01.01.2000-31.12.2000 tarihleri arasında 180 gün,
    01.01.2001-31.12.2001 tarihleri arasında 180 gün,
    01.01.2002-31.12.2002 tarihleri arasında 180 gün,
    01.01.2003-31.12.2003 tarihleri arasında 180 gün,
    01.01.2004-31.12.2004 tarihleri arasında 180 gün,
    01.01.2005-31.12.2005 tarihleri arasında 180 gün,
    01.01.2006-31.12.2006 tarihleri arasında 180 gün,
    01.01.2007-31.12.2007 tarihleri arasında 180 gün,
    01.01.2008-31.12.2008 tarihleri arasında 180 gün,
    01.01.2009-31.12.2009 tarihleri arasında 180 gün,
    01.01.2010-31.12.2010 tarihleri arasında 180 gün,
    01.01.2011-31.12.2011 tarihleri arasında 180 gün,
    01.01.2012-31.12.2012 tarihleri arasında 180 gün,
    01.01.2013-31.12.2013 tarihleri arasında 180 gün,
    01.01.2014-25.09.2014 tarihleri arasında 142 gün, prime esas asgari kazançla çalıştığının tespitine karar verilmiştir.
    B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
    Davalı vekili ve feri müdahil Kurum vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
    IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
    Davalı şirket vekili tarafından sunulan temyiz dilekçesi ile davacının dava dışı ... Vakfı Sinema Televizyon Özel Eğitim ve Öğretim Merkezi İktisadi İşletmesi nezdinde çalıştığı, Yerel mahkemece her iki işyerinin aynı veya bağlantılı işyerleri olup olmadığının sorgulanmadan hüküm kurulmasının hukuka aykırı olduğu, davalı şirketin 1998 tarihinde, dava dışı ... Vakfı Sinema Televizyon Özel Eğitim ve Öğretim Merkezi İktisadi İşletmesi ise 15 Şubat 2000 tarihinde faaliyete geçmiş olup davacı tarafın 1996 yılında dahi faaliyeti mevcut olmayan bir işletmede çalışmaya başladığına dair iddiasının doğru olmadığı, davacı tarafın 12.01.1998-25.09.2014 tarihleri arasında aralıksız çalıştığı iddiasının irdelenebilmesi için bordrolu çalışanların beyanlarına başvurulması gerektiği, Yerel Mahkemece davacı tarafın haftada en az 22-23 saat civarında ayda ortalama 15 gün olarak çalıştığı yönündeki hesaplamanın hükme esas alınmasının doğru olmadığı, bilirkişinin raporunda ve sözlü açıklamalarında hukuki değerlendirmelerde bulunamayacağı, tanık beyanları incelendiğinde davacının dava dilekçesinde belirttiği şekilde çalışmadığının açık olarak görülebildiği, bu beyanlar değerlendirilmeden eksik inceleme ile sonuca gidildiği özet olarak belirtilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılarak eksik inceleme ve araştırma neticesi kurulan İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesi talep olunmuştur.
    V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
    Hizmet tespitine ilişkin talebin yasal dayanağı 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun geçiş hükümlerini içeren Geçici 7. maddesi gereğince 506 sayılı Kanunun 79/10. ve 5510 sayılı Kanunun 86/9. maddeleri olup Anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin bu tür davalar kamu düzeni ile ilgili olduğundan özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmeleri zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip gerek görüldüğünde kendiliğinden araştırma yapılarak delil toplanabileceği açıktır.
    Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında, dava konusu somut olayda; Mahkemece davacının part time çalışma iddiasına yönelik olarak hükme esas alınan bilirkişi raporunun (a) şıkkında belirtildiği üzere 8-10 katlı binanın temizliğinin 2-3 saat süreceği, cumartesi günleri de çalışmanın olduğu beyanları karşısında davacının hafta da 22-23 saat, ayda 15 gün çalıştığı şeklindeki yaklaşımla hüküm kurulmuş ise de duruşmalarda dinlenilen tanıkların part time çalışma süreleriyle ilgili çelişkili beyanları karşısında gerçek ve fiili çalışma sürelerinin her türlü şüpheden uzak bir biçimde belirlendiği söylenemez.
    Mahkemece yapılması gereken iş, ihtilaf konusu dönem içerisinde (12.01.1998- 25.09.2014 tarihleri arasında) davacının part time çalışma iddiasına yönelik olarak oluşan tanık beyanları arasındaki çelişkiyi gidermek bakımından davacının çalışması hakkında bilgi verebilecek nitelikteki bordrolarda adı geçen işyeri çalışanları tanık olarak re'sen belirlenerek yöntemince beyanları alınmalı, iş yerinin kapsamı, kapasitesi ve niteliği dikkate alınarak işyerinde bu sürelerde temizlik faaliyetinin ne şekilde yapıldığı, çalışan işçi sayısı ve bu işçiler ile belirlenen işlerin ne kadar süre ile gerçekleştirilmesinin mümkün olduğu hususu açıklığa kavuşturulmalı, bu şekilde hükme konu dönem içinde bir günde kaç saat çalışmış olabileceği, haftalık ve aylık çalışma süreleri belirlenerek yedi buçuk saat çalışma bir günlük çalışma hesabı ile kaç iş gününe karşılık olduğu hususu saptanmalı, açık ve anlaşılır, infaza da elverişli bir biçimde hizmet tespitine karar verilmelidir.
    Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, İlk Derece Mahkemesince eksik inceleme ve araştırma sonucu kurulan hüküm usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesinin istinaf başvurularının esastan reddine ilişkin kararı kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 33.Hukuk Dairesi kararının 373/1 maddesi gereğince kaldırılarak temyiz edilen İlk Derece Mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden ilgiliye iadesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 21/04/2022 oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi