10. Hukuk Dairesi 2018/7054 E. , 2020/1240 K.
"İçtihat Metni"Bölge Adliye
Mahkemesi : Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, davanın reddine dair verilen karara karşı davacı Kurum vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir.
İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince verilen kararın, davacı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi
I-İSTEM:
Davacı vekili, 15.02.2004 tarihinde meydana gelen ve ... sigorta sicil numaralı...’ın yaralanmasına neden olan iş kazası sonucu sürekli iş göremezlik durumuna düşen ve 06.05.2013 tarihinde vefat eden sigortalıya yapılan harcama tutarı 38.391,45 TL’nin yasal faizi ile birlikte 5510 sayılı Yasa"nın 23. Maddesi uyarınca fazlaya ait talep haklarının saklı kalması kaydıyla davalıdan tahsilinin talep edildiğini, Kurum alacağının rızaen ödenmemesi üzerine İzmir 7. İcra Müdürlüğü"nün 2014/13912 sayılı dosyası üzerinden takibe geçildiğini, ancak Kurumun alacağına davalı borçlu tarafından itiraz edildiğinden takibin durduğunu; 5510 sayılı Yasa"nın 23. maddesinin kusursuz sorumluluğa ilişkin olduğunu, Kurum denetim memurlarınca yapılan durum tespitleri sırasında tespit edilen hususları göstermek üzere tanzim edilen tutanakların aksi sabit oluncaya kadar geçerli belgeler olduğunu beyanla, borçlunun İzmir 7. İcra Müdürlüğü"nün 2014/13912 sayılı icra dosyasına vaki itirazının iptali ile icra takibinin devamına karar verilmesini talep etmiştir.
II-CEVAP:
Davalı vekili, davacı Kurum tarafından tedavi giderleri karşılanan...’ın, müvekkilinin bilgisi dışında ve çalışanı olmadığı halde müvekkiline ait ticari aracı kullanmakta iken kaza yaptığını, davacı Kurumun sigortalısı...’a yapmış olduğu harcamalarını müvekkilinden talep ettiğini, talep edilen masrafların...’ın 2004 yılında yaptığı kaza ile bir bağlantısı olmayan başka bir hastalıkla ilgili olduğunu, söz konusu hastalığın tedavisine 2012 yılında başlandığını, bunun da dava dilekçesine ek olarak sunulan harcama listesinden anlaşıldığını, bu kapsamda da müvekkilinin sorumlu olamayacağını, ...’ın müvekkilinden bağımsız ve bilgisi dışında aracın başına geçtiğini ve kaza yaptığını, davacı Kurumun tespit ettiğini bildirdiği tarihten sonra gerçekleşmiş harcamaları davalıdan talep etmesinin imkanı bulunmadığını, 5510 sayılı Kanun"un 21. maddesi şartlarının gerçekleşmediğini beyanla davanın reddini talep etmiştir.
III-MAHKEME KARARI:
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
Mahkemece yapılan yargılama sonunda " Davanın REDDİNE, " karar verilmiştir.
B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Davacı Kurum vekilinin istinaf isteminin 6100 sayılı HMK"nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davacı SGK Başkanlığı vekili temyiz dilekçesinde, yargılama sırasında Adli Tıp Kurum 1. Adli Tıp İhtisas Kurulu"ndan alınan sigortalı..."ın 15.02.2004 tarihinde maruz kaldığı trafik kazasına bağlı yaralanması ile 06.05.2013 tarihinde ölümü arasında illiyet bağı bulunmadığı yönündeki rapor hükme esas alınmış ise de dosya kapsamındaki kayıtlar ile mevcut toplanan deliller birlikte değerlendirildiğinde Adli Tıp 1. Adli Tıp İhtisas Kurulu"na yapılan tespit ile uygunluk göstermediğini, Kurum işlemlerinin usul ve yasaya uygun olmasına ve davalı yanın iddiaları ispatlanamamış iken bilirkişi tarafından yapılan hatalı değerlendirmelerin hükme esas alınmasının haksız ve hukuka aykırı olduğunu beyanla Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını istemiştir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE ESASIN İNCELEMESİ:
Dava, 15.02.2004 tarihinde meydana gelen iş kazası sonucu sürekli iş göremezlik durumuna giren sigortalıya, 16.02.2012-18.04.20103 tarihleri arasında yapılan tedavi giderlerinden oluşan kurum zararının davalıdan tahsili istemine ilişkin olup, bu davanın yasal dayanağı olay tarihinde yürürlükte bulunan 506 sayılı Kanunu’nun 9, 10, 26. maddeleridir.
Dosya kapsamındaki kayıt ve belgelerden;kazalı..."ın 15.02.2004 tarihinde geçirdiği kazanın, 30.06.2011 tarihli denetim raporu ile iş kazası olarak tespitinin yapıldığı, kullandığı aracın sahibi olan davalının kusurlu olduğu tespiti üzerine işbu davanın açıldığı, kazalının olayda kusurlu olmadığının tespit edildiği, işveren dışındaki 3. kişilerle ilgili kusur tespiti yapıldığı, işveren kusuru hakkında herhangi bir irdeleme yapılmadığı, mahkemece; 16.02.2012-18.04.2013 tarihleri arasında kazalı için yapılan tedavi giderlerinin, 15.02.2004 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazası ile aralarında illiyet bağı bulunup bulunmadığının Adli Tıp Başkanlığından sorulduğu, Adli Tıp Birinci İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen 07.12.2016 tarihli raporda; kazalının trafik kazasına bağlı yaralanması ile 06.05.2013 tarihinde ölümü arasında illiyet bağı bulunmadığı belirtilerek rapor düzenlendiği, mahkemece de bu rapor esas alınarak kaza ile tedavi giderleri arasında illiyet bağı bulunmadığı belirtilerek davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Davacı kurum vekili tarafından, üst itiraz mercii olarak Adli Tıp Üst Kurulundan da rapor alınması talep edilmiştir. Mahkemece, talep yerinde görülmeyerek reddedilmiştir.
Adli Tıp Kurumu Kanununda Adli Tıp Üst Kurulları en son itiraz mercii olarak düzenlenmiştir.
Mahkemece, iş kazası sonucunda kazalıda hangi arızaların oluştuğu, tedavi sürecinin nasıl geliştiği, kazalı tarafından açılan maddi tazminat davasında tespiti yapılan meslekte kazanma gücü kaybı tespitinin hangi arızalarla ilgili olarak yapıldığı açıklığa kavuşturularak 2012, 2013 yıllarında yapılan tedavi giderlerinin, kaza neticesi meydana gelen arızalarla bağlantılı olup olmadığı en son itiraz mercii olan Adli Tıp Üst Kurulundan rapor alınarak, işveren kusuru da değerlendirilmek suretiyle sonucuna göre karar verilmelidir.
O hâlde, davacı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 10.Hukuk Dairesinin istinaf isteminin reddine ilişkin kararı kaldırılarak ilk derece mahkemesi kararı bozulmalıdır.
SONUÇ: İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi kararının HMK’nın 373/1 maddesi gereği kaldırılarak, temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 17.02.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.