10. Hukuk Dairesi 2019/6994 E. , 2020/1243 K.
"İçtihat Metni"Bölge Adliye
Mahkemesi : Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
Dava, ödeme emirlerinin iptali istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabul kısmen reddine dair verilen karara karşı davacı ve davalı vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince istinaf istemlerinin esastan reddine dair karar verilmiştir.
İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince verilen kararın temyizen incelenmesi davacı ve davalı vekilleri tarafından istenmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1- 6183 sayılı Kanunun “Ödeme emrine itiraz” başlığını taşıyan 58. maddesinde; kendisine ödeme emri tebliğ olunan kişinin, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde itirazda bulunabileceği, itirazında tamamen veya kısmen haksız çıkan borçludan, hakkındaki itirazın reddolunduğu miktardaki amme alacağının %10 haksız çıkma tazminatıyla birlikte tahsil edileceği belirtilmiştir.
İnceleme konusu davada; davacıya ... Şehirler ve Uluslararası Nak. A.Ş.’nin kuruma olan borçları nedeniyle ödeme emri tebliğ edildiği, davacının şirket yönetim kurulu üyesi olmasına rağmen temsil ve ilzam yetkisi bulunmadığı gerekçesiyle ödeme emirlerinin iptalini talep ettiği, mahkemece 01.07.2008 öncesi dönemde davacının şirketin yönetim kurulu üyesi olmasına rağmen temsil ve ilzam yetkisinin bulunmadığı gerekçesiyle kısmen kabul, 01.07.2008 sonrası dönem yönünden ise yönetim kurulu üyesi olup temsil ve ilzam yetkisinin bulunmasının bir önemi bulunmadığından bu dönem yönünden ise kısmen davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Ancak davalı Kurum tarafından süresinde verilen cevap dilekçesinde %10 haksız çıkma tazminatı talep edilmiş ise de mahkemece bu hususta hüküm kurulmadığı anlaşılmaktadır.
Davacının prim borcundan sorumlu olması nedeniyle talebinin reddine karar verilen miktar üzerinden davalı Kurum lehine %10 haksız çıkma tazminatına hükmedilmemesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
2- 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 168. maddesinde, “Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulunca, baro yönetim kurullarının teklifleri de göz önüne alınmak suretiyle uygulanacak tarife o yılın Ekim ayı sonuna kadar hazırlanarak Adalet Bakanlığına gönderilir. (Ek cümle:16.06.2009 - 5904 S.K./35.mad) Şu kadar ki hazırlanan tarifede; genel bütçeye, il özel idareleri, belediye ve köylere ait vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülükler ve bunların zam ve cezaları ile tarifelere ilişkin davalar ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun uygulanmasından doğan her türlü davalar için avukatlık ücreti tutarı maktu olarak belirlenir.
Avukatlık ücretinin takdirinde, hukuki yardımın tamamlandığı veya dava sonunda hüküm verildiği tarihte yürürlükte olan tarife esas alınır.” düzenlemesi yer almakta olup; açık yasal düzenleme karşısında, 6183 sayılı Yasanın uygulanmasından kaynaklanan davada maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken nispi vekalet ücretine hükmedilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
Ne var ki bu konuların düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 370. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ: HMK’nın 370. maddesi gereği, İzmir 14. İş Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının 1. bendindeki “sair taleplerin reddine” sözcüklerinden sonra gelmek üzere “reddedilen miktar üzerinden hesaplanacak %10 haksız çıkma tazminatının davacıdan alınarak davalı Kuruma verilmesine” sözcüklerinin yazılmasına, hükmün 5 nolu bendindeki “10.931” sayısının silinerek yerine “1.980” sayısının yazılmasına, hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 17/12/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.