11. Ceza Dairesi 2016/5263 E. , 2019/5780 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Sahte fatura düzenleme
HÜKÜM : 1-Sanık ... hakkında; a)2006 ve 2008 takvim yıllarına ilişkin eylemleri nedeniyle; mahkumiyet
2- Sanık ... hakkında; 2006 ve 2008 takvim yıllarına ilişkin eylemleri nedeniyle; beraat
I- Sanık ... hakkında “2006 takvim yılında sahte fatura düzenleme” suçundan kurulan beraat hükmüne yönelik katılan vekilinin; sanık ... hakkında “2006 takvim yılında sahte fatura düzenleme” suçundan kurulan mahkûmiyet hükmüne yönelik katılan vekili, Cumhuriyet savcısı ve sanık ...’nun temyiz taleplerinin incelenmesi:
Sanıklara yüklenen “2006 takvim yılında sahte fatura düzenleme” suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırına göre, 5237 sayılı TCK’nin 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen uzatılmış dava zamanaşımının, en aleyhe kabulle 31.12.2006 olan suç tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış; katılan vekili, Cumhuriyet savcısı ve sanık ...’nun temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca diğer yönleri incelenmeyen hükümlerin BOZULMASINA; ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, aynı Kanun’un 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak, sanıklar hakkındaki kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK’nin 223/8. maddesi uyarınca DÜŞMESİNE,
II- Sanık ... hakkında “2008 takvim yılında sahte fatura düzenleme” suçundan kurulan beraat hükmüne yönelik katılan vekilinin; sanık ... hakkında “2008 takvim yılında sahte fatura düzenleme” suçundan kurulan mahkûmiyet hükmüne yönelik katılan vekili, Cumhuriyet savcısı ve sanık ...’nun temyiz taleplerinin incelenmesi:
1. Mahkemenin yargı çevresi içindeki Sincan Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda başka suçtan hükümlü olarak bulunan sanık ...’nun, hükmün tefhim olunduğu oturuma katılması sağlanmadan, yokluğunda mahkûmiyet hükmü kurulması suretiyle 5271 sayılı CMK’nin 193 ve 196. maddelerine aykırı davranılarak savunma hakkının kısıtlanması,
2. Sanıklar hakkında 2008 takvim yılında sahte fatura düzenleme suçundan açılan kamu davasında, maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti bakımından;
a) Sahte olduğu iddia olunan faturaların asıllarının, bu faturaları kullanan mükelleflerden veya bu mükelleflerin ve .... Tic. Ltd. Şti.nin bağlı bulunduğu Vergi Dairesi Başkanlıklarından sorulmak suretiyle, getirtilip sanıklara gösterilerek yazı ve imzaların kendilerine ait olup olmadığının sorulması, kendilerine ait olmadığını söylemeleri hâlinde; yazı ve imzaların sanıklara ait olup olmadığı konusunda uzman bir kurum veya kuruluştan rapor alınması,
b) Faturalardaki yazı ve imzaların sanıklara ait olmadığının anlaşılması veya faturaların asıllarının temin edilememesi hâlinde ise; faturaları kullanan şirket yetkilileri veya kişilerin, CMK"nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatılarak, tanık sıfatıyla dinlenmesi; kendilerinden, sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıklarının, sanıkları tanıyıp tanımadıklarının ve faturaların alınması konusunda sanıkların bir iştirakinin bulunup bulunmadığının sorulması,
Sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanıkların hukuki durumlarının belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile hükümler kurulması,
3- Kabule göre de;
a) Sahte fatura düzenleme suçunda suç tarihinin son olarak düzenlenen fatura tarihi olduğu dikkate alınarak; düzenlenen en son tarihli faturanın tespit edilmesinden sonra suç tarihinin ve suç tarihinde yürürlükte bulunan 213 sayılı VUK’nin ilgili maddesine göre temel cezanın belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
b) Sanık ... hakkındaki tekerrüre esas alınan Ankara Ağır Ceza Mahkemesinin 2003/280 esas ve 2006/515 karar sayılı ilamın, temyize konu suç tarihinden sonra, 20.10.2011 tarihinde kesinleşmesi nedeniyle tekerrüre esas alınamayacağının gözetilmemesi,
c) Beraat eden sanık ... için bilirkişi incelemesi nedeniyle sarf edilen 200 TL bilirkişi ücretinin sanık ...’ya yüklenmesi,
d) Hükümden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarih ve 2014/140-2015/85 sayılı iptal kararı ile, 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanık ...’nun durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekili, Cumhuriyet savcısı ve sanık ...’nun temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA,
27.06.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.