11. Hukuk Dairesi 2016/7095 E. , 2018/1019 K.
"İçtihat Metni"....
Taraflar arasında görülen davada .... 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 24/12/2015 tarih ve 2015/721-2015/929 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili tarafından geliştirilen hazneli kesme tahtası ürününü davalı tarafın haksız rekabet teşkil edecek şekilde ürettiğini, ileri sürerek haksız rekabetin tespiti ve men"ine, üretimde kullanılan kalıplara el koyularak imhasına, ürün satışlarının durdurulmasına, reklam kataloglarının toplatılmasına, internetteki reklam ve satışların durdurulmasına, hükmün tirajı yüksek 3 gazeteden birinde ilanına, karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, ürünün harcı alem olduğunu, davacının hak sahibi olduğuna dair bir delilin bulunmadığını, ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davanın açıldığı ve görevsizlik kararı verilen mahkemesinde alınan bilirkişi raporunda davacıya ait hazneli kesme tahtası ürünü ile davalıya ait ürünlerin birbirinden ayırt edilmeyecek düzeyde benzer oldukları yönünde görüş bildirildiği, alınan raporda yer alan teknik tespitlerle mahkemenin bağlı olduğu, benzer ürün kullanmak suretiyle başkasına ait ürünün karıştırılmasına yol açması suretiyle haksız rekabetin oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava, davacı tarafından geliştirildiği iddia edilen “hazneli kesme tahtası” ürününün davalı tarafından taklit edilmek suretiyle üretilip satışa arz edildiği, bu hususunda haksız rekabet teşkil ettiğinin tespiti, haksız rekabetin men"i ve ürünlerin toplatılması, hükmün ilanı, istemine ilişkindir. Mahkemece, ürünlerin tüketiciler nezdinde karıştırılmaya yol açacak nitelikte benzer olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmişse de Dairemizin yerleşik içtihatlarında kabul edildiği üzere (11HD. 21.03.2008 tarih 2008-1816 E 2008-3687 K), tescilli sınai hak konusu olmayan bir ürünü Türkiye"de ilk defa kullanan kişi büyük emek ve para harcayarak tanıtmışsa, aynı ürün bir başkası tarafından sırf bu emek ve tanınmışlıktan istifadeye yönelik olarak ve iltibasa sebebiyet verecek şekilde kullanıldığı takdirde bu davranışın ticari dürüstlük kuralıyla bağdaşmayan bir davranış ve haksız rekabet oluşturacağının kabulü gerekmektedir. Ancak, ürünler üzerinde kullanılan tanıtıcı işaretler ve üretilen ürünlerin teknik nitelikleri itibariyle her iki ticari işletme arasında iltibasa meydan verilmeksizin, aynı ürünün piyasaya sunulması durumunda ise, sadece önceki firmanın ürünü ilk kez ürettiği, emek ve sermaye harcayarak tanıttığından bahisle üstün hak sahibi olduğu da kabul edilemeyecek böyle bir davranış dürüstlük kuralıyla bağdaşmayan bir davranış olarak nitelendirilemeyecektir.
-/-
Haksız rekabetin önlenmesindeki amaç, serbest piyasa düzeninde herkesin dürüstlük kuralları içerisinde hareket etmek suretiyle rekabet kurallarına uygun olarak piyasada faaliyet göstermesi ve sonuçta; mal ve hizmetlerin nihai tüketicilerinin aldatılmasına izin verilmeksizin kaliteli mal ve hizmetlerin piyasa kurallarına göre oluşan en uygun fiyatla satışa sunulmasıdır. Bu durumda, sonradan aynı sektörde faaliyet gösteren kişiler ticari hayatta dürüstlük ilkesine uygun bir şekilde ve iltibastan kaçınmak suretiyle piyasaya mal veya hizmet ürettikleri takdirde, piyasada ilk kez üretim yapan ürünün tanınmasını sağlayan kişinin üstün hakkı bulunduğundan bahisle, sonradan faaliyete başlayan kişilerin eylemleri haksız rekabet olarak nitelendirilemez. Böyle bir üstün hakkın varlığının kabulü aynı zamanda, rekabet hukuku ilkelerine aykırı olarak piyasada o mal veya hizmetle ilgili tekel yaratılması ve serbest rekabetin ortadan kaldırılması suretiyle ekonominin sağlıklı bir biçimde gelişmesini engelleyeceğinden kabul edilemez. Mahkemece açıklanan hususlarda yeni bir bilirkişi incelemesi yaptırılması suretiyle sonuca gidilmesi gerekirken sadece ürünlerin benzer olduğundan bahisle haksız rekabetin olduğu sonucuna varılan yetersiz bilirkişi raporuna itibar edilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş hükmün davalı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 13/02/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
....