22. Hukuk Dairesi 2012/12282 E. , 2013/3228 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, cezai şart alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, davalının 22.04.2009 tarihinde müvekkili kurum ile iş sözleşmesi imzalayarak çalışmaya başladığını, davalının 08.04.2010 tarihinde herhangi haklı bir sebep olmaksızın görevinden istifa ettiğini, davalının haklı neden olmaksızın iş sözleşmesini feshetmesi sebebiyle iş sözleşmesinin 10. madddesi gereğince davalının giydirilmiş en son ücretinin yedi katı tutarında cezai şartın ödenmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacı ile belirli süreli iş sözleşmesi yapılmasını gerektiren objektif nedenlerin bulunmadığını, davacı kurumda yapılan işin niteliği ve doğası gereği davacı işyerinde sürekli olarak bir ziraat mühendisine ihtiyaç bulunduğunu, belirsiz süreli iş sözleşmelerine cezai şartın konulamayacağını, davalının iş sözleşmesini haklı sebeple feshettiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davalının çalıştığı ve çalışmadığı süre arasında orantı kurularak cezai şart alacağının kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar davacı ve davalı vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının tüm davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
Dosya kapsamı ve hesaplanan alacak miktarı değerlendirildiğinde, davacının çalıştığı süreyle orantılı olarak belirlenmiş olan cezai şart alacağı yönünden mülga 818 sayılı Borçlar Kanun"u161/ son maddesi ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanun"u 182/son maddeleri uyarınca makul oranda bir hakkaniyet indirimi yapılması gerekirken bu yön gözetilmeden karar verilmiş olması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 18.02.2013 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
(M)
KARŞI OY
"Ziraat Mühendisi" pozisyonunda çalıştırılmak üzere davacı ile davalı arasında 22.04.2009 tarihinde 22.04.2009 işe başlangıç tarihli üç yıl süreli iş sözleşmesi yapılmış; sözleşmede 4857 sayılı İş Kanunu"nun 24/II 25/II ve 18-21 maddeleri ile Personel Yönetmeliğinin aday personele ve kadrolu çalışanlara ilişkin özel hükümleri ve disiplin cezalarına ilişkin genel hükümleri ile sözleşmenin 9. maddesi dışındaki sebeplerle feshedilemeyeceği, taraflardan biri sözleşmeyi iptal ederse veya yerine getirmezse işçinin ihbar tazminatına esas giydirilmiş en son ücretinin yedi katı tutarında tazminat ödeyeceği kararlaştırılmıştır.
Dosya içeriğine, davacının özelliklerine ve yaptığı işin niteliğine göre belirli süreli sözleşme yapılmasını gerektiren objektif koşullar bulunmamaktadır. Bu durumda iş sözleşmesinin başlangıçtan itibaren belirsiz süreli olduğunun kabulü gerekir. İş sözleşmesi süre yönünden geçerli olmadığına göre belirli süreye uyulması amacıyla öngörülmüş olan tazminat (cezai şart) koşuluda geçerli kabul edilemeyeceğinden mahkemece bu gerekçe ile tazminat (cezai şart) isteminin reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne ilişkin kararı hatalı olup hükmün bu gerekçe ile bozulması gerektiği görüşünde olduğumdan sayın çoğunluğun farklı gerekçe ile oluşturduğu bozma kararına katılamıyorum.18.02.2013