22. Hukuk Dairesi 2012/13113 E. , 2013/3457 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
AVUKAT ...
DAVA : Davacı, fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, yıllık izin ücreti alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalı işyerinde bankocu olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin davalı tarafından haksız, geçersiz, kötü niyetli ve fiili olarak 06.04.2010 tarihinde sona erdirildiğini, kendisine okuma imkanı vermeden birtakım belgeler imzalattırıldığını belirterek fazla mesai, hafta tatili, genel tatil ve yıllık izin ücreti alacaklarının ödetilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının işverenliğin Çorlu Yazıhanesinde bankocu olarak bilet kesme işinde çalıştığını, 06.04.2010 tarihinden sonra işe gelmemesi neticesinde iş sözleşmesine son verildiğini, davacının başka bir kişiye ait kaybolan kredi kartı ile işlem yaptığının tespit edilmesi üzerine savunması alınarak uyarıldığını, müvekkilinin iş sözleşmesini haklı sebeple feshetme hakkı olmasına karşın davacının bu usulsüz işlemi savunmasında ikrar etmesi sebebiyle bu hakkını kullanmadığını ancak davacının 06.04.2010 tarihinden itibaren bir daha işe gelmediğini ve davacının herhangi bir alacağı bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar davalı avukatı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı iş sözleşmesinin haksız olarak feshedildiğini iddia etmiş, davalı işveren ise, davacının iş sözleşmesini haklı sebeple feshetmek için yeterli sebep bulunmasına karşın feshetmediklerini, davacının devamsızlık yapması sebebiyle iş sözleşmesinin sona erdiğini savunmuştur. Davacının devamsızlığı ile ilgili tutanaklar dosyaya sunulmuş olup, davacıya iş sözleşmesinin feshedildiğine ilişkin bilgi yada belge bulunmamaktadır.
Mahkemece 16.09.2010 tarihli celsede taraf vekillerine delil ve tanık listelerini bildirmek üzere otuz gün kesin mehil verilmesine ve sonuçlarının hatırlatılmasına karar verilmiş, ihtarat yapılmıştır. Davalı vekili 22.09.2010 havale tarihli delil ve tanık listesini mahkemenin 16.09.2010 tarihli ara kararı uyarınca sunduklarını belirtmiştir. 06.12.2010 tarihinde yapılan celsede ise davalı tarafça tanıklarının çağrılması için verilen kesin süre içersinde masraf yatırılmaması sebebiyle mahkemece tanıkları hazır etmelerine ilişkin talebin reddine karar verilmiştir. Davalı tanıklarının beyanlarına başvurulmadan dosya bilirkişiye verilerek hesaplama yaptırılmış ve davanın kabulüne karar verilmiştir.
Verilen kesin sürede kesin süreye konu ara kararında yapılması gereken işlerin açıkça belirtilmesi, hiç duraksamaya yer vermeyecek derecede bu süreye uyulmamasının doğuracağı sonuçların açıklanması ve tarafın bu konuda uyarılması gerekir. Mahkemece bu usule uyulmamıştır. Mahkemece verilen kesin mehile ilişkin ara kararında davetiye masrafı belirtilmediğinden, kesin mehilin usulüne uygun olduğundan söz edilemez. Bu sebeple verilen kesin sürenin verildiği tarih itibariyle yürürlükte bulunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’un 163. maddesine uygun olmadığı anlaşılmaktadır.
Mahkemece yapılması gereken iş davacı vekiline yeniden usulüne uygun şekilde kesin süre verilerek tanıkların dinlenmesi ve ortaya çıkacak duruma göre bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 21.02.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.