
Esas No: 2019/17413
Karar No: 2022/3509
Karar Tarihi: 23.03.2022
Danıştay 6. Daire 2019/17413 Esas 2022/3509 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 6. Daire Başkanlığı 2019/17413 E. , 2022/3509 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2019/17413
Karar No : 2022/3509
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : …Büyükşehir Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF : …Odası (…Şubesi)
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : …Bölge İdare Mahkemesi …İdari Dava Dairesince verilen …tarih ve E:…, K:…sayılı kararın temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Ankara İli, Mamak İlçesi, Yeni Bayındır, Bayındır, Ortaköy ve Kıbrıs Mahallelerini kapsayan 2.036 ha büyüklüğündeki alana ilişkin Ankara Büyükşehir Belediye Meclisinin …tarih ve …sayılı kararı ile onaylanan 1/25.000 ölçekli nazım imar planı değişikliği ile 1/5000 ölçekli nazım ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planlarının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: …İdare Mahkemesince verilen …tarih ve E:…, K:…sayılı kararda; 16.02.2007 onay tarihli 1/25000 ölçekli nazım imar planında 2023 yılı projeksiyonuna göre doğu planlama bölgesinde nüfusun 900.000 kişi düzeyinde tutulması öngörüldüğü halde, dava konusu planlarla alana 237.472 kişilik ek nüfus atandığı, bu durumun 1/25000 ölçekli 2023 Başkent Ankara Nazım İmar Planının gelişme şemasına ve ana kararlarına aykırı olduğu, plan bütünlüğünün ve sürekliliğinin zedelendiği, yakın çevredeki orman alanları ile Bayındır Barajının çevresindeki rekreasyon alanları ve ağaçlandırılacak alanlar üzerindeki konutlaşma baskısının artacağı, bölgede yeni yerleşim alanlarının oluşturulması gerekliliğine ilişkin bilimsel, nesnel ve teknik gerekçelerin ortaya konulmadığı anlaşıldığından, dava konusu plan değişikliklerinin imar mevzuatına, şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına ve kamu yararına aykırı olduğu sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle, hukuka aykırı bulunan dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının özeti: Dosyada düzenlenen bilirkişi raporu ile istinaf aşamasında düzenlenen ek bilirkişi raporunun ve dosyadaki bilgi ve belgelerin birlikte değerlendirilmesinden, kalkınma ajanslarınca hazırlanan bölge planlarının, yerel yönetimlerin stratejik planları ve imar planları açısından referans belgeler olduğu, 3194 sayılı Kanunun 5. ve 8. maddeleri gereğince çevre düzeni, nazım ve uygulama imar planlarının bölge planı kararlarına uygun olarak hazırlanması gerektiği, bu kapsamda Ankara Kalkınma Ajansı tarafından hazırlanan 2014-2023 Ankara Bölge Planının, Bölgesel Gelişme Yüksek Kurulunun …tarih ve …sayılı kararıyla onaylandığı, anılan bölge planında, Ankara'da ihtiyaçtan daha fazla konut üretildiği, son yıllarda giderek artan inşaat sektörü sonucunda konut arzında talepten fazla artış olduğu, ancak bu denli hızlı ve ihtiyaç fazlası konutlaşmaya karşın ne konut fiyatlarında ne de kiracıların oranında anlamlı bir azalma oluşmadığı, toplu konut projeleri ile orta gelir grubuna hitap eden konutlar üretileceği, sağlıksız yapılaşmış alanlarda mekan kalitesini artırıcı politikaların uygulamaya geçirileceği ve kentsel dönüşüm politikalarının destekleneceği, Ankara kent makro formuna biçim kazandıracak temel taşıyıcı aksların (Eskişehir, Konya ve İstanbul Yollarının) bulunmasına rağmen kentin yağ lekesi biçiminde büyüdüğü, bu da bir anlamda büyümenin kontrol edilemediği ve plansız geliştiği sonucuna götürdüğü, bu durumun sürdürülebilir kentsel büyüme ilkeleriyle çeliştiği, hızlı kentsel yayılma ve saçaklanmanın kent içi servis sunumunu zorlaştırdığı, altyapı maliyetlerini ve araç bağımlılığını artırdığı ve sonuç olarak Ankara’yı sürdürülebilir bir büyüme yapısından giderek uzaklaştırdığı, Ankara’nın yüksek oranda göç alan bir il olması nedeniyle, göçle gelen nüfusun kentsel servislerin ve yeni altyapıların sunumunun yetersiz kalmasına neden olduğu, özellikle göçle gelen nüfusun yoğun yerleştiği bölgelerde (Yenimahalle, Mamak, Altındağ, Sincan, Etimesgut ve Gölbaşı) eğitim, sağlık ve altyapı hizmetlerinin genellikle kent ortalamasından daha düşük düzeyde kaldığı yolunda tespitlere yer verilerek, Ankara’da çeperlerde oluşan yayılma ve büyüme baskısını durduracak kararların alınmasının ve büyümenin denetlenmesini sağlayacak mekanizmalar oluşturulmasının öngörüldüğü, dava konusu planlarla 287.472 kişilik nüfus ataması yapılarak, kent bütününden kopuk yerleşme önerildiği, çevre yolunun ciddi bir eşik olduğu da düşünüldüğünde, bu eşiğin aşılıp doğu yönünün de planlamaya açılmasının kentsel hizmetlerin sağlanmasında yeni sorunlar yaratacağı, dava konusu planlama alanının Ankara’nın parçalı gelişmesine başka bir örnek teşkil edeceği, parçalı büyüme modelinin Ankara’ya fayda sağlamayacağı, tam tersine yeni sorunlar ortaya çıkaracağı, 2007 yılı onaylı 1/25000 ölçekli nazım imar planından sonraki tarihli 1/100.000 ölçekli çevre düzeni planını da aynı idarenin onayladığı ve plan açıklama raporunda Mamak İlçesinde 2038 yılında ulaşılacak nüfusa yetecek alandan iki kat planlı alan mevcut olduğunun belirtildiği, buna karşılık dava konusu plan kararlarının aynı idarece savunulmasının ayrı bir çelişki oluşturduğu, dolayısıyla Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliği uyarınca kamu yararı amacıyla yapılması gereken planlarda ihtiyacın çok üstünde yerleşim alanı ayrılmasının ve daha sonra onaylanan 1/100.000 ölçekli çevre düzeni planında da aynı yaklaşımın devam ettirilmesinin plan bütünlüğüne, imar mevzuatına, şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına ve kamu yararına aykırı olduğu, dava konusu planlar yapılırken kentsel teknik altyapı etki değerlendirmesi raporu ve analizinin hazırlanmadığı, davalı idare tarafından uyuşmazlık konusu alanın ilk kez planlandığı belirtilmekte ise de, doğu planlama bölgesi kapsamında yapılan 2014, 2015 ve 2016 yılı onaylı muhtelif 1/25000, 1/5000 ve 1/1000 ölçekli imar planı değişikliklerinin iptali yolunda verilen mahkeme kararlarının bulunması karşısında, dava konusu planların Mamak İlçesi, Yeni Bayındır, Bayındır, Ortaköy ve Kıbrıs Mahallelerinde ek nüfus öngörmesi yönüyle yerinde olmadığı gerekçesi eklenmek suretiyle
istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Dava konusu imar planları yapılmadan önce ilgili tüm kurumların görüşlerinin alındığı ve kurum görüşleri doğrultusunda planların hazırlandığı, alana ilişkin öncesinde onaylı 1/5000 ölçekli nazım ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planları bulunmadığı, bölgenin ilk defa planlandığı, Mamak ilçesinde önerilen emsal değerlerinden farklı veya daha yüksek yapılaşma önerilmediği, Mamak ilçesinde gerek çarpık yapılaşma gerekse ıslah imar planlarının yetersiz kalması nedeniyle gelişme alanlarına ihtiyaç duyulduğu, 16.02.2007 onay tarihli 1/25000 ölçekli nazım imar planında kurgulanan sanayi alanlarının hayata geçmesi ile gelişme alanlarına ihtiyacın daha da artacağı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …'NUN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Dava konusu planlama alanı; Mamak ilçesi, Yeni Bayındır, Bayındır, Ortaköy ve Kıbrıs Mahalleleri içinde kalan ve mevcut durumda doğu bölümünde faaliyetleri devam eden beton santralleri ile Ortaköy Mezarlığının doğusunda kurban kesim alanı ve trafo merkezinin, batısı bölümünde taşocaklarına hizmet veren kamyon yolunun bulunduğu, büyük kısmının tarım arazisi durumunda olduğu 2.036 ha büyüklüğündeki alanı kapsamaktadır.
Önceki 16.02.2007 onay tarihli 1/25.000 ölçekli nazım imar planı ile "kentsel çalışma alanı", "diğer alt merkez", "40 ila 60 k/ha yoğunluklu gelişme konut alanı", "lojistik merkez", "depolama alanı", "tır kamyon parkı/otopark", "ağaçlandırılacak alan", "rekreasyon alanı", "kentsel ve bölgesel park alanı", "tarım alanı" kullanımları getirilen alana ilişkin öncesinde onaylı 1/5000 ölçekli nazım ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planı bulunmamaktadır.
Dava konusu 1/1000 ölçekli uygulama imar planı ile tavsiye niteliğinde 1/5000 ölçekli nazım imar planı Mamak Belediye Meclisinin …tarih ve …sayılı kararı ile kabul edilmiş, Ankara Büyükşehir Belediye Meclisinin …tarih ve …sayılı kararı ile, üst 1/25.000 ölçekli planda alanın büyük kısmının korunacak tarım alanı, ağaçlandırılacak alan, lojistik merkez kullanımında kalması nedeniyle 1/25.000 ölçekli nazım imar planında da değişiklik yapılması gerektiği belirtilerek, teklif edilen 1/1000 ölçekli uygulama imar planı, 1/5000 ölçekli nazım imar planı ve 1/25.000 ölçekli nazım imar planı değişikliği ile birlikte, plan izni olmayan tarım alanlarının sınır dışında tutulması ve sit sınırlarının güncellenmesi suretiyle tadilen onaylanmıştır.
Anılan imar planlarının onaylanmasından sonraki süreçte, Ankara Büyükşehir Belediye Meclisinin ... tarih ve ... sayılı kararı ile, plan izni olmayan tarım alanlarının sınır dışında tutulmasına ilişkin meclis kararının, alana ilişkin tarım görüşünün temin edilmiş olması nedeniyle karar metninden çıkarılması yönünde tashih edilmesine karar verilmiştir.
Dava konusu imar planları ile, planlama alanının doğu bölümüne 50 metre genişliğindeki Kırıkkale-Delice bağlantı yolu ile Samsun Yolu arasında kalan bölgeye, mevcut yapılaşmalar dikkate alınarak sanayi alanı, lojistik tesis alanı ve tır-kamyon-makine parkı kullanımları getirilmiş, bu alanlara hizmet etmek üzere çevresinde orta yoğunluklu gelişme konut alanı, ticaret alanı, ağaçlandırılacak alan ve diğer donatı alanları ayrılmış, ayrıca Bayındır Barajını besleyen Dişkoparan Deresinin taşkın sahası park alanı olarak belirlenmiş, planlama alanının orta bölümüne konut dışı kentsel çalışma alanı, ticaret alanı, gelişme konut alanı ile kültürel tesis, sağlık, eğitim, ibadet ve park alanı kullanımları getirilmiş, planlama alanının batı bölümü ise genel olarak gelişme konut alanı kullanımına ayrılmış ve bu kullanıma hizmet etmek üzere 6 adet alt merkez oluşturularak, bu kısımlara ticaret alanı ile sağlık, eğitim, ibadet, kültürel tesis, park ve teknik altyapı alanı kullanımları getirilmiş, ayrıca Bayındır Baraj Gölünün güney kesimlerinde kalan alanlar ile dere güzergahında kalan alanlar rekreasyon alanı kullanımına ayrılmış, bu şekilde dava konusu planlama alanın yaklaşık %37'si konut alanı, yaklaşık %8'i sanayi ve depolama alanı ile lojistik tesis alanı olarak kurgulanmıştır.
Dava konusu 1/25.000 ölçekli nazım imar planı değişikliğine ait plan notlarında, gelişme konut alanlarında gross yoğunluğun 144 k/ha olduğu düzenlenmiştir.
Dava konusu 1/5000 ölçekli nazım ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planlarında ise, konut alanlarında "E:1.60, hmaks:serbest" yapılaşma koşulu ile toplam 71.868 adet konut, 287.472 kişilik ek nüfus ve 171 k/ha brüt yoğunluk öngörülmüş, ayrıca 1/1000 ölçekli uygulama imar planı notlarında, ada bazında uygulama yapılmasının esas olduğu, ada bazında uygulamalarda toplam konut sayısı aşılmamak kaydıyla inşaat alanının %10 oranında artırılabileceği düzenlenmiş, ticaret alanları için (T) ve (T3) notasyonu ile ikili ayrım yapılarak, (T) notasyonlu ticaret alanlarına "E:0.60, hmaks:2 kat", (T3) notasyonlu ticaret alanlarına "E:1.50, hmaks:serbest, min. parsel büyüklüğü:3.000 m2" yapılaşma koşulu, sanayi ve depolama alanları ile lojistik tesis alanlarına "E:1.00, hmaks:serbest, min. parsel büyüklüğü.5.000 m2" yapılaşma koşulu getirilmiş, konut dışı kentsel çalışma alanları için yapılaşma koşulu öngörülmemiştir. Park alanlarında, konut adalarına ait peyzaj projesi ile bütünlük sağlaması ve gerekli görülmesi halinde E:0.05, hmaks.6.50 metre yapılaşma koşullarında lokanta, büfe, açık hava tiyatrosu, açık-kapalı spor tesisleri gibi tesislerin yer alabileceği düzenlenmiştir.
Bunun üzerine bakılmakta olan dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
5216 sayılı Büyükşehir Belediye Kanununun "Büyükşehir ve ilçe belediyelerinin görev ve sorumlulukları" başlıklı 7. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde, "Çevre düzeni plânına uygun olmak kaydıyla, büyükşehir belediye sınırları içinde 1/5.000 ile 1/25.000 arasındaki her ölçekte nazım imar plânını yapmak, yaptırmak ve onaylayarak uygulamak; büyükşehir içindeki belediyelerin nazım plâna uygun olarak hazırlayacakları uygulama imar plânlarını, bu plânlarda yapılacak değişiklikleri, parselasyon plânlarını ve imar ıslah plânlarını aynen veya değiştirerek onaylamak ve uygulanmasını denetlemek; nazım imar plânının yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde uygulama imar plânlarını ve parselasyon plânlarını yapmayan ilçe belediyelerinin uygulama imar plânlarını ve parselasyon plânlarını yapmak veya yaptırmak." büyükşehir belediyelerinin görevleri arasında sayılmıştır.
3194 sayılı İmar Kanununun 5. maddesinin dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte olan halinde, nazım imar planı; varsa bölge veya çevre düzeni planlarına uygun olarak halihazır haritalar üzerine, yine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak çizilen ve arazi parçalarının; genel kullanış biçimlerini, başlıca bölge tiplerini, bölgelerin gelecekteki nüfus yoğunluklarını, gerektiğinde yapı yoğunluğunu, çeşitli yerleşme alanlarının gelişme yön ve büyüklükleri ile ilkelerini, ulaşım sistemlerini ve problemlerinin çözümü gibi hususları göstermek ve uygulama imar planlarının hazırlanmasına esas olmak üzere düzenlenen, detaylı bir raporla açıklanan ve raporuyla beraber bütün olan plan olarak, uygulama imar planı ise; tasdikli halihazır haritalar üzerine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak nazım imar planı esaslarına göre çizilen ve çeşitli bölgelerin yapı adalarını, bunların yoğunluk ve düzenini, yolları ve uygulama için gerekli imar uygulama programlarına esas olacak uygulama etaplarını ve diğer bilgileri ayrıntıları ile gösteren plan olarak tanımlanmıştır.
Aynı Kanunun 6.maddesinin dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte olan halinde, planlar kapsadıkları alan ve amaçları açısından bölge planları ve imar planları olarak iki ana kategoriye ayrılmış, imar planları da uygulamaya esas olan uygulama imar planları ve bu planın hazırlanmasındaki temel hedefleri, ilkeleri ve arazi kullanım kararlarını belirleyen nazım imar planları olarak sınıflandırılmıştır. Anılan Yasanın 8. maddesinde ise alt ölçekli planların üst ölçekli planlarda belirlenen planlama ana ilkelerine, stratejilerine ve kararlarına uyumlu olması zorunluluğu getirilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Temyiz istemine konu karara esas alınan bilirkişi raporunda ağırlıklı olarak konut alanı işlevine yönelik incelemeler yapıldığı ve bu kapsamda, Ankara Kalkınma Ajansınca hazırlanan 2014-2023 bölge planında Ankara'da konut fazlası olduğu, bu nedenle yeni konut alanlarına ihtiyaç olmadığı belirtildiği halde dava konusu planlarla yeni konut alanlarının oluşturulduğu ve bu alanlara önceki 16.02.2007 onay tarihli 1/25000 ölçekli nazım imar planının bölgeye ilişkin nüfus öngörülerinin çok üzerinde nüfus ataması yapıldığı şeklinde tespit ve değerlendirmelere yer verildiği görülmektedir.
Dava konusu imar planlarının oldukça geniş bir alanı kapsaması ve bu planlarda konut alanı ile birlikte konut dışı kentsel çalışma alanı, ticaret alanı, sanayi ve depolama alanı, lojistik tesis alanı gibi kentsel çalışma alanları ile muhtelif donatı alanlarına yönelik kararlar da üretilmesine karşılık bilirkişi raporunda konut dışındaki diğer fonksiyonlara yönelik herhangi bir inceleme yapılmadığından, dava konusu planların yargısal denetiminin, yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak konut alanı işlevi ve bu alanlarda öngörülen nüfus yoğunluğu ile sınırlı şekilde yapıldığı anlaşılmaktadır.
Diğer taraftan, Ankara Kalkınma Ajansınca hazırlanan 2014-2023 yılı bölge planının Ankara ili bütününe yönelik genel ve soyut nitelikte değerlendirmeler içeren referans bir belge olduğu, buna karşılık ilgili kurumlardan elde edilen veriler doğrultusunda bilimsel tekniklere dayalı şekilde yapılan inceleme, araştırma, analiz ve sentez çalışmaları sonucunda belirli bir alanda yeni konut alanlarına ihtiyaç bulunduğunun tespit edilmesi halinde, söz konusu alana ilişkin alt ölçekli imar planlarında bu yönde değişiklik yapılabileceği açıktır.
Bu doğrultuda, önceki 1/25000 ölçekli nazım imar planının onaylandığı 16.02.2007 tarihinden sonraki dönemde, planlama alanı ve yakın çevresinde meydana gelen gelişmelere bağlı olarak bölgede yeni konut alanlarına ihtiyacın ortaya çıkıp çıkmadığı, dava konusu planların bilimsel, teknik araştırmalara, analiz ve sentez çalışmalarına dayalı şekilde söz konusu ihtiyacın tespit edilmesi suretiyle hazırlanıp hazırlanmadığına yönelik yeterli inceleme yapılmaksızın, salt Ankara'da ihtiyaçtan fazla konut alanı bulunduğuna dair 2014-2023 bölge planında yer verilen soyut belirlemelerden hareketle dava konusu imar planlarının iptali yolunda verilen kararda isabet bulunmamaktadır.
Kaldı ki, önceki 16.02.2007 onay tarihli 1/25000 ölçekli 2023 Başkent Ankara Nazım İmar Planının bölgeye ilişkin kararlarının ihtiyaca cevap vermediğinden bahisle yapılan dava konusu 1/25.000 ölçekli nazım imar planı değişikliğinin oldukça geniş bir alanı kapsadığı ve önceki 1/25000 ölçekli planla alana getirilen kullanım kararlarında esaslı değişiklikler yapıldığı görüldüğünden, dava konusu 1/25000 ölçekli nazım imar planının değişiklik şeklinde adlandırılmış olmasına karşılık yapılış amacı ve şekli göz önünde bulundurulduğunda revizyon niteliğinde olduğu sonucuna varılmaktadır.
Bu itibarla, uyuşmazlık konusu alana atanan nüfus yoğunluğu yönünden bilirkişi raporunda her ne kadar önceki 2007 yılı onaylı 1/25000 ölçekli nazım imar planının bölgeye ilişkin nüfus öngörüleri, stratejisi ve ana kararlarıyla kıyaslama yapılmak suretiyle bir değerlendirme yapılmışsa da, gerçekte revizyon niteliği taşıyan dava konusu 1/25000 ölçekli nazım imar planı değişikliğinin kendi içerisinde incelenmesi ve yeni plan kurgusunun bölge koşullarına, imar mevzuatına, şehircilik ilkelerine, planlama tekniklerine ve kamu yararına uygunluğunun değerlendirilmesi gerekmektedir.
Bu tespit ve açıklamalar ışığında, dava konusu imar planlarının bilimsel, teknik araştırmalara, analiz ve sentez çalışmalarına dayanıp dayanmadığı, planların ayrıntı düzeyinin kademesine ve ölçeğine uygunluğu, konut işlevi ile birlikte planlama alanında öngörülen diğer fonksiyonların ve bu fonksiyonlar için belirlenen yapılaşma koşullarının bölgenin dokusu ile uyumu, yakın çevresi ile ilişkisi, şehircilik ilkelerine, planlama tekniklerine ve kamu yararına uygunluğu, özellikle sanayi ve depolama alanı ile lojistik tesislerin yer seçim kararının, söz konusu işlevler için öngörülen asgari parsel büyüklüklerinin ve yapılaşma koşullarının, işlevin gerçekleştirilmesine elverişliliği, planlama alanına atanan ilave nüfusun ihtiyacı olan sosyal donatı ve teknik altyapı alanlarının dava konusu 1/5000 ölçekli nazım ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planlarında yeterli miktarda ayrılıp ayrılmadığı, varsa komşu bölgelerdeki onaylı planlarla irtibat kurulup kurulmadığı yönlerinden, gerekli görülürse mahallinde yeniden keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılması veya ek bilirkişi raporu alınması suretiyle, kapsamlı inceleme ve değerlendirmeye tabi tutulması, elde edilecek sonuca göre yeniden bir karar verilmesi gerekmektedir.
Öte yandan, dava konusu 1/1000 ölçekli uygulama imar planı ile tavsiye niteliğinde 1/5000 ölçekli nazım imar planının kabul edildiği Mamak Belediye Meclisinin …tarih ve …sayılı kararında, planlama alanının batısında, Orman Bölge Müdürlüğünün …tarih ve …sayılı yazısı ile orman alanı olarak bildirilen alanların plan üzerinde korunduğu, planlama alanının doğusuna ilişkin kurum görüşü talep edildiği halde cevap verilmediği, 3194 sayılı İmar Kanununun 8. maddesinin 1. fıkrasının (e) bendi gereğince, ilgili kurumca 30 gün içinde görüş bildirilmediğinden olumsuz görüşün bulunmadığı hükmünün geçerli olduğu şeklinde ifadelere yer verildiği görüldüğünden, temyiz aşamasında Danıştay Altıncı Dairesinin 28/01/2021 tarih ve E:2019/17413 sayılı ara kararı ile dava konusu planlama alanında orman sınırı içinde kalan alan bulunup bulunmadığı, varsa orman alanı lejantından çıkarılarak farklı fonksiyonlara ayrılıp ayrılmadığı ve ayrılmışsa söz konusu değişikliğin gerekçesi ile dayandığı etüt ve analiz çalışmaları sorulduğu halde, ara karara cevaben davalı idarece sunulan 18/05/2021 kayıt tarihli dilekçede, kurum görüşlerine uygun şekilde planlama yapıldığına dair yüzeysel ifadeler içeren açıklama yapılmakla yetinilmiş, konuya ilişkin somut bilgi ve belge dosyaya sunulmamıştır.
Bu itibarla, Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesince yeniden yapılacak değerlendirme kapsamında, dava konusu planlama alanı içerisinde 6831 sayılı Orman Kanununa göre orman sınırları içerisinde yer alıp farklı kullanım kararları getirilen alanlar bulunup bulunmadığı, dava konusu planlar yapılırken ilgili tüm kurumlardan görüş alınıp alınmadığı ve bu görüşlerin planlara yansıtılıp yansıtılmadığı hususlarının da araştırılması gerekmektedir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanunun 49. maddesine uygun bulunan davalının temyiz isteminin kabulüne,
2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin Mahkeme kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun gerekçe eklenmek suretiyle reddi yolundaki temyize konu …Bölge İdare Mahkemesi …İdari Dava Dairesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 23/03/2022 tarihinde, kesin olarak, oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.