
Esas No: 2022/143
Karar No: 2022/3451
Karar Tarihi: 23.03.2022
Danıştay 6. Daire 2022/143 Esas 2022/3451 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 6. Daire Başkanlığı 2022/143 E. , 2022/3451 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2022/143
Karar No : 2022/3451
TEMYİZ EDENLER : 1- (DAVACI) …
VEKİLİ : Av. …, Av. …
2- (DAVALI) … Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …, Av. …
3- (DAVALI) … Bakanlığı/ANKARA
VEKİLİ : Hukuk Müşaviri …
KARŞI TARAF : 1-… Başkanlığı
2- … Bakanlığı
3- …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi …. İdari Dava Dairesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın, davalı idareler tarafından işin esası yönünden, davacı tarafından gerekçesi yönünden temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Gaziantep İli, Şehitkamil İlçesi, … Mahallesi, … Mevkii, … pafta, … ve … parsel sayılı taşınmazları kapsayan alanda parselasyon yapılmasına ilişkin … Bakanlığının … tarih ve … sayılı işleminin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararında, mahallinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen bilirkişi raporu ile dosyada yer alan bilgi ve belgelerin değerlendirilmesinden; dava konusu parselasyonun, dayanağı olan 1/1000 ölçekli uygulama imar planı kararlarıyla uyumlu olduğu, düzenleme sınırının İmar Kanununun 18. Maddesi Uyarınca Yapılacak Arazi Ve Arsa Düzenlemesi İle İlgili Esaslar Hakkında Yönetmeliğin
5. ve 6. maddelerine uygun olarak belirlendiği, davacının kadastro parsellerinden gelen toplam 5.024,56 m2 hissesinden 1.850,18 m2 düzenleme ortaklık payı kesintisi yapıldıktan sonra kalan 2.264,38 m2 hissesinin aynı yerde oluşturulan akaryakıt-LPG alanı işlevli taşınmaza hisseli şekilde tahsis edildiği, ayrıca 910.00 m2 hissesinin de kamu ortaklık payı kesintileriyle oluşturulan mesire alanı işlevli taşınmazdan verildiği, akaryakıt-LPG istasyonu işlevli taşınmazın büyüklüğünün davacının kalan hissesinden fazla olması ve söz konusu taşınmazın iki kısma ifraz edilmesinin mümkün olmaması nedeniyle davacıya hisseli şekilde tahsis yapılmasının teknik zorunluluktan kaynaklandığı, parselasyon sonucunda davacının kadastro parsellerinin yapılaşmaya uygun hale geldiği, yasal sınırlar içinde düzenleme ortaklık payı kesintisi ve kamu ortaklık payı hisselendirmesi yapıldığı ve söz konusu kesintilerin imar mevzuatında belirlenen amaçlara tahsis edildiği, parselasyonda 3194 sayılı İmar Kanununun Ek-1. maddesinin uygulanmadığı anlaşıldığından, dava konusu işlemin imar mevzuatına ve dağıtım ilkelerine uygun olduğu sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının özeti: Davacı tarafından, … Belediye Başlanlığına ait … parsel sayılı taşınmazın 1. derece sit alanında kaldığı, … isimli şahıstan hibe yolu ile elde edildiği, bu alanın düzenleme ortaklık payı (DOP) hesabından düşülmesi gerektiği iddiasıyla istinaf isteminde bulunulduğu, dava konusu parselasyonun dayanağı olan 1/1000 ölçekli uygulama imar planında DOP oranının %40.17, kamu ortaklık payı (KOP) oranının % 8.73 olarak belirlendiği, parselasyonda ise KOP oranının %18.11 olarak uygulandığı, bu haliyle KOP hesabı yönünden uygulama imar planı ile parselasyon arasında uyumsuzluk bulunduğu, davacının KOP parseli olarak mesire alanı işlevli taşınmazda hisselendirildiği, bilirkişi raporunda ise KOP hesabının yüzeysel olarak uygun olduğunun belirtildiği, mesire alanının tüm kente hizmet verecek bir kamu tesis alanı olup olmadığı ve KOP'tan mı DOP'tan mı karşılanması gerektiğine yönelik herhangi bir değerlendirme yapılmadığı, uygulama alanında bağış yoluyla belediye adına tescil edilen parsellerin olduğuna dair davacı iddiasının değerlendirilmediği, bu durumda İdare Mahkemesince; yol fazlasından, kapanan yollardan, kadastral boşluklardan veya bağış ve sair yollarla belediye adına tescil edilen alanlar bulunup bulunmadığının sorulması, DOP ve KOP alanlarına ilişkin olarak hangi alanların DOP'tan hangi alanların KOP'tan karşılandığını ortaya koyacak bilgi ve belgelerin getirtilmesi, mesire alanlarının KOP'tan karşılanıp karşılanamayacağına dair bilirkişilerden ek rapor alınması veya gerekli görülürse yeni bilirkişi heyeti aracılığıyla yeniden keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılması suretiyle uyuşmazlığın esası hakkında yeniden karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle istinaf başvurusunun kabulüne, İdare Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın yeniden karar verilmek üzere anılan Mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI :
Davacı tarafından, Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesince verilen kararın gerekçesinin eksik olduğu, davacının tüm iddialarının kararda karşılanmadığı ileri sürülmektedir.
Davalılar … Bakanlığı ile … Başkanlığı tarafından, dava konusu parselasyonun dayanağı uygulama imar planına, mevzuata ve dağıtım ilkelerine uygun olduğu, ilk derece mahkemesi kararı doğrultusunda davanın reddine karar verilmesi gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI :Davacı tarafından, savunma verilmemiştir.
Davalılar … Bakanlığı ile … Başkanlığı tarafından, davanın tümüyle reddine karar verilmesi gerekirken, davacının tüm iddialarının karşılanmadığına dair temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddiaların isabetsiz olduğu savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …'NUN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra 29.10.2021 tarihli ve 31643 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 85 sayılı Bazı Cumhurbaşkanlığı Kararnamelerinde Değişiklik Yapılması Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 1. maddesi ile 1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin Altıncı Kısmının Dördüncü Bölümünün başlığının Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, 2. maddesi ile de aynı Kararnamenin 97. maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesinde yer alan "Çevre ve Şehircilik" ibaresinin "Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği" şeklinde değiştirildiği görüldüğünden, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının davalı olarak belirlenmesi suretiyle işin gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı Kanunun "İstinaf" başlıklı 45. maddesinin 4. fıkrasında; "Bölge idare mahkemesi, ilk derece mahkemesi kararını hukuka uygun bulmadığı takdirde istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verir. Bu halde bölge idare mahkemesi işin esası hakkında yeniden bir karar verir. İnceleme sırasında ihtiyaç duyulması halinde kararı veren mahkeme veya başka bir yer idare ya da vergi mahkemesi istinabe olunabilir. İstinabe olunan mahkeme gerekli işlemleri öncelikle ve ivedilikle yerine getirir." düzenlemesine, aynı maddenin 5. fıkrasında; "Bölge idare mahkemesi, ilk inceleme üzerine verilen kararlara karşı yapılan istinaf başvurusunu haklı bulduğu, davaya görevsiz veya yetkisiz mahkeme yahut reddedilmiş veya yasaklanmış hakim tarafından bakılmış olması hallerinde, istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vererek dosyayı ilgili mahkemeye gönderir. Bölge idare mahkemesinin bu fıkra uyarınca verilen kararları kesindir." düzenlemesine yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge İdare Mahkemesince yapılan istinaf incelemesi sonucunda ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılması ve yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesi yolunda karar verilebilecek haller Kanunda tahdidi şekilde sayılmıştır. Buna göre idare mahkemesinin ilk inceleme sonucunda verdiği kararlara karşı yapılan istinaf başvurusunun haklı görüldüğü haller ile davaya görevsiz veya yetkisiz mahkemece yahut reddedilmiş veya yasaklanmış hakim tarafından bakıldığının tespit edildiği hallerde ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması ve işin esası hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesi gerekmektedir. Buna karşılık görevli ve yetkili idare mahkemesince işin esası hakkında verilen kararın bölge idare mahkemesince hukuka uygun bulunmadığı hallerde, idare mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verildikten sonra işin esası hakkında bölge idare mahkemesince yeniden inceleme yapılmak suretiyle bir karar verilmesi gerektiği açıktır.
Uyuşmazlıkta, İdare Mahkemesince mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi de yaptırılmak suretiyle işin esasının incelendiği ve dava konusu parselasyonun dayanağı uygulama imar planı kararlarına, imar mevzuatına ve dağıtım ilkelerine uygun olduğu sonucuna varılarak davanın reddine karar verildiği, diğer bir ifade ile İdare Mahkemesi kararının dayandığı gerekçenin işin esasına yönelik bir gerekçe olduğu anlaşılmaktadır.
Bu durumda, Bölge İdare Mahkemesince yapılan istinaf incelemesi sonucunda İdare Mahkemesi kararının hukuka aykırı bulunması halinde, istinaf başvurusunun kabulüne, anılan kararın kaldırılmasına karar verilmesi ve gerekli görülürse ek bilirkişi raporu alınmak veya yeni bilirkişi heyeti aracılığıyla mahallinde yeniden keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle işin esası hakkında Bölge İdare Mahkemesince yeniden bir karar verilmesi gerekmekte iken, dosyanın İdare Mahkemesine gönderilmesi yolunda verilen kararda isabet bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanunun 49. maddesine uygun bulunan davacının ve davalı idarelerin temyiz istemlerinin kabulüne,
2. Mahkeme kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun kabulüne, anılan kararının kaldırılmasına, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın İdare Mahkemesine gönderilmesine dair temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 23/03/2022 tarihinde, kesin olarak, oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.