
Esas No: 2020/1754
Karar No: 2022/1243
Karar Tarihi: 22.03.2022
Danıştay 5. Daire 2020/1754 Esas 2022/1243 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 5. Daire Başkanlığı 2020/1754 E. , 2022/1243 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2020/1754
Karar No : 2022/1243
Temyiz Eden (Davacı) : ...
Karşı Taraf (Davalı) : ... Bakanlığı
Vekili : Av. ...
İstemin Özeti : Davalı idare bünyesinde öğretmen olarak görev yapmakta iken, 672 sayılı Kanun Hükmünde Kararname eki listesinde ismine yer verilmek suretiyle kamu görevinden çıkarılan davacı tarafından, göreve iade talebiyle OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonuna yaptığı başvurunun reddine ilişkin ... tarih ve ... sayılı işlemin iptaline karar verilmesi istemiyle açılan davanın reddi yolunda verilen ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun esas yönünden açıklamalı olarak, vekalet ücreti yönünden düzeltilerek reddine reddine ilişkin ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdare Dava Dairesinin ... tarih ve E:... , K:... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Temyiz İsteminde Bulunan Davacının İddialarının Özeti: Bakanlar Kurulunca Anayasa ve Kanunların vermediği bir yetki kullanılmak suretiyle işlem tesis edildiği, çekirdek haklara müdahale edildiği, kamu görevinden çıkarma yönünde KHK ile tesis edilen işlem ile sivil ölüme mahkum edildiği, irtibat ve iltisak kavramının hiçbir kanun hükmünde ifade edilmediği, 2019 yılında mahkemece yapılan bir tanımla ile gündeme geldiği, 2019 yılında yapılan bu tanımlaya dayalı olarak 15 Temmuz 2016 tarihinden önce gerçekleştirilen eylemler nedeniyle cezalandırılmasının kanunların öngörülebilir olması ilkesine aykırı olduğu, 15 Temmuz 2016 tarihli darbe girişiminden önce FETÖ/PDY isimli oluşumun terör örgütü olduğu yönünde verilmiş ve kesinleşmiş herhangi bir yargı kararının bulunmadığı, bu tarihten önce sadece 26 Mayıs 2016 tarihli Milli Güvenlik Kurulu toplantısı sonrası "bir terör örgütü olan paralel yapı" şeklinde basın açıklaması yapıldığı, bir yapının terör örgütü olduğu bilinir hale gelmeden, bireylerin terör örgütü üyeliği nedeniyle suçlanamayacağı, aksi düşüncenin hukuk devleti, suç ve cezaların geriye yürümezliği ve hukuki güvenlik ilkelerinin ihlali anlamına geleceği, hakkında yürütülen ve henüz kesinleşmeyen ceza yargılamasının bekletici mesele yapılması gerektiği, kaldı ki dava konusu işlemin tesisinden sonra ortaya çıkan bu mahkumiyet hükmünün hiçbir şekilde gerekçe olarak alınamayacağı, ByLock programını kullanmadığını, söz konusu programı kullandığının teknik verilerle ispat edilemediği, meslek hayatı boyunca 3 farklı derneğe üye olduğu, ancak sadece ... Sen üyeliğinin değerlendirildiği, Devletin gözetimi ve denetimi altında faaliyet gösteren bir derneğe üye olmanın terör örgütü ile irtibat ve iltisak yönünde değerlendirilemeyeceği, Bank Asya'da gerçekleştirdiği işlemlerin rutin bankacılık faaliyetleri olduğu, talimatla para yatırdığına yönelik bir tespitin mevcut olmadığı, çocuklarının eğitim gördüğü bir kuruluşa gerçekleştirilen ödemelerin delil olarak değerlendirilmesinin hukuka ve vicdana aykırı olduğu, dernek üyeliğinin, gündelik hayatta karşılaştığı kişiler ile olan irtibatının ret kararına gerekçe olarak alınamayacağı, dava konusu işlem ile Anayasa ve AİHS'de güvence altına alınan savunma hakkı, adil yargılanma hakkı, eğitim hakkı, mülkiyet hakkı, suç ve cezaların kanuniliği gibi bir çok temel hak ve ilkenin ihlal edildiği iddia edilmektedir.
Davalı İdarenin Savunmasının Özeti: Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi : ...
Düşüncesi : İdare Dava Dairesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 334. maddesi uyarınca adli yardım talebi İdare Mahkemesince kabul edilmiş olan davacının, aynı Kanun'un 335. maddesinin 3. fıkrasında yer alan "adli yardım, hükmün kesinleşmesine kadar devam eder." düzenlemesi gereğince temyiz aşamasındaki adli yardım talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verildikten sonra işin gereği görüşüldü:
Bölge idare mahkemesi idare dava daireleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür.
... Bölge İdare Mahkemesi ... İdare Dava Dairesinin yukarıda belirtilen kararı ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın ONANMASINA, temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, adli yardım talebinin daha önce kabul edilmiş olması nedeniyle temyiz aşamasında tahsil edilmeyen yargılama giderinin tahsili için müzekkere yazılmasına, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen İdare Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 22/03/2022 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.