
Esas No: 2020/6440
Karar No: 2022/1933
Karar Tarihi: 22.03.2022
Danıştay 8. Daire 2020/6440 Esas 2022/1933 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 8. Daire Başkanlığı 2020/6440 E. , 2022/1933 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2020/6440
Karar No : 2022/1933
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ...Gıda İnş. Nak. Tic. Ltd. Şti.
VEKİLİ : Av....
KARŞI TARAF (DAVALI) : ...Genel Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN KONUSU : ...Bölge İdare Mahkemesi .... İdari Dava Dairesinin ...gün ve E:..., K:...sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından idari para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin ...tarih ve E....sayılı davalı idare işleminin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ...İdare Mahkemesince verilen ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararda; davacı şirket tarafından dava konusu para cezası işlemine karşı ilk olarak ...Sulh Ceza Hakimliği'nin ...D.İş sayılı dosyasında dava açıldığı, söz konusu davada itirazın reddine karar verildiği, bu karara karşı yapılan itirazın ...Sulh Ceza Mahkemesinin ...tarih, ...D.İş sayılı kesin kararı ile davanın İdare Mahkemesinde açılması gerektiği gerekçesiyle kaldırıldığı, davacının dilekçesindeki beyanına göre bu kararın 06.05.2019 tarihinde kendilerine tebliğ edildiği, görevsiz yargı yerince verilen kesin kararın tebliğinden itibaren 30 gün içerisinde ve en son 07.06.2019 tarihinde(05.06.2019 tarihi Ramazan Bayramı tatiline denk geldiğinden) davanın açılması gerekirken, süresi geçirildikten sonra 10.06.2019 tarihinde açılan işbu davanın süre aşımı nedeniyle esasını inceleme olanağının bulunmadığı; öte yandan, davanın açılması gereken son gün olan 07.06.2019 tarihinin idari tatile denk gelmesinin, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu ile belirlenen dava açma süresini durdurmayacağı gerekçesiyle davanın süre aşımı yönünden reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: ...Bölge İdare Mahkemesi .... İdari Dava Dairesince; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, tebliğ edilen idari para cezası tutanağında başvurulacak kanun yolunun yanlış gösterildiği, Anayasa'nın 40.maddesi hükmü gereği davanın süre aşımı yönünden reddine yönelik kararın hukuka aykırı olduğu, ...Sulh Ceza Mahkemesi'nin ...D.İş sayılı kararında yalnızca ...Sulh Ceza Hakimliği kararının kaldırıldığının belirtildiği, bu karardan sonra başvurulabilecek merciilerin ve başvuru süresinin açık ve anlaşılır bir biçimde gösterilmediği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin işin gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Davacı şirketin 3213 sayılı Maden Kanunu uyarınca toplam 76.737,00-TL idari para cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin ...tarih ve ...sayılı işlemin iptali istemiyle bakılan dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun "Dava açma süresi" başlıklı 7. maddesinin birinci fıkrasında, dava açma süresinin, özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde Danıştay'da ve idare mahkemelerinde altmış gün olduğu belirtilmiş; aynı Kanun'un 9. maddesinde ise, çözümlenmesi idari yargı mercilerinin görevine girdiği halde, adli ve askeri yargı mercilerine açılmış davaların görev yönünden reddi halinde, bu husustaki kararların kesinleşmesini izleyen günden itibaren otuz gün içinde idari yargı mercilerinde dava açılabileceği düzenlenmiştir.
2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 11. maddesinde, Anayasa hükümlerinin yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını ve diğer kuruluş ve kişileri bağlayan temel hukuk kuralları olduğu ifade edilmiş, 125. maddesinin 3. fıkrasında; "İdari işlemlere karşı açılacak davalarda süre, yazılı bildirim tarihinden başlar." kuralına yer verilmiş, 40. maddesinin 2. fıkrasında ise; "Devlet, işlemlerinde, ilgili kişilerin hangi kanun yolları ve mercilere başvuracağını ve sürelerini belirtmek zorundadır." hükmü yer almıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Davacı şirket tarafından dava konusu para cezası işlemine karşı ilk olarak ...Sulh Ceza Hakimliği'nin ...D.İş sayılı dosyasında dava açıldığı, söz konusu davada itirazın reddine karar verildiği, bu karara karşı davacı tarafından ...Sulh Ceza Hakimliği nezdinde itiraz edildiği, 3213 sayılı Maden Kanunu'nun 13. maddesinde 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 7164 sayılı Kanun'un 13. maddesiyle yapılan değişiklik sonrası bu Kanuna göre verilen idari para cezalarına karşı otuz gün içerisinde idare mahkemelerinde dava açılabileceği yönündeki hüküm gereğince ...Sulh Ceza Hakimliği'nin ...tarih, ...D.İş sayılı kararı ile itiraza konu idari para cezası başvurusuna bakmakla görevli ve yetkili mahkemelerin idare mahkemeleri olduğu kanaatine varılarak ...Sulh Ceza Hakimliği'nce verilen ...tarih ve ...D.İş sayılı kararın kaldırılmasına ve dosyanın müteakip işlemleri yönünden gereğinin takdir ve ifası için ...Sulh Ceza Hakimliği'ne gönderilmesine kesin olarak karar verildiği, davacının dilekçesindeki beyanına göre bu kararın 06.05.2019 tarihinde kendilerine tebliğ edilmesi üzerine 10.06.2019 tarihinde bakılmakta olan davanın açıldığı görülmektedir.
Adil yargılanma hakkının en temel unsurlarından biri olan mahkemeye erişim hakkı, bir uyuşmazlığı mahkeme önüne taşıyabilmek ve uyuşmazlığın etkili bir şekilde karara bağlanmasını isteyebilmek anlamına gelmektedir. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), mahkemeye etkili erişim hakkını “hukukun üstünlüğü” ilkesinin temel unsurlarından biri olarak kabul etmekte ve mahkemeye etkili erişim hakkının, mahkemeye başvuru konusunda tutarlı bir sistemin var olmasını ve dava açmak isteyen kişilerin mahkemeye ulaşmada açık, pratik ve etkili fırsatlara sahip olmasını gerektirdiğini ifade etmektedir. Bu sebeple hukuki belirsizliklerin ya da uygulamadaki belirsizliklerin tarafların mahkemeye erişimine zarar verdiği durumlarda bu hakkın ihlâl edildiğine karar verilmektedir. (Geffre/Fransa, B. No: 51307/99, 23/1/2003, § 34) (AYM B. No: 2012/855, 26/06/2014, § 34).
Hukuki güvenlik ile belirlilik ilkeleri, hukuk devletinin ön koşullarındandır. Kişilerin hukuki güvenliğini sağlamayı amaçlayan hukuki güvenlik ilkesi, hukuk normlarının öngörülebilir olmasını, bireylerin tüm eylem ve işlemlerinde devlete güven duyabilmesini, devletin de yasal düzenlemelerinde bu güven duygusunu zedeleyici yöntemlerden kaçınmasını gerekli kılar.
03/10/2001 tarihinde kabul edilen değişiklikle Anayasa’nın 40. maddesine; “Devlet, işlemlerinde, ilgili kişilerin hangi kanun yolları ve mercilere başvuracağını ve sürelerini belirtmek zorundadır.” hükmü ilave edilmiştir. Bu değişikliğin gerekçesinde ise bireylerin, yargı ya da idari makamlar önünde sonuna kadar haklarını arayabilmelerine kolaylık ve imkân sağlanmasının amaçlandığı, son derece dağınık mevzuat karşısında kanun yolu, mercii ve sürelerin belirtilmesinin hak arama, hak ve hürriyetlerin korunması açısından zorunluluk hâline geldiği belirtilmektedir.
Olayda, ...Sulh Ceza Hakimliği'nin ...tarih, ...D.İş sayılı kararı ile itiraza konu idari para cezası başvurusuna bakmakla görevli ve yetkili mahkemelerin idare mahkemeleri olduğu gerekçesiyle ...Sulh Ceza Hakimliği'nce verilen ...tarih ve ...D.İş sayılı kararın kaldırılmasına karar verilmesi ile uyuşmazlık yönünden adli yargı merciilerince görevsizlik kararı verilmiş olmakla birlikte, ...Sulh Ceza Hakimliği'nin yukarıda özetlenen kararında yalnızca dosyanın müteakip işlemleri yönünden gereğinin takdir ve ifası için ...Sulh Ceza Hakimliği'ne gönderilmesine karar verildiği belirtilmiş ve fakat bu karar üzerine davacının başvurabileceği mercii ile hangi süre içerisinde başvuruda bulunabileceğine yönelik bir açıklamaya yer verilmemiştir.
Bu itibarla, dava konusu işleme karşı idari yargı yerinde dava açılması gerektiğini ...Sulh Ceza Hakimliği kararı ile öğrenen davacı tarafından bahse konu kararın tebliğ tarihinden itibaren genel dava açma süresi içerisinde açılan işbu davanın süresi içerisinde açıldığı anlaşıldığından davanın süre aşımı yönünden reddine karar veren İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine yönelik temyize konu kararda hukuki isabet bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanun'un 49. maddesine uygun bulunan temyiz isteminin kabulüne,
2. ...Bölge İdare Mahkemesi .... İdari Dava Dairesinin ...gün ve E:..., K:...sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Kullanılmayan ...-TL yürütmeyi durdurma harcının istemi hâlinde davacıya iadesine,
4. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın ...Bölge İdare Mahkemesi .... İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 22/03/2022 tarihinde kesin olarak oybirliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.