22. Hukuk Dairesi 2012/9701 E. , 2013/3886 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
AVUKAT ...
DAVA : Taraflar arasındaki, fazla çalışma ücreti alacağının ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde temyizen incelenmesi taraflar avukatınca istenilmesi ve davalı avukatınca da duruşma talep edilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 19.02.2013 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı adına Avukat Zeynep Yıldırım ile karşı taraf adına Avukat ... geldiler. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek bırakılan günde Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirkete ait işyerinde 01.04.2005-20.09.2010 tarihleri arasında analist olarak çalıştığını, son ücretinin aylık brüt 4.865,00 TL olduğunu, davacının çalıştığı dönemde 08:00-22:00 saatleri arasında çalıştığını, ancak fazla çalışma ücretlerinin ödenmediğini iddia ederek fazla çalışma ücretinin faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının talebinin zamanaşımına uğradığını, davacının 01.04.2005-20.09.2010 tarihleri arasında analist olarak çalıştığını, iş sözleşmesine göre fazla çalışma veya fazla sürelerde çalışmanın yegane şartının işverenin talimatı olduğunun hükme bağlandığını, ayrıca yine iş sözleşmesinde yapılan çalışmalara ait ücretlerin aylık ücrete dahil olduğunun kararlaştırıldığını, davacının yaptığı işin fazla çalışmayı da gerektirmediğini, bunlara ek olarak 20.09.2010 tarihli ibranamenin ihtirazı kayıt konulmaksızın imzalanması nedeniyle fazla çalışma ücretinin de talep edilmesinin mümkün olmadığını, faizin başlangıcına ve türüne de itiraz ettiklerini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının iddia ettiği gibi fazla çalışması bulunduğu, ibranamenin geçersiz olduğu ve davacının fazla çalışma ücreti alacağı bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davacı ve davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Davacı vekili kararı temyiz etmiş ise de 15.05.2012 havale tarihli dilekçesiyle temyiz isteminden feragat etmiş olup, dosyada mevcut vekaletnamesinde temyizden feragate yetkisinin bulunduğu anlaşıldığından 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 432/4. maddesi uyarınca davacı vekilinin temyiz isteminin reddine karar verilmiştir.
2-Davalı vekilinin temyizine gelindiğinde;
Anayasanın “Hak Arama Hürriyeti” başlıklı 36. maddesinde; “Herkes, meşrû vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir” hükmüne yer verilmiştir.
6100 sayılı Kanun’un 189. maddesinde ispat hakkı düzenlenmiştir. Anılan hükme göre, “Taraflar, kanunda belirtilen süre ve usule uygun olarak ispat hakkına sahiptir.” Yine aynı Kanun"un 191. maddesinde ise karşı ispat düzenlenmiştir. Söz konusu hükümde, “Diğer taraf, ispat yükünü taşıyan tarafın iddiasının doğru olmadığı hakkında delil sunabilir. Karşı ispat faaliyeti için delil sunan taraf, ispat yükünü üzerine almış sayılmaz” denilmiştir.
Somut olayda davalı vekilinin süresi içinde yaptığı tanık dinletme talebinin mahkemece ispat yükünün davacı tarafta olduğu ve bir şeyin yapılmadığının ispatının söz konusu olamayacağı gerekçesiyle reddedildiği görülmektedir. Yukarıda değinilen hükümler uyarınca davalı tarafın tanık dinletme talebinin reddine karar verilmesinde hukuku uygunluk bulunmamaktadır. Bu sebeple mahkeme tarafından adil yargılanma hakkı ve ispat ile karşı ispat hakları kapsamında davalının tanıklarının dinlenerek tüm deliller yeniden değerlendirmeye tabi tutulmalı ve davacının talebi hakkında karar verilmelidir. Bunun yapılmayarak eksik inceleme ile karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden davacı temyizi yönünden temyiz isteminin REDDİNE, davalı temyizi yönünden ise BOZULMASINA, bozma sebebine göre de sair temyizlerin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, davalı yararına takdir edilen 990,00 TL duruşma avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 26.02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.